Gümüş Ekran
Güncelleme Tarihi:
Mesajınız aşk olsun
Teknoloji aşkımızın da emrinde. Sevdiğiniz birini izleyeceğinize, e-mail adresini öğrenmek daha akılcı bir tutum.
Üstelik yüzünü önceden görmüşseniz, fiziksel şüpheniz de yoksa. Kişiliğini, bilgisini, zevklerini anlamak için daha emin bir yol İnternet arkadaşlığı.
Mesajınız Var (You got e-mail) bu ilişki üzerine kurgulanmış, hoşça vakit geçireceğiniz, canınız sıkılmadan bir takım inceliklerin de araya konulduğu hoş bir film.
Aslına bakarsanız, internet arkadaşlığı dışında, bir çöküşle yıkılışın öyküsü.
Kelly (Meg Ryan) aileden yayıncı, küçük bir kitapçı dükkanları var, artık okurla satıcı arkadaş olmuşlar. Çalışanlar birbiriyle sankı akraba.
Joe (Tom Hanks) büyük bir kitabevi zincirinin sahibi. Elbette köşedeki dükkan buna dayanamıyor.
Bizim ülkemiz için de geçerli, insanlar bilgisayarlı, büyük, her aradıklarını bulabilecekleri mağazaları tercih ediyor.
Acelecilik, zamansızlık butiklerin kapanmasına neden oluyor.
Mesajınız Var'ı beğenme nedenlerimden biri, bilgisayarın ilk kez - benim seyrettiğim, unuttuğum olursa okurlarım zaten bağışlar - bir aşk ilişkisinde kullanılması. Hayırlı bir işe yaraması.
Şimdiye kadar bilgisayar hep gizli sırların saklandığı, herkesin kara kutusu gibi bir şeydi. Adeta Frankeştayn'ın makinesi gibi sunulmuştu.
Oysa burada temiz bir aşkın - aşkın kirlisi mi makbuldur yoksa-aleti, aracı olması.
Bir yandan da konuşmaların zarafetine, edebiyata göndermelerine hayran oldum. Bunu yazmaya gerek yok.
Çok sevdiğim Jane Austen'ın Pride and Prejudice'ı (Aşk ve Gurur diye dilimize çevrilmişti.) üzerine tartışmalar, aşk ilanının bu kitap aracılığıyla yapılması enteresan geldi bana.
Shaw'la Campbell'in mektuplaşmaları da, kağıt üzerinde kalan aşkların simgesi olarak filmde hatırlatılıyor.
Bilgisyara esir olanların aşk amacıyla koltuklarına mıhlanmalarına diyeceğim yok. Ama oyun yüzünden ekrana göz dikenler var ya. Onları kınıyorum.
Mesajınız Var, bilgisayarı sevimli gösteren, aşkı yanına alan, seyredilebilir bir film.