Gülçin artık yazmıyor

Güncelleme Tarihi:

Gülçin artık yazmıyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 1999 00:00

Haberin Devamı

‘‘Gülçin Yazıyor’’... Evet, cesur-dürüst kalem Gülçin Telci, 1993'ten beri Hürriyet'in ekonomi sayfalarında bu logoyla neredeyse aralıksız yazdı. Amansız hastalıkla mücadele ettiği 13 ay süresince de yazı peşinde koştu... Ama, dün akşamdan itibaren bu kalem de durdu. Çünkü, Gülçin'i kaybettik.

Gülçin Yazıyor...

Hürriyet Gazetesi'nin ekonomi sayfalarında 1993'ten beri, yani altı yıl boyunca ‘‘Gülçin Yazıyor’’ logosuyla görmeye alıştığınız cesur kalem, dürüst gazeteci Gülçin Telci de sustu. 13 ay boyunca mücadele ettiği kanser, sonunda Gülçin'i hayattan kopardı. Telci, dün akşam saatlerinde tedavi gördüğü Florance Nightingale Hastanesi'nde, 53 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Gülçin Telci'nin cenazesi, 8 Nisan 1999 Perşembe günü (yarın) İstanbul Teşvikiye Camii'nde kılınacak namazdan sonra, Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki aile kabristanında toprağa verilecek.

RENKLİ KİŞİLİK

Türk basınının en renkli simalarından biri olan Gülçin Telci, 1946 yılında Selanik eşrafından Münevver ve İbrahim Telci'nin kızları olarak dünyaya geldi.

Telci'nin geç başladığı gazetecilik yılları gibi, öğrencilik yılları da renkli geçti. Telci, Şişli Terakki Lisesi'nde ortaokulu bitirdiken sonra, Robert Koleje girdi, ancak lise eğitimini AFS bursu ile 1963 yılında gittiği ABD'de Strothers High School'da tamamladı. Telci, daha sonra Türkiye'ye dönerek Şişli İktisadi Ticari Bilimler Akademisi'ni bitirdi.

68 KUŞAĞI

Babası İbrahim Telci'nin kendi döneminde Sultanhamam manifaturacılar piyasasının önemli isimlerinden ve varlıklı biri olmasına rağmen, Gülçin Telci, öğrencilik yıllarında 68 kuşağı rüzgarından etkilendi. O dönemde düzenlenen mitinglere katıldı, arkadaşlarıyla birlikte geceleri afişe çıktı. Hatta o günlerinden sonraki yıllarda, ‘‘Ayol ben afiş bile yapıştırdım’’ diye sözetti.

Gerek çocukluk yıllarında, gerekse öğrencilik döneminde, bugün hem sosyetenin, hem de iş dünyasının önde gelen isimleriyle birlikte oldu. Kamuoyunun yakından tanıdığı birçok isim, Gülçin'nin dostları arasında yer aldı.

GAZETECİLİĞE BAŞLIYOR

Gülçin, gazeteciliğe o dönemde Hürriyet Gazetesi'ne bağlı olan ve 1 Mart 1981 yılında ekonomi gazetesi şekline dönüşen Dünya Gazetesi'nde başladı.

Telci, Dünya Gazetesi'nde 1981-1989 yılları arasında çalıştı. Telci, iş dünyasından kulis yazılarını ilk olarak 1990 yılının başlarında Mustafa Sönmez'in yönetimindeki Para Dergisi'nde yazdı. Aynı yıl Tempo Dergisi'ne geçti ve bu dergide bir süre imzasız kulis yazıları yayınlandı. Gülçin daha sonra bir dönem Milliyet Gazetesi ekonomi servisinde çalıştı.

1992 yılında Hürriyet Gazetesi'ne giren Gülçin Telci, 1993 yılından itibaren ‘‘Gülçin Yazıyor’’ adlı köşesinde, her hafta cumartesi-pazar günleri iş ve siyaset dünyasının kulislerini kamuoyuna aktarmaya başladı.

Gülçin, altı yıl boyunca sürdürdüğü yazılarında cesur, dürüst tavırlar koydu. Eğer yolsuzluk, usulsüzlük, haksızlık görmüşse en yakın arkadaşlarını, dostlarını bile gözünü kırpmadan köşesinde eleştirdi. Bu yüzden birçok eski arkadaşıyla yolları ayrıldı. Birçok kişinin korkulu rüyası oldu.

Zaman zaman tehditler alan Gülçin Telci, gözünü kırpmadan ağır eleştirilerini sürdürdü. Hiçbir zaman geri adım atmadı.

Dostları Gülçin için neler yazdı?

Gülçin'den hayat bilgisi dersi

Şimdi hatırlamaya çalışıyorum. Acaba o evde, Boğaz'ın kıyısındaki o küçük dairede kaç gece bir aradaydık. Gülçin'in o güzel davetlerinde kaç gece sıcak sohbetler yapmış, gülmüştük.

...

Boğaz'daki küçük daireden, hastanedeki suite taşındık. Orada sohbet ediyoruz. Yine o anlatıyor. Bazen yoruluyor, ‘‘Kendimi iyi hissetmiyorum’’ diyor. Ama çabuk geçiyor, arkasından aynı mütecessis, cin gibi kız çıkıp geliyor. İşte o zaman anlıyoruz.

Gülçin müthiş bir broker. Müthiş bir yatırımcı. Bütün hayatı boyunca en kárlı yatırımı yapmış. Bütün varını yoğunu arkadaşlığa yatırmış. Dostluk üzerine oynamış. Şimdi temettülerini topluyor.

Hiçbir hisse senedinin, hiçbir kağıdın veremediği kadar büyük kárları alıyor. Ve hepimize, bir hayat bilgisi dersi veriyor. Unuttuğumuz, ihmal ettiğimiz dostlukları. Basit nedenlerle, sudan sebeplerle üzerini çizdiğimiz arkadaşlıklarımızı. Bir kısmımızın yanlış yatırımlarını, bastırılmış duygu şirketlerini.

Gülçin küçük dairesinden hastanesine taşınırken, evinde hiçbirşey bırakmıyor. Onun lügatında unutmak, ihmal etmek, üzerini çizmek yok. Bütün dostluklarının hergün tozunu almış.

...

Ertuğrul Özkök

7 gün 24 saat gazeteci

GAZETECİLİĞİN 7 gün 24 saat yapılan, tatili olmayan bir meslek olduğu söylense de çoğu gazeteci için bu lafta kalır. Gülçin ise gazeteciliği 7 gün, 24 saat, hatta uykusunda, rüyalarında bile yapar. Bodrum'a arkadaşının yatında tatil yaparken de gazetecidir, hiç tanımadığı bir turist grubuyla Çin'e gittiğinde de...

Aklınıza gelebilecek her yerden ve en umulmadık zamanlarda, duyduklarını paylaşabileceği dostlarını telefonla arar. Her anlattığında en az birkaç haber gizlidir. Gülçin, yakaladığı haberleri paylaştığı dostlarını da titizlikle seçer. Onların güvendiği kişiler olmasına özen gösterir. Dolayısıyla da duyduklarının muhasebesini pek çok kişiyle yapar ve yazacaklarında yanılma payını minimuma indirmiş olur. Gülçin kadar çok gezen-dolaşan, telefonla konuşan ve her anını da gerçekten gazeteci olarak yaşayan bir başka meslektaşım olamayacak.

Meral Tamer

Gülçin, iyilikleri de bilgiyi de paylaşır

İnsan olarak 'iyilikleri verme ve dağıtma cömertliğini', bilgi ve istihbarat paylaşımında da gösteren Gülçin'den çok sayıdaki gazeteci arkadaşı gibi ben de çok şey öğrendim. Gülçin 'Ekonomi Kulisi'ne farklı boyut getiren, 'Ekonomi Kulisi' gazeteciliğine ilgiyi arttıran gazetecilerden biridir.

Ekonomi Kulisi 'dedikodu' değildir. Ekonominin rakamlarda, raporlarda, bilançolarda görülmeyen, açıklanmayan yanıdır. Çok şeyin 'görünmez, anlaşılmaz ve yapay' olduğu ekonomi dünyasına 'Ekonomi Kulisi' açıklık getirmektedir. Gülçin Telci'nin 'Ekonomi Kulisi' konusundaki başarısı, çok sayıda bayan gazetecinin bu farklı gazetecilik dalına ilgi göstermelerinin, başarılı olmalarının, isim yapmalarının yolunu açmıştır.

Ali Rıza Kardüz

Ufacık, dimdik, alnı açık mert, yürekli...

....

En beğendiğim, en sevdiğim, en iyi gazeteci-yazar.

Birçok büyük skandalların, vurgunun, soygunun, rezaletin ilk ipuçları Gülçin'in köşesinde yayınlandı. Gazeteleri, televizyonların haber yönetmenleri, Gülçin'in köşesini okumadan edemezler.

Zaten, siyasetin-ekonominin perde arkasında olup biten bir şeyi Gülçin'in bilmemesi olanaksızdır.

Ufak tefek vücudu, kırıta kırıta yürürken, sanki iki ayaklı bir haber merkezi gidiyor.

Ufacık, ama dimdik, alnı açık, mert, yürekli, kocaman.

....

Bekir Çoşkun

Gülçin'in hastalığı namussuzları sevindirdi

...

Gülçin Telci, ülkesinin iç düşmanlarına, namus işgalcilerine karşı, tıpkı bakire Jeanne d'Arc gibi bayrak açmış, sefere çıkmıştı. Çok namussuz olmayanlara bile, ‘‘Aman bize bulaşmasın!’’ korkusu çektiriyordu. Onun diline doladığı ‘bazı’ medya komisyoncuları, loş işadamları, leşkerlerinden başka deliği doldurmayan politikacılar, Gülçin Telci hasta olunca pek sevindiler. Namussuz suratlarına kene gibi yapışan, gizli saklı neleri varsa kerpetenle söküp çıkaran bu beladan, sonunda hastalık sayesinde kurtulacaklardı.

...

Mine G. Kırıkkanat

Not: Bu yazılar Gülçin’in ölümünden önce yazılmıştır.

Kansere tam 13 ay direndi

Gülçin Telci, kendi kanseriyle bile dalga geçecek kadar hayata bağlıydı. Bu yüzden, kanser olduğu ilk farkedildiğinde 3-4 ay ömür biçilen Gülçin, tam 13 ay bu amansız hastalığa direndi. ABD'ye gidip tedavi gördü. Türkiye'ye döndükten sonra, evinde sürekli dostlarını ağırladı, o dostlarını görmeye gitti. Hep yazılarını düşündü. Hastalığına üzülen birçok arkadaşını o teselli edip, ‘‘Benim kanserim bile sıradışı’’ sözleriyle olayı geçiştirmeye çalıştı.

O da kitap yazdı

Gülçin Telci, kitap yazan arkadaşlarından, özellikle de Murat Bardakçı ve Enis Berberoğlu'ndan kıskançlıkla söz ederdi. Ama, hayattan kopmadan bu kıskançlığını bastırmayı başardı ve o da ‘‘Ben Gülçin’’ kitabını yayınladı. Gülçin'in kitabı kısa sürede iki baskı yaptı.

Yılmaz: Özel bir insanı kaybettik

Gülçin Telci'nin vefatı üzerine, Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve Gülçin Telci'nin ablası Elçin Telci'ye birer başsağlığı mesajı gönderdi.

Yılmaz, Özkök'e gönderdiği mesajda, ‘‘Eşim ve ben şahsınızda bu kaybın acısını duyan tüm Hürriyet Gazetesi mensuplarına ve okurlarına başsağlığı dileklerimizi sunuyor, bu acıyı içtenlikle paylaşıyoruz’’ diyerek, şöyle devam etti:

‘‘Araştırmacı kişiliğiyle, uslubuyla, dünyaya, olaylara ve insanlara bakışıyla özel bir sevgili insanı, değerli gazeteci Gülçin Telci'yi kaybetmenin büyük üzüntüsünü yaşıyoruz.’’

ACIMIZ ORTAKTIR

Yılmaz, Elçin Telci'ye gönderdiği mesajda ise, ‘‘Allahtan sevgili Gülçin'e rahmet, size ve tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz’’ dedi. Yılmaz, mesajını ‘‘Siz sevgili kardeşinizi, biz değerli bir dostu, okurları doğruların peşinde koşan özel bir yazarı yitirdik. Acımız ortaktır’’ sözleriyle bitirdi.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!