Gül’le hizmetten şeref duyarım
Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Gül’ün TBMM konuşmasında siyasete devam edeceği mesajını değerlendiren AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, “Buna karar verir ve biz yine siyasetin içinde olursak, kendisiyle birlikte çalışmaktan, hizmet etmekten, birlikte yola gitmekten şeref duyarım” dedi ve şunları söyledi:
-“Sayın Cumhurbaşkanımız gerek yaşı, gerek dinamizmiyle, daha bu ülkenin kendisinden çokça yararlanacağı bir isimdir. İyi yetişmiş bir devlet, siyaset adamıdır. Onun için Sayın Cumhurbaşkanımızın emeklilikten sonra, kendisini sadece torunlarını sevmeye adayacağını sanmıyorum. Kendisini tanıyan biri olarak bunu söylüyorum. Süresinin dolmasından sonra elbette ne yapacağına kendisi karar verecektir. Ancak, bu bilgi ve tecrübesini bundan sonra da öyle veya böyle halkıyla paylaşacağını düşünüyorum. ‘Siyasete döner mi? Dönerse nereye döner?’ diye soruluyor. Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yaptı, bu kadar yıllık tecrübeden sonra herhalde Kayseri’ye İl Başkanı olacak hali yok. Kendisinin gelebileceği, yapabileceği işler bellidir. Günün birinde kendisi buna karar verirse ve biz yine siyasetin içinde olursak, kendisiyle birlikte çalışmaktan, hizmet etmekten, birlikte yola gitmekten ben şahsen şeref duyarım, bugüne kadar olduğu gibi.”
HAYAT TARZI MADDESİ ENDİŞELİ LAİKLERE
-(Demokratikleşme Paketi) Hayat tarzını korumaya yönelik maddeye göre hiçbir şekilde insanların hayat tarzlarına müdahale edilemeyecektir. Bu sadece başörtülüler, muhafazakârlar için değildir. Kendileri için ‘Endişeli laikler’ diyenlerin de varsa endişe, korku ve şüphelerini gidermeye yönelik maddelerden biridir. Bazı insanlar diyor ki bizim yaşam tarzımıza müdahale ediliyor. Nasıl ki başörtülüye müdahale etmeyeceksin, aynı şekilde diğerinin giyimine de müdahale etmeyeceksin. Üniversitelerde başörtüsü serbest bırakıldığında, ‘Çarşaflı da gelinecek’ dendi. Başörtülü olmak herkesin çarşaflı gideceği anlamına gelmediği gibi, ‘açık’ olması da bikiniyle gideceği anlamına gelmiyor. Toplumun genel kabullerine aykırı olmayacak şekilde insanlar istediği gibi giyinip, istediği gibi hayatlarını tanzim edebilirler. Dini inançları olabilir, ateist de olabilirler. İnsanlara tercihlerinden, dini inançlarından, felsefi düşüncelerinden -düşünce terör içermedikçe- dolayı hayat tarzlarına müdahale edilemez. Bir insan içki içer ya da içmez. İçen içmeyene içmeyi dayatamaz, içmeyen de içene ‘Niye içiyorsun?’ diyemez.”