Bakan Güler, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) ve Avrasya Bir Vakfı tarafından Büyükhanlı Park Otelinde,
Atatürk'ün 125. doğum yılı etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen “Stratejik Öngörü 2023-Cumhuriyetin 100. Yılında Dünya ve Türkiye” konferansına katılarak “2023 Enerji Vizyonu” başlıklı bir konuşma yaptı.
Türkiye'nin enerji kaynakları açısından çok önemli bir konumda olduğuna dikkati çeken Güler, Türkiye'nin gerek sınır aşan su kaynakları, gerek rüzgar ve güneş enerji, gerekse de diğer yenilebilir enerji kaynakları açısından potansiyeli olan bir ülke olduğunu söyledi.
-ENERJİ STRATEJİ BELGESİ
Bu kaynakları en verimli şekilde değerlendirebilmek için bir 2006-2023'e kadar bir “Enerji Strateji Belgesi” hazırladıklarını anlatan Güler, taslağa son şekli verildiği zaman kamuoyu ile paylaşacaklarını bildirdi.
Bakan Güler, söz konusu strateji kapsamında başta su olmak üzere, kömürden, rüzgara ve güneşe kadar Türkiye'deki kaynakları sonuna kadar kullanmayı hedeflediklerini kaydetti.
Konuşmasında enerjide kaynak çeşitliliği yaratmak gerektiğine de dikkat çeken Güler, geçen yıl Ukrayna ve İran nedeniyle doğal gazda yaşanan sıkıntılara değindi ve “Bu, Avrupa ve bizim gözümü açtı. Kaynak çeşitliliği ve depolama çalışmalarını sürdürüyoruz” dedi.
Depolama çalışmaları konusunda bilgi veren Güler, Silivri'deki doğal gaz deposunu bu kış bitirmeyi hedeflediklerini, Tuzgölü'nde ise proje çalışmalarının sürdüğünü, Mersin'de bulunan bir tuz yatağının doğal gaz depolanıp depolanamayacağının araştırıldığını belirterek, “Kullanılmayan Ayaş tünelini bile depo olarak düşünüyoruz. Fakat bu tünel doğal gazdan çok petrol depolamaya daha yakın” diye konuştu.
-“AVRUPA'YA GÖRE ENERJİYİ İKİ KAT VERİMSİZ KULLANIYORUZ”-
Söz konusu strateji kapsamında enerji verimliliğine de büyük önem verdiklerini ifade eden Bakan Güler, halen Türkiye'de Avrupa'ya göre enerjinin iki kat verimsiz kullanıldığını, azalan kaynaklar düşünüldüğünü bu durumun acilen çözülmesi gerektiğini söyledi.
Enerji Verimliliği yasa tasarısının da Meclis'e sunulduğunu hatırlatan Güler, enerjinin verimli kullanılması durumunda Türkiye'de her yıl 2 Atatürk barajının üretimi kadar enerji tasarrufu yapılabileceğine işaret etti.
-ULUSLARARASI PROJELER-
Türkiye'nin doğusunda petrol ve doğal gaz üretiminin yüzde 70'inin gerçekleştiğini, batısında ise önemli tüketici ülkeler yer aldığını anlatan Enerji Bakanı, bu önemli konumu özellikle de dış politikada etkin bir parametre olarak kullanması gerektiğini vurguladı.
“Biz her hafta 3-4 büyükelçi ile enerji konusunda konuşuyoruz” diyen Güler, Türkiye olarak enerjide sadece bir köprü olmak istemediklerini, aynı zamanda terminal olarak enerjinin ticaretini de yapmak istediklerini kaydetti.
Bakan Güler, “Ya kaynak coğrafyası olacaksınız ya geçiş coğrafyası olacaksınız. Türkiye, geçiş coğrafyası kavramını çok iyi kullanmalı. İthalatçı pozisyonuna ihracatçı pozisyonunu da eklemeli” diye konuştu.
-CEYHAN ENERJİ TERMİNALİ OLACAK-
“Ceyhan Enerji Projesi” adında çok önemli bir proje üzerinde çalıştıklarını da açıklayan Bakan Güler, bu kapsamda Ceyhan bölgesinin dekar dekar işleneceğini söyledi.
Gerçekleştirilen ve halen yapımı süren projelerle 3 çeşit petrolün Ceyhan'a ulaşacağını anlatan Güler, şöyle konuştu:
“Ceyhan Enerji Merkezi diye düşündüğümüz bölgede birçok yeni tesis kurulacak. 3 ayrı petrol buraya gelecek. Bunun master planı içerisindeyiz. Belki de burada bir enerji borsası kurma imkanı olacak. Saat farkından dolayı Ceyhan bir seans kapabilirse büyük avantaj sağlanacak. Bu da para hareketini ve finansman kaynaklarını canlandıracak. Mavi Akım'ın da Ceyhan'a gelme projesi var. Yani (Bütün yollar Roma'ya çıkar) sözü gibi bütün yollar Ceyhan'a çıkacak. Bu avantajı iyi kullanmamız lazım.”
Uluslararası projelere değinen Güler, Bakan Güler, Bakü-Tiflis-Erzurum projesi çerçevesinde ilk doğal gazın bu kış alınacağını, projesi tamamlanan Samsun-Ceyhan Boru Hattı projesini de çok önemsediklerini ve desteklediklerini da bildirdi.
Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattına paralel bir doğal gaz boru hattı düşünüldüğünü de açıklayan Güler, bu konuda halen ilgili ülkelerle görüşme halinde bulunduklarını söyledi.
-“DOĞAL GAZ, KRALLIĞI PETROLLE PAYLAŞACAK”-
Uzun yıllar enerjide kralın petrol olduğunu, şimdi ise doğal gazın ağırlığının önem kazandığını ve doğal gazın hızla petrole “depar attığını” kaydeden Enerji Bakanı, “Bu yüzyılın kralı petrol ama gelecek yüzyıl petrol doğal gaz ile krallığı paylaşacak” dedi.
-ELEKTRİK ENERJİSİ YATIRIMLARI-
Türkiye'nin şu anda AB'nin 3'te 1'i kadar elektrik tükettiğine işaret eden Hilmi Güler, Türkiye'nin elektrik yatırımlarına çok önem vermesi gerektiğini vurguladı.
Bu çerçevede Afşin-Elbistan C-D santrallerinin ihale aşamasının devam ettiğini, 800 dere ve ırmağın elektrik enerjisi üretimi amacıyla projelendirildiğini, rüzgar potansiyelinin değerlendirildiğini anlatan Güler, ”Doğal gazı, şehir içi ısıtmada kullanmak istiyoruz. Elektrik üretiminde ise kömür, su ve yenilebilir kaynaklara bağlı olmasını istiyoruz” dedi.
Türkiye bütün kaynaklarını kullansa bile 2020 yılında enerji ihtiyacını karşılayamayacağına dikkati çeken Güler, bu nedenle dışa bağımlılığın artmaması için nükleer santrale önem verdiklerini söyledi.
Güler, nükleer santrali ise özel sektör tarafından yapılmasını arzu ettiklerini vurguladı. 2006'dan 2020'ye kadar toplam 128 milyar dolarlık enerji yatırımı yapılması gerektiğini belirten, bu miktarın 105 milyar doları ise elektrik için yatırımlar oluşturduğunu söyledi.
-“YATIRIMLARI (KİM YAPACAK) DERKEN GEÇ KALINMAMALI”-
Söz konusu enerji yatırımların yarısının özel sektör tarafından yapılması düşünüldüğünü 2020 yılına kadar özel sektörün yıllık ortalama 4 milyar dolar yatırım yapması gerektiğini kaydeden Güler, oysa şu anda özel sektörün yıllık enerji yatırımının 1 milyar dolar olduğunu söyledi.
Güler, “Özel sektörün yatırımlara belli şekilde girmesi lazım. Yatırımların özel sektörün yapması taraftarıyız, ama (kim yapacak) derken de yatırımlara geç kalınmamalı” dedi.
-TETAŞ ZAMMI TÜKETİCİYE YANSIMAYACAK-
Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Güler, TETAŞ'ın TEDAŞ'a verdiği elektriğe yaptığı yüzde 24'lük zammın tüketiciye yansıyıp yansımayacağının sorulması üzerine, söz konusu zammın enerji KİT'leri arasındaki bir iç düzenlemeden ibaret olduğunu ve zammın nihai tüketiciye yansımayacağını tekrarladı.
Bir basın mensubunun, EPDK'nın akaryakıt şirketlerine verdiği cezayı hatırlatarak, “Bugün bir gazetede, verilen cezanın akaryakıt şirketleri tarafından ödenmesi gerektiği yönünde açıklamalarınız var” sözleri üzerine Güler, “Ben bu konuda böyle bir beyanat vermedim. Bu tip çalışmalar EPDK tarafından yürütülüyor” dedi.
-ASAM GENEL KOORDİNATÖRÜ PAMİR-
Bu arada konferansta konuşan ASAM Genel Direktörü ve enerji uzmanı Necdet Pamir de, 2030 yılına kadar başta petrol olmak üzere 3 fosil yakıtın yüzde 80'lerde egemenliğinin süreceğinin tahmin edildiğini belirtti, enerji talebinin en çok gelişmekte olan ülkelerde artacağını söyledi.
Türkiye'nin, yerli enerji kaynakları ve yenilebilir enerjiye önem vermesi gerektiğini anlatan Pamir, “bu konuda tek eksiğimiz ar-ge'dir. Dış politikada enerjide tüketici kadar teknoloji üreten ülke de olmalıyız” dedi.