Güncelleme Tarihi:
AİLENİN en küçük, uçuk kaçık, haşarı, yetenekli ve bir o kadar da sevimli kızıydı Gülin Öget. Her şeyi kendi istediği gibi yaşamayı sevdiği için, annesi 20 yaşındaki Gülin’e, "Benim asi kızım" derdi. Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nde okuyordu. Fotoğraf çekmeyi çok seviyordu. Orantılı yüz ve vücudu nedeniyle arkadaşlarının vazgeçilmez modeli olmuştu.
Babası, usta dalgıç, turizmci Tuğrul Öget, sömestr tatilini fırsat bilip İstanbul’daki annesini ziyaret etmek istedi. Eşi Nurten ve kızı Gülin’le birlikte 15 Ocak’ta Antalya’dan yola çıktılar. Adapazarı Geyve’de karşı yönden gelen kamyonla çarpıştılar. Birlikte gitar çalıp fotoğraf çeken, herkesin arkadaş sandığı Gülin ve babası Tuğrul Öget, olay yerinde yaşamını yitirdi. Nurten Öget ise ağır yaralandı. Nurten Öget, dün tedavi gördüğü Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyat oldu. Bilinci açık. Kızını ve eşini kaybettiğini henüz bilmiyor. Onların ağır yaralı olduğunu sanıyor.
NÁZIM’LA VEDA ETTİ
Gülin’den geriye çektiği asi fotoğraflar kaldı. Ablasına hep, "Sen de okulu bitir, İstanbul’da beraber bir şeyler yapalım. Fotoğraflarımızı herkes görecek" derdi. Elvin Öget, kız kardeşinin hayranlık duyduğu yaratıcı zekásını şöyle özetliyor: "Komik bir kişilikti Gülin. Bir huniyi kafasına alıp onunla fotoğraf çekmekten zevk alırdı. Fotoğraf makinesi çantası olmadan dışarı çıkmazdı. Şimdi bize cennetin fotoğraflarını sunacağına inanıyorum."
Gülin, internet sitesinde sanki yaşayacaklarını biliyormuşçasına, "Yaşama Veda" etti. Názım Hikmet’in şiiriyle seslendi sevenlerine: "Yani, nasıl ve nerede olursak olalım hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak."
Ölümünün ardından, arkadaşları internette anısına beste yapıp, fotoğraf albümlerinden bir de klip hazırlayarak Youtube’da yayınladılar. Gülin’in adı, fotoğraflarıyla ölümsüzleşecek. Eğitim gördüğü üniversitede, ikinci dönemin başında Gülin’in eserlerinden oluşan bir sergi açılacak.