Gül kokulu insan hakları

Güncelleme Tarihi:

Gül kokulu insan hakları
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2009 00:00

Rosense markasını yaratan Gül Birlik elemanları ilaçlama yapar gibi gülsüyu püstürttüğü için, Isparta Tren İstasyonu ve vagonların için gün boyu gül koktu. Arada yağmur yağdı, sanki yağmur değil gülsuyu yağmış gibi oldu.

ISPARTA Hürriyet Hakkımızdır/Tren Özgürlüktür trenini bu yıl en coşkuyla karşılayan şehir oldu. Öyle ki, dün ilk mehter takımlı karşılamayı yaşadık. Bir kültürel öge olarak çok sevdiğimiz ama aslında Allah Allah sesleriyle hücuma, savaşa övgüler düzen marşlarını insan hakları treni için biraz çelişkili bulduğumuz mehterimize kavuşmuş olduk yeniden.
Geçen yıl bu çelişkiyi çok yazmıştık; ama bu saatten sonra Mehter Takımı’na barış şarkıları söyletmek pek mümkün değil galiba. Hadi biz kültürümüzün bir parçası diyerek dinliyoruz yine, hatta yer yer hoşumuza da gidiyor ama Isparta Tren İstasyonu’nu dün dolduran, daha ilkokula başlayalı iki gün olmuş minikler ne hissetti, bilemiyoruz.

Yarenlikten zeybeğe

Geçen yılın yolculuğu sırasında Çankırı Valisi olan Ali Haydar Öner, bu kez Isparta Valisi olarak evsahipliği yaptı bize. Çankırı’dayken yeniden canlandırılmaya çalışılan Yarenlik kültürü üzerine çok konuşmuştuk. Burada tekrarlamak gerekirse Çankırı Yaran’ı, yani Yarenlik Meclisi, Ahilik’le bağlantılı bir gelenek. Anadolu’da 1720’lerde başlayıp tam 600 yıl uygulanmış. İyi ahlakı, doğruluğu ve kardeşliği temsil ediyor. İnsanların birbirini “dil, din, ırk ve mezhep ayrımı gözetmeksizin sadece insan oldukları için” sevmesi üzerine kurulu. Yani Çankırı bu kültürle birlikte insan haklarına Evrensel Bildirge’den çok çok uzun zaman önce vâkıf olmuş.

Vali Öner, Yarenlikten Zeybek kültürüne çok güzel bir geçiş yapmış gibi görünüyor; minikler garda Serenler Zeybeğini oynarken, “bu çocuklardan biri mezun olmuş galiba, aslında altı kişiyle oynanır bu güzel oyun, beş kişi kalmışlar” diyerek yeni şehrine de hemen hakim olduğunu gösteriyor.
Konferans Vagonu’nda Vali Öner ve Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, Isparta’nın yaşanabilir en iyi 7’nci şehir olmasından çevreye verdiği öneme, dünya gül üretiminin yüzde 65’ini sağlamasından elektriğini katı atıktan üretmesine pek çok iyi özelliğinden söz ediyorlar. Vagonun içi ve tüm peron, Rosense markasını yaratan Gül Birlik elemanları ilaçlama yapar gibi gülsüyu püstürttüğü için gül koyuyor. Arada yağmur yağıyor; sanki yağmur değil gülsuyu yağmış gibi oluyor.
Isparta ile ilgili asıl bilgileri, iki gündür trenimizde olan Hürriyet yazarı Yalçın Bayer’den okuyabilirsiniz. Biz tren gündemiyle devam edelim.

Çocuklar ön plandaydı

Her yerde olduğu gibi, Ispartalı çocuklar da Uluslararası Af Örgütü’nün Haklı Çocuk Oyunu’ndan çıkıp, Coca Cola’nın bandosunu dinleyerek Hayata Artı Vakfı eğitmenleriyle Doğa Oyunları oynamaya geçiyor. Akbank Çocuk Tiyatrosu En Mutlu Kim’le onları güldürüyor. İsteyenler karaoke vagonunda kendi videokliplerini çekip keyifleniyor. Büyüklerse onları gezdirirken Çocuk Platformu ve Hürriyet’in çocukları ihmal ve istismardan korumak için neler yapılması gerektiğini anlatan sergisini ve Fişek Enstitüsü’nün çalışan çocuklar Fotoğraf Sergisi’ni geziyor, Hayata Artı’nın çevre projeleri hakkında bilgi alıyor, hürriyet.com.tr’de kendi sayfalarını yapmak için kuyruğa giriyorlar. Hürriyet Hakkımızdır/Tren Özgürlüktür yolculuğu tüm hızı ve zenginliğiyle devam ediyor.

Onlar da treni geri istiyor

Dün saat 10.00’da “Türkiye’nin Gül Bahçesi Isparta’ya Hoş Geldiniz” yazılı pankartla süslenen Isparta Tren İstasyonu’na giren Hürriyet Treni’ni karşılayanlar arasında Vali Ali Haydar Öner, Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, Süleyman Demirel Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Vecihi Kırdemir ve Prof. Dr. Mehmet Ali Koyuncu da vardı. Ispartalılar 2004- 2008 yılları arasında seferden kaldırılan Burdur Treni, Göller Ekspresi ve Pamukkale Ekspresi’ni geri istedi. Mehmet ERÇAKIR- Hasan ÖZBEK/(DHA)

Anne sütünde pestit çıkınca

Hürriyet Treni’nin insan ve çocuk haklarıyla beraber ana temalarından biri de çevre. Coca Cola’nın “Hayata Artı Kat” vagonunda düzenlediği çocuklara yönelik çevre aktivitelerine ek olarak, garda Hayata Artı Sergisi kuruluyor. Burada Hayata Artı Vakfı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle oluşturulan Gençlik Programı’nın desteklediği gençlerin çevre sorunlarına yönelik projeleri sergileniyor. Dün “İyi Toprak Temiz Eğirdir” projesi istasyondaydı. Bu projenin sahibi gençler, daha iyi bir çevre için başkasının harekete geçmesini beklemeden bir adım atabileceğini gösterdiler.
Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencileri Mehmet Seda Sevinç ve Hasan Demirekim, Türkiye’nin 2. büyük içme suyu gölü olan, yeşilin yedi tonuna sahip Eğirdir’in su kalitesinin ikinci sınıfa düştüğünü görerek başlamışlar işe. Kirlenmenin nedeni elma tarımı yapılan bölgedeki zirai ilaçlamalar. Çevre köylerdeki anne sütünde bile yüksek oranlarda pestit’e rastlanmış. Bu nedenle başlattıkları projede, göle, toprağa, sağlığa zararı olmayan tarım standartlarını çiftçilere anlatıyor ve örnek model oluşturmaya çalışıyorlar. Dört uzmanla birlikte bir ekip kurmuşlar; Eğirdir’in Boğazova bölgesindeki 6 köyden öncü 11’er çiftçi seçiyor ve iyi tarımın teorisi ve uygulamaları hakkında bilgilendiriyorlar.

Zeynep BİLGEHAN

Tren’e sürpriz şarkı

ŞAN dersleri alan Bakiler’i bir gün hocası Meltem Taşkıran (Fotoğrafta sağdan ikinci) aramış ve “Saat sekizde stüdyoya gel” demiş. Stüdyoya gittiğinde, onun gibi pek çok insanın da çağrılı olduğunu görmüş. Meğer Bakiler’in trene geleceğini duyan Taşkıran, “Hürriyet benim vazgeçemeyeceğim tek olgu hayatta. Hatta uğruna her şeyimi verecek kadar! Bu trenin mutlaka bir şarkısı olmalı. Tren Türkiye’yi insanlık ve mutluluk için dolaşırken, şarkısı da dillere düşmeli” demiş içinden ve oturup söz yazmış, bestelemiş. Şarkıyı Elif Bakiler’in de içinde olduğu Pop Müzik Okulu korosunun genç vokalistleri gönüllü olarak seslendirmişler, düzenlemeyi Cihan Sezer yapmış.

İşte Meltem Taşkıran, Cihan Sezer, Elif Bakiler, Aysel Öztürk, Esra Lokma, Faruk Yazıcılar, Hayati Çıtaklar, Nilay Tezsay, Öyküm Akçay, Serhan Şide ve çocuk korosundan Buse Özbay, Dilara Tosyalı, Genco Akaçık’ın seslendirdiği ve trenin uğradığı istasyonları şenlendiren şarkının sözleri: Bir tren geldi bizim şehre/Çoluk çocuk doluştuk içine/Sanat, bilgi, dostluk yüklü vagonlar/Dediler “Hürriyet Hakkınız” çocuklar/Bir tren geldi bizim şehre/Oyunlar, sergiler ve müzik var içinde/Sevgiyle kucaklar bizi yolcular/Dediler “Mutluluk Hakkınızdır” çocuklar/Şiddete son verelim/Kadınlar artık gülsün/Barışa bir şans verelim/Çocuklar dostça büyüsün/Bu tren insanlık için/Hürriyet hakkınızdır.

BUGÜN UŞAK’TA, YARIN MANiSA’DAYIZ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!