Gülsin Onay şaşırttı

GÜLSİN ONAY'IN GÜN IŞIĞINA ÇIKMAMIŞ FOTOĞRAFLARI

Devlet sanatçısı ve Polonya devlet nişanı sahibi, evli, 1 çocuk annesi Gülsin Onay, Şili ve Kolombiya’da vereceği konserler için Güney Amerika'ya uçmaya hazırlanırken bugüne kadar yayınlanmamış fotoğraflarını DHA muhabiriyle paylaştı. Onay, bebekliğinden ilköğretim yıllarına, minibüs içerisindeki piyano çalışmalarından üniversite çağlarına, 12 yaşında Paris'te aldığı konservatuvar eğitiminden Uzakdoğu’daki hayranlarının gönderdiği tablolara, Fazıl Say ve Ayşe Arman gibi ünlülerle anılarından eşi Tony Scholl, oğlu Erkin Onay, gelini Elif Onay ve torunu Bora Onay ile birlikte görüldüğü karelere kadar tüm özel fotoğraflarını paylaştı.

Yılın büyük bölümününü Bodrum’un Yalıkavak Beldesi’ndeki Cennetevler Tatil Sitesi’nde geçiren ünlü piyano sanatçısı Onay, bu fotoğraflardan bir kısmını da Facebook'taki sayfasına yerleştirdi. Onay, sanatseverlerden gelen yoğun istek üzerine Facebook sayfası oluşturduğunu ve yaklaşık 5 bin arkadaş sınırına ulaştığını belirterek, şöyle dedi:

“Sanatçı olarak bizlerin bugünü olduğu kadar geçmişi de önemli. Sanatçılar her zaman toplumda örnek olmaları, çağdaş modern ve laik Türkiye’nin öncülüğünü yapması gereken kişilerdir. Bu nedenle geçmişimizin de bilinmesinde bence sakınca yoktur. Ayrıca daha geniş kitlelere ulaşabilmek, sanatı daha geniş kitlelere yayabilmek ve benimle daha yakın iletişim kurmak isteyenlerle birlikte olmak için Facebook sayfamı aktif hale getirdim. Hayranlarımla buradan çok daha sıcak ilişkiler kurmam mümkün oluyor. Sanatseverlerin yoğun ilgisi ve sevgisi çabalarıma şevk kattı ve onarın sayesinde çok sıcakkanlı bir arkadaş grubuna kavuştum. Bu zenginliğin değerini bilerek tüm sanatseverlere teşekkür ediyorum.”

Henüz 3.5 yaşında piyano çalmaya başladığını ve 1960 yılının Mart ayında TRT İstanbul Radyosu’nda ilk konserini 6 yaşında iken verdiğini aktaran Gülsin Onay, şöyle devam etti:

“50 yıllık sanat yaşamımda 65 ülkede konser verdim. Çağdaş, modern ülkemi en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım. Türkiye'de örneğin Fazıl Say gibi birçok önemli sanatçı ülkemizi yurt dışında büyük başarı ile temsil ederken Anadolu'nun birçok bölümünün özellikle Doğu illerimizde yaşayan halkımızın klasik müzik konusunda öksüz bırakıldığını düşünüyorum. Oysa ülkemiz farklı kültürler, bu kültürlere bağlı olarak onlarca müzik çeşidi ile tam bir sanat mozaiği oluşturuyor. Klasik müziği özellikle Doğu illerimizde yaygınlaştırarak dağdaki çobanımıza, çiftçimize, köylümüze mutlaka bu müziği dinletmeli, tanıma fırsatı vermeliyiz. Bodrum köylerinde ve Milas’ın 500 yıllık yörük köyü Çomakdağ'da verdiğimiz klasik müzik konserlerini 7'den 70'e herkes keyifle izlemişti. Bu nedenle başta ünlü bestecimiz Adnan Saygun olmak üzere Mozart'ı Doğu'da dinleterek sevdireceğimize inanıyorum. Klasik müzik konusunda diğer sanatı arkadaşlarımızla önemli bir atılım gerçekleştirdiğimiz takdirde, halklar arasında gergin olan ortamın çok daha yumuşayacağına, klasik müzik sayesinde yörede sevgi ve barışın ön plana çıkacağına inanıyorum. Bu nedenle klasik müziğin doğu illerimizde her bir köşede yaygınlaştırılması için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım.”