Güncelleme Tarihi:
Medya patronlarının Gece Yarısı Ekspresi
Peşin peşin itiraf edeyim. James Bond filmlerini çok severim, hepsini gördüm. Mızıkçılık yapmayın, çoğunuz onu seyreder, sonra da dudak bükersiniz.
Bond, önceleri dış düşmanlarla uğraşırdı, şimdi de medya patronlarına takmış kafayı.
Ne yapsın, Soğuk Savaş bitip de Demir Perde kadifeye dönüşünce onlarla uğraşmaya başladı.
Tahmin edeceğiniz gibi, gene bizi bir felaketten kurtardı. Carver gibi dünyayı ele geçirmek isteyen bir medya patnonunu denizin dibine gönderdi.
Nedense aydınlarımız James Bond'u çok eleştirirler, saçma bulurlar. Oysa ben bazı filmlere giderken aydın cübbemi çıkartıp normal günlük kıyafetimi giyerim. Biraz relax beyler, hanımlar... Şöyle bir gevşemeye ihtiyacınız var.
Medya patronu Carver, Çin'deki bütün yayın haklarını elinde tutabilmek için, Çin'le İngiltere arasında savaş çıkarmaya kalkışır.
Demek ki medyanın gücü o kadar ki, uluslararası savaşları bile çıkaracak güçte. Carver, bir medya patronu gibi değil de, Hitler gibi davranıyor. Acaba onun için mi bir Alman medya patronu seçilmiş? Almanlar da bizden böyle biri çıkmaz diye protestolarda bulunmadılar, anlaşılıyor ki onların meslek kuruluşlarının yöneticileri bizim gibi hassas değil.
Şimdi onca tuzaktan kurtulan bir faniyi ciddi ölçütlerle değerlendirmek benim garibime gidiyor. Hemen bunu ciddiye alıp, parodileri tavsiye ediliyor.
Bakıyorum da böyle yazılarla bizim bazı aydınlar, eleştirmenler de aydının parodisini oynamaktan hoşlanıyorlar. Dikkat, rolünüzü yaparken fazla konsantre oluyorsunuz.
Günümüzün vur abalıya hedefi medya. Yarın Asla Ölmez de (Tomorrow Never Dies) bunu seçmiş. Bir zamanlar köy romanlarında bütün ağalar kötüydü, şimdi de bütün medya patronları böyle gösteriliyor.
Gece Yarısı Ekspresi ne kadar gerçekten uzaksa, savaş çıkartan medya patronu da o kadar gerçek dışı. Gelin görün ki, bu açıdan bir filmi eleştirmek de tutarsız bir yaklaşım.
Bence Pierce Brosnan rolüne oturan bir James Bond, o soğuk yakışıklılığıyla iyi bir ajan.
Medya imparatoru Carver'da Jonathan Pierce'i başarısız bulamazsınız.
Gerilimli, heyecanlı, başladı mı sonuna kadar temposu düşmeyen bir film.
Önemli olan Bond, gerisi bahane.