Güncelleme Tarihi:
O sevimsiz şişlik, karnındaki bağ dokuya yerleştiğinde 34 yaşındaydı. Dudaklarından gülümseme, gözlerinden yaşama arzusu eksik olmadan 6 yıl mücadele verdi. Kıvırcık, pazar günü sevenlerine veda etti.
BEDENİNDE ölümcül bir tümörün olduğunu fark ettiğinde 34 yaşındaydı Sevgi Büyüktetik. Air-France’ın gözde kargo elemanıydı. Anneydi.
Teşhisi koyan doktorların yüzü asık, hastalığı anlatırken seçtikleri kelimeler ümitsizdi. O, mücadeleye hazırdı. ‘‘Beynimin gücüyle bu hastalığı yeneceğim’’ dedi. 6 yılda, en kısası 7.5 saat süren 21 ameliyat geçirdi. Kemoterapi, radyoterapi gördü.
Sevdiklerinin ‘Kıvırcık’ lakabı takmasına neden olan gür saçları döküldü önce. 62 kiloydu. 35'e kadar düştü.
Bir tek, yüzündeki gülümsemesi aynı kaldı. Yaşama sevincini hiç yitirmedi. En zor ameliyattan çıkıp, eşiyle motosiklete bile bindi.
Ölümle köşe kapmacası, 10 Aralık'ta sona erdi. Sevgi Büyüktetik, son nefesini eşinin kollarında verdi.
İnsan kılığında melek
Yüzlerce seveninin katıldığı bir törenle toprağa verildi. Vasiyeti üzerine, ‘Ablam’ dediği arkadaşı Berna Erdoğan cenaze namazı kıldı.
Eşinin yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamayan Aykut Büyüktetik, ‘‘O, insan kılığında bir melekti’’ diyor. Aykut Büyüktetik, eşini şöyle anlatıyor:
‘‘İsmiyle bu kadar özdeş birisini daha tanımadım. Çevresindeki insanlar için sevgi çemberi oluştururdu. İnatçıydı, Hırslıydı. Kimsede hakkı kalmadı. Birbirinden zor 21 ameliyat geçirdi. Hiçbir zaman şikáyet etmedi. Hep çok güçlüydü. Son nefesini verene kadar, dimdik ayaktaydı.’’
Aykut Büyüktetik, 6 yıl boyunca eşinin mücadelesine tanıklık etti. ‘‘Sevgi'yle yaşadığım her an, ayrı bir anı’’ diyor. Aykut Bey, bir paketten çıkardığı, eşine ait saçları gösterip, hiç unutamadığı şu anı anlatıyor: ‘‘Sevgi'nin saçları çok güzeldi. Hem gür hem de kıvırcık. Saçlarını, ‘Havuz fıskiyesi' adını taktığım bir şekilde, başının üstünde toplardı. Saçlarının güzelliği konuşulurdu hep. Kemoterapi yüzünden saçları dökülmeye başladı. Bir gün, hastaneden ilaç alıyordum. Sevgi otomobilde bekliyordu. Döndüğümde, gördüğüm manzara karşısında kahroldum. Sevgi, kafasını aşağıya atmış, büyük bir acıyla saçlarını yoluyordu. O saçları topladım. ‘İzin verirsen, saklayacağım' dedim. Bu saçlar, en büyük hatıralarından biri.’’
Sevginin gücü
Aykut Büyüktetik, eşinin motosiklete binmeyi çok sevdiğini söylüyor. ‘‘Motosiklet almaya karar verdiğimde karşı çıktı. ‘Çok tehlikeli, olmaz' dedi. İkna edip, aldım. Motora atlayıp, Bağdat Caddesi'ne çıktık. Bana dönüp, ‘İyi ki motosiklet zevkini tattırdın. Daha önce aklımız neredeymiş' diye sitem etti. Çok kötü olduğu bir gün, motosikletle çıkmak istedi. Dolaştık, yemek yedik. Eve döndüğümüzde çok kötüydü. ‘Keşke çıkmasaydık' dedim. ‘Boşver, belki bir daha çıkamayız' dedi.’’
Aykut Büyüktetik, eşinin hastalığına çare bulmak için Amerika'ya bile gittiklerini, umutsuz bir şekilde geri döndüklerini dile getiriyor. Aykut Bey, ‘‘Son ana kadar ümidimi yitirmedim. Sevgi'nin gücüne güveniyordum. Ama, onun gücü de tükendi’’ diyor. 14 yaşındaki kızları Rüya'nın, eşinin en büyük armağanı olduğunu söylüyor.