Gümüş Ekran

İş baş'kan'a düştüHarrison Ford'u çok severim. Sinema eleştirmeni olmadığımdan, beğendiğim bir oyuncunun hatırı için, film kötü de olsa bir kaç cümle ile onu övmeye çalışırım.Air Force One(Hava Yolu Bir) kötü bir film değil. Bu girişi ona bağlamayın. Üstelik gerilimdeki düşmeyen ritmi, içine kattığı insani ve siyasi unsurları da düşünürseniz pekala seyredilecek bir film.Ford bu kez Amerikan Başkanı'nı canlandırıyor. Uçağına teröristler sızıyor. Amaç, Kazakistan'ın zalim generali Radek'i hapisten kurtarmak. Rus cumhurbaşkanı ile Amerikan başkanı bir operasyonla bu zalim generali kaçırıp hapsediyorlar.Olay gerçeğe yakın, zaten bu tür operasyonlara alışığız.Her seferinde başkanı başkaları kurtarırdı ama bu kez iş başa düşünce başkan kendini ve rehineleri kurtarıyor.Doğrusu başkanın yeteneğine de şaşmamak elde değil. En komplike silahı kullanıyor, uçağın en ileri teknolojideki elektronik aletlerini biliyor, kullanıyor ve sonunda da pilotluk yapıyor. Ne de olsa Vietnam görmüş adam. Yani tam bir asker.Eşi ve kızı da uçakta.Uçağın içinde geçen bu tür terör filmlerinden sıkılırım. Çünkü seyrederken bile klostrofobi basar beni. Sanki orada mahsur kalmış gibi hissederim kendimi.Ancak, Air Force One'da bu duyguya kapılmadım. Gerilim, heyecan gerçekten bunları düşünmemi önledi, demek ki yönetmen başarılı.Harrison Ford'a övgüler yağdırırken, Gary Oldman'ı da unuttuğum sanılmasın. Onun kötü adam rollerindeki başarısını sinemaseverler bilir. Yüz hatlarındaki o acımasız ifade hiç kuşkusuz oyun başarısını artırıyor.Elbette bu acımasız teröriste sempati duyacak değilim. Ama onun da ülkesi için verdiği siyasal mesajlarda doğruluk payı var. Düşünceleri doğru ama gerçekleştiriş biçimi yanlış. Belki de terörizmin açmazı bu. Kuramda doğru olan bazı şeyleri, silah yoluyla gerçekleştirmeğe kalkışması.Uçakların havada yaptıkları gösteriler de gerçekten çok güzel. Adeta gösteri uçuşu yapıyarlar.Evet, Indiana Jones bu kez maceralarına Amerika Başkanı kimliğinde uçakta devam ediyor.Macera filmi sevenlere tavsiye olunur.