Güncelleme Tarihi:
Davutoğlu yanıtında özetle şu ifadelere yer verdi:
KİŞİSEL TERCİH DEĞİL
“Sayın Başbakanımızla yaptığımız değerlendirme neticesinde ve talimatı doğrultusunda, BM Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’de bulunduğum sırada, Gülen’le bir görüşme gerçekleştirdim. Gülen ile Eylül 2013’te gerçekleştirdiğim görüşme kişisel bir tercih sonucunda veya bir yakınlık gösterisi mahiyetinde şahsi bir ziyaret olmayıp, Başbakanımız Sayın Erdoğan’ın bilgisi ve izni doğrultusunda, 7 Şubat sonrasında, söz konusu yapı mensuplarının o döneme kadar düşündüğümüz bir sivil toplum örgütü olmanın ötesinde, devlet iradesinden bağımsız ve devlet hiyerarşisi dışında bir yapılanma içerisinde olduğu kanaatimizin oluşması üzerine, muhatabına somut mesajları doğrudan iletmek amacına matuftu. Bu görüşmede Sayın Başbakanımızla gerçekleştirdiğimiz istişare çerçevesinde açık bir şekilde gerekli uyarılarda bulundum. Ülkemize dönüşümde bu görüşmeyi ve edindiğim intibayı Sayın Başbakanımıza aktardım. Bu çerçevede, kendisini samimi görmediğimi, zaman kazanmaya çalışır bir intiba verdiğini ve bu kritik süreçte dikkatli olmamız gerektiğini ifade ettim. Bu görüşme dışında, kendisiyle başka hiçbir görüşmem olmamıştır.
(24 Kasım 2015’te Rus uçağının düşürülmesi) İhlalin yapıldığı ilk an ile birçok uyarının yapıldığı ve müdahalenin gerçekleştiği 5 dakikalık süre içinde bu spesifik olay için ek bir talimat almanın ya da vermenin imkansızlığı açıktır. Angajman kuralları genel bir talimattır.
ÖNGÖRMEK MÜMKÜN DEĞİL
Uçağı düşüren pilotun FETÖ/PDY ile irtibatlı olup olmadığı hususuna gelince; angajman kuralları konusunda talimat veren bir Başbakan’ın, Genelkurmay Başkanı ya da Hava Kuvvetleri Komutanı’nın, angajman kurallarının hangi askerimiz tarafından nerede ve ne zaman uygulanacağı konusunu öngörmesi mümkün değildir.
Bu pilot hakkında da yargı süreci işlemektedir. Yetkilendirildiği angajman kurallarının dışında başka bir merciden emir alarak hareket ettiği ortaya çıkarsa mutlaka cezayı alacaktır.
Esasen angajman kurallarına ilişkin talimatın tarafımdan verildiğine ilişkin açıklamayı yapma nedenlerinden birisi de Sayın Genelkurmay Başkanımızın haklı bir gerekçe ve kaygı ile uçağın düşürülmesine ilişkin spekülasyonların görev yapmakta olan TSK mensuplarının angajman kurallarını yerine getirirken tereddüt göstermeleri sonucunu doğurabileceğini iletmesidir. Kendisine gereken açıklamanın tarafımdan yapılacağını, ancak bu pilotun ya da süreç içinde görev yapmış diğer TSK mensuplarından herhangi birinin herhangi bir örgüt bağlantısı varsa bunun da hemen tetkik edilmesi gerektiğini söyledim. Nitekim Sayın Genelkurmay Başkanımız daha sonraki görüşmemizde pilotun geçmişini ve ilişkilerini araştırdıklarını ve somut bir irtibat tespit edilemediğini bildirmiştir.”