Güncelleme Tarihi:
TBMM FETÖ/PDY 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, dün Meclis’te düzenlediği basın toplantısında komisyon raporunu açıkladı. Başkan Reşat Petek, komisyonun 3 Ocak’ta görevini tamamladığını, çalışma süresi boyunca 22 toplantıda 141 kişiyi dinlediğini ve komisyona 240 belge geldiğini söyledi.
GENELKURMAY YANITI YOK
Petek, “Bu rapor geleceğimiz açısından son derece önemlidir, pek çok çalışmaya referans olacaktır. Bir yol haritasını ortaya koymuş oluyoruz. Raporumuzun, bir terör örgütü olarak FETÖ/ PDY’yi, 15 Temmuz darbe girişimini tüm boyutlarıyla ele alan, bugüne kadar düzenlenmiş en kapsamlı rapor niteliğini taşıdığını düşünüyoruz” diye konuştu. Reşat Petek gazetecilerin soruları üzerine Genelkurmay Başkanlığı’ndan bugüne kadar sorularına bir yanıt alamadıklarını da ifade etti. Raporun geciktiği yönündeki eleştirilere de yanıt veren Başkan Petek, şöyle devam etti:
“Bir gecikme eleştirisi vardı. Bilgi belge talep etmek üzere kurumlarla yaptığımız yazışmaların çokluğu, çok miktarda belge geldi. 3 Ocak’ta çalışmamızı tamamladığımızda yargı bağlamında istediğimiz bilgilerin pek çoğu gelmiyordu bize. Sonradan iddianameler geldi. 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında FETÖ’nün olduğu gerçeğini elimizdeki somut belgelerle söylemeye çalıştık. Bugün hiç tereddüde meydan vermeyecek şekilde bilgi, belge ve dökümana ulaşmış bulunuyoruz. İkrarları, itirafları, iletişim kayıtları, örgüt mensuplarının kullandığı özel programlar, tanık beyanları, devam eden yargılamalarda yeni ortaya çıkan beyanlar, sanıkların FETÖ ile irtibatının gösterir nitelikteki Pensilvanya’dan yeni yeni verilen talimatlar değerlendirildiğinde 15 Temmuz darbe girişimine FETÖ / PDY’nin karar verdiği anlaşılmıştır.”
‘GÜLEN BİR SAHTEKÂRDIR’
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yaşamında 20’li yaşlardan itibaren olağan dışı olaylar gerçekleştiğini, kendisinin belirli amaçlar için seçilip yetiştirildiğini ve zorda kaldığında gizli ellerin ona yardım ettiğini belirten Petek, “Elde ettiğimiz bütün bilgiler, belgeler şu gerçeği ortaya koyuyor: Fetullah Gülen bir sahtekârdır, sahtecilik suçları işlemiştir” dedi.
İSTİHBARAT ZAAFI VAR
DARBE girişiminin önceden haber alınamamasının bir istihbarat zaafı olduğunda kuşku bulunmadığını söyleyen Petek, “Ülkemizin mevcut kurumsal istihbarat yapısının iç ve dış istihbarat ihtiyacını tam anlamıyla tatmin edici şekilde karşılamadığı görülmektedir. Mevcut yapının sorunlu ya da yetersiz noktaları gözden geçirilmeli, ülkemizin istihbari ihtiyaç ve hedeflerini karşılayacak yeni bir iç ve dış istihbarat konsepti ve yapılanması tüm yönleriyle müzakere edilmelidir” önerisinde de bulundu.
‘FETÖ KONTROLÜNDE BİR DARBE’
KOMİSYON Başkanı Petek, ‘kontrollü darbe’ iddialarına ilişkin özetle şunları söyledi: “Bu darbenin ‘kontrollü darbe’ olarak ifadesi olsa olsa şöyle söylenebilir; başlangıcından sonuna kadar FETÖ’nün kontrolünde bir darbedir. Şimdi kalkıp da bunun MİT, Genelkurmay Başkanı veya siyasi iktidarla, anlaşmalı, birlikte götürülen bir darbe girişimi gibi söylemek, gerçekten ağır bir tabir kullanmak istemiyorum ama 80 milyon insanı saf ve aptal yerine koymamak lazım. Canıyla kimse bir şeyi kontrol etmez. Cumhurbaşkanımızın doğrudan canına yönelik suikast... Ben, 15 Temmuz’la ilgili bir ‘kontrollü’ yorumunun gerçekten FETÖ’nün amacına hizmet eden bir açıklama olduğundan hiç kuşku duymuyorum.”
BAĞIŞ KAVGASI
KOMİSYON Başkanı Reşat Petek’in rapora da eklediği Fetullah Gülen’in 15 Mart 1967’de CHP’ye 5 bin lira bağışta bulunduğuna dair makbuz tartışma yarattı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu dekontun sahte belge olduğunu belirterek, “Bu makbuzlar seri halde internet sitelerinde satılmaktadır. 050 seri numaralı boş makbuz bu şekilde satın alınmış üzerine Gülen’in CHP’ye bağış yaptığı şekilde bir iftira yapıştırılmıştır. Bu iftirayı yargıya taşıyacağız” dedi. Petek ise gazetecilerin sorusu üzerine bu belgenin kendilerine nereden geldiğini hatırlamadığını belirtti.
MİT’in komisyona gönderdiği FETÖ organizasyon şeması...
RAPORDAN SATIRBAŞLARI
- MİT’in “ByLock’u” çözmesi aşamasının 2016 Mayıs ayını buldu, fakat FETÖ’nün Ocak 2016’da “Eagle” sistemi üzerinden görüşmeye başladı ve iki tarih arasındaki 4 aylık boşluk darbe girişiminin istihbaratını almayı engelledi.
- Özellikle 2010’da şekillenen HSYK, bu yapının elemanları tarafından ele geçirilmiştir.
- Örgüt, yurt dışı yapılanmasında siyasetin gücünden istifade etmiştir. Örneğin eski Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel, bu yapıya 14 tavsiye mektubu yazmıştır.
- AK Parti iktidara geldiğinde o dönemin üst düzey bürokratlarından olan Cevdet Saral’ın ifadesiyle önünde FETÖ’den oluşan hazır bir kadro bulmuştur.
- 2009 yılına gelindiğinde örgütün Türkiye siyasetindeki boşluklardan faydalanan oportünist yapısını sarsacak kırılma anları yaşanmıştır. FETÖ Başbakan Erdoğan’ı hedef alan yayınlar yapmaya başlamıştır.
MİT İÇİN FBI ÖRNEĞİ
TBMM FETÖ ve 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun 643 sayfalı raporunda “Hiçbir darbeyi önceden haber alıp bağlı olduğu makam ve mercilere haber veremeyen MİT’in bu husustaki yetersizliğinin sebepleri dikkatle araştırılmalıdır. ABD’de 11 Eylül olaylarında FBI’nın yetersiz olduğu görülerek yeniden yapılandırılmaya gidilmiş olması örnek alınmalıdır” denildi.
İSTİHBARATA ÇATI
Raporda, “İstihbarat alanında oluşturulması önerilen çatı birimin doğrudan Cumhurbaşkanına bağlı olması hem koordinasyon açısından hem de demokratik dünyanın gerçekleriyle uyumu açısından çok daha yerinde olacaktır. Bu çatı birim, MGK, TSK, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve MASAK’tan oluşan istihbarat ve güvenlik kurumlarını uyumlu bir şekilde koordine edecektir” ifadesi yer aldı.
MEMURA SIKI TAKİP
Raporda, memurların takip edilmesi konusunda da “Personelin hangi kurumda olursa olsun daimi takibi yapılmalı, görev esnasındaki tavır ve hareketleri amirleri tarafından incelenmeli, şüpheli durumlarda tekrar araştırması için ilgili birimlere talepte bulunulmalıdır. Liyakat esasına göre yapılan istihdam ve terfi işlemleri açık, şeffaf ve denetlenebilir olmalı. Sınavların güvenliği mutlaka sağlanmalıdır” denildi.