WASHINGTON (A.A)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2007 02:57
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, terör örgütü PKK konusunda ABD'den, “gözle görülür, elle tutulur” bir adım atmasını istediklerini söyledi.
Abdullah Gül, Washington'daki temaslarının ardından bir basın toplantısı düzenledi. ABD'nin neden PKK'ya karşı harekete geçmediği yönündeki bir soru üzerine Gül, “Onu bilemem. Bize söyledikleri (size karşı mahcubuz, üstümüze düşeni yapacağız). Ben de (bunu artık gözle görülür, elle tutulur yapın, hepimizin beklentisi bu) diyorum” yanıtını verdi.
Gül, eskiden PKK liderlerinin dost olmayan rejimlerde barındığını, şimdi ise dost bir ülkede PKK liderlerinin televizyona çıkıp röportaj verdiğini kaydetti. ABD'nin daha önce dile getirdiği, “Irak'ta elimiz dolu, kuvvetlerimizi bölemeyiz” yaklaşımını artık sergilemediğini belirten Gül, kısa sürede adım atılmazsa Türkiye'nin askeri önlem alıp almayacağı konusuna ilişkin bir soru üzerine, “Yapılmaması yönünde ABD'den bir telkin sözkonusu değil” dedi.
Gül, “Bizim her zaman uluslararası hukuktan doğan haklarımız var. Biz ne zaman netice alacak şeyi görürüz, gerektiğinde bunu yapmaktan geri kalmayız” ifadesini kullandı. ABD'li yetkililere, kUzey Irak'ta yapılması gerekenlerin geciktiğini ve Türk halkının bir eylem görmek istediğini ifade ettiklerini belirten Gül, “Görüştüğümüz bütün yetkililer, birşey yapmak zorunda olduklarının farkındalar. Daha fazla konuşmanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Ama bu konuda bir kararlılığı görmedim dersem doğru olmaz” diye konuştu.
Mahmur kampındakilerin Türkiye'ye dönüşü için Türkiye'nin bir mekanizma geliştirmesi yönünde ABD'nin beklentisinin bulunduğu sorusu üzerine Gül, zaman zaman vatandaşların gruplar halinde Türkiye'ye geldiklerini anlattı.
Gül, bu vatandaşların köylere yerleştirildiğini, konuyla ilgili sürecin sürdüğünü bildirdi. Gül, Mahmur kampında kadınlar ve çocukların da bulunduğunu ifade ederek, “Tabii önemli olan, burası boşaldığında başkasının eline geçmeyeceğinden emin olmamız” dedi.
KERKÜK
Gül, Kerkük sorununda yalnızca Türkiye'nin değil, bölgedeki diğer ülkelerin de hassasiyet gösterdiklerini belirterek, bu sorunun büyümesinin bölgede herkesi endişelendirdiğini kaydetti. Gül, bugün Washington'da bulunan Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebulgeyd ile biraraya geldiğini ve onun da konuya hassasiyet gösterdiğini dile getirdi. Kerkük'te referandumdan önce nüfus sayımı yapılması ve kimin oy kullanabileceğinin belirlenmesi gerektiğini belirten Gül, bu konuların, sonuca yardımcı olacak biçimde ele alınması gerektiğini söyledi.
Sorunların anayasadaki belirsizliklerden kaynaklandığını dile getiren Gül, kimi konuların Irak'ın anayasasında belirsiz tutulması yüzünden herkesin daha iyi bir pozisyon için gücünü kullanmaya çalıştığını, bu hataların giderilmesi gerektiğini ve anayasayı gözden geçirme komisyonunun çalışmalarına hız vermesi gerektiğini kaydetti.
Gül, Türkiye'nin Irak'ın topraklarında gözü olmadığını ve sınırların çizildiğini belirtirken, Kerkük'ün, tüm Irak'a ait olduğunu vurguladı ve “Bizim hassasiyetimiz Irak'ın birliğiyle ilgili. Şimdiye kadar mezhep çatışmalarının etnik çatışmalara dönüşmesinden korktuğumuz için, bize yakın olan insanlar, gerek Türkmenler arasında herhangi bir çatışma görmek istemiyoruz. Kerkük'te huzurun sağlanması ve başka kentlerdeki çatışmaların buraya taşınmaması için görüş beyan ediyoruz. Bu konuda büyük bir dikkatin olduğunu gördüm. Geçen yıllarda olmadığı kadar” diye konuştu.
Irak'ın birlik ve bütünlüğünü korumanın önemine işaret eden Gül, bu konuların temaslarında geniş bir biçimde ele alındığını ve ABD'li yetkililerin, Irak'ın bölünmesini, “kabul edilemez ve düşünülemez bir alternatif” olarak nitelediklerini bildirdi.
ERMENİ TASARISI
Gül, ABD Kongresi'ne sunulan Ermeni tasarısı için, “tüm ilişkilerimizi zehirleyecek büyük bir tehdit” değerlendirmesini yaparken, ABD'de görüştüğü resmi veya resmi olmayan herkesin, bunun bir ABD sorunu olmadığını dile getirdiğini, ancak parlamenter sistemlerin zayıflıklarından biri olarak nitelediklerini söyledi.
Gül, “Bir taraftan Afganistan'da omuz omuza çalışırken, kimsenin yapmadığı kadar istikrara katkı yaparken, Irak'ın istikrarına destek verirken, birden bire Türkiye'nin aleyhinde bir tasarı, herşeyi berbat edecek birşey. İçtenlikle konuştum ve bunun etkisinin geçici olmayacağını söyledim” dedi.
Kimi çevrelerin, sanki Türkiye'nin, bu tasarının geçeceğini kabul ettiği yönünde yaklaşım sergilediğini belirten Gül, “Hükümetimiz böyle bir kabulle karşı karşıya değil. Muhakkak burada önlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Hem Türkiye hem ABD için kötü. Birbirimize ihtiyaç duyduğumuz bir önemde böyle bir zehiri ilişkilere atmaya kimsenin hakkı yok. Yönetimin bu konuda da çok duyarlı olduğuna ve herşeyi yapacağına inanıyorum. Şüphesiz bunu sadece yönetime yapamayız. Bizlerin de milletvekilleri, senatörler ve halkı aydınlatmamız gerekiyor” diye konuştu.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'den görüşme isteğinin olup olmadığı sorusu üzerine Gül, böyle bir görüşmenin olmayacağını söyledi. Gül, ”Çünkü kendisini bu işe (Ermeni iddialarının desteklenmesi) çok fazla bağlamış bir hanım. Dolayısıyla benimle konuşması zor olacak. Ama bu demek değil ki ona fikirlerimizi ulaştırmayacağız. Onun yakın arkadaşlarıyla hepsini görüşeceğim” dedi.
AKP'YE DESTEK
Bir gazetecinin, Gül'ün ziyaretini, ABD Başkanı George W. Bush yönetiminin AKP'ye desteğinin sürdüğü biçimindeki değerlendirmelere işaret etmesi üzerine Gül, “Biz bunları çok küçük şeyler olarak görürüz. Ben buraya parti temsilcisi olarak gelmedim, Türkiye'nin Dışişleri Bakanı olarak geldim. (Oradan icazet alacaklar, seçimden önce oraya gidiyorlar) gibi sözler sarfedenler var. Biz bunlara önem vermiyoruz. Önemli konular ortada. Bize değer verilmesi, Türkiye'ye değer verilmesidir” diye konuştu.
Gül, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin temaslarında gündeme gelip gelmediği sorusuna da, konunun açılmadığı yanıtını verdi ve Türkiye'nin iç sorunlarının konuşulmadığını vurguladı.
Gül, ABD'nin eski dışişleri bakan yardımcılarından Marc Grossman, ABD-Türk Konseyi (ATC) Yönetim Kurulu Başkanı Brent Scowcroft ve şu sırada Washington'da bulunan Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebulgeyd ile de biraraya geldiğini sözlerine ekledi.