Güncelleme Tarihi:
Günay, "Bütün bu güvenlik ve adalet kurumlarını tarumar eden atamalar, anayasayı çiğnemek pahasına yapılan yasal düzenlemeler, 17 Aralık'ta soruşturmaların önünü kesmeyi amaçlayan girişimlerdir. Bu girişmeler hukuk devletine karşı bir örtülü darbe niteliği taşıyor. 17 Aralık'tan sonra Türkiye, Anayasa ve Anayasa'nın hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı ilkesine karşı iktidar eliyle yürütülen bir darbe sürecini yaşıyor" iddiasında bulundu.
Bu süreci sona erdirmek için emniyet, adalet, Anayasa Mahkemesi ve hukukçular ile Cumhurbaşkanı'na önemli ve ağır sorumluluklar düştüğünü anlatan Günay, Cumhurbaşkanı'nın Anayasa'daki görevlerine dikkati çekti. Günay, "Bu görev ve yetkilerle Cumhurbaşkanı'ndan bu vahim sürüklenişe seyirci kalmamasını, Anayasal görevlerini milletin birliğini gözeten tam bir tarafsızlık içinde eksiksiz yerine getirmesini beklemek, Cumhuriyet'in yurttaşları olarak hepimizin en doğal hakkıdır" dedi.
Gül'ün, internet ve HSYK yasalarını onaylamasından kaygı duyduğunu dile getiren Günay, bundan sonra da kritik yasalar olduğunu, bunlarda milletin birilin güvenini geliştirmeyi ve korumayı daha özenle öne çekerek farklı tavır sergilemesini beklediğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarını üzüntüyle dinlediğini de ifade eden Günay, konuyla ilgili sorulara, "Bu konuda hüküm vermek bana düşmez" dedi.
Günay, Başbakan ile 5 yıl aynı hükümette çalıştığını, onu incitecek söz söylemek istemediğini dile getirerek, "Ama telaş kötü bir şey. Montaj tehlikeli bir kavram. 2011 sonunda hepimize kriptolu telefon dağıtıldı ama hiç kullanmadım. Kullanma ihtiyacı hissetmedim" diye konuştu.