Enis BERBEROĞLU
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2007 00:00
ANKARABaşbakan Erdoğan’ın danışmanı Yalçın Akdoğan’ın, Yasin Akdoğan takma ismiyle Yeni Şafak’ta çıkan makale, Gül’e, "Yüzde 46’yı belirleyen ana faktör istikrar arayışı ve AK Parti iktidarının gerçekleştirdiği dönüşümdür" mesajı oldu.
Yazıyı kaleme alanın Başbakan’a çok yakın bir isim, hatta iddiaya göre danışmanı Yalçın Akdoğan olduğu kulislerde konuşuluyor.
YENİ Şafak Gazetesi’nde dün çıkan
"Seçimin ana mesajı istikrarı korumaktır" başlıklı bir yazı dikkatimi çekti. Sütun sahibi
Yasin Doğan’ın takma bir isim olduğu biliniyor. Zaten gazetenin internet sitesinde fotoğraf yeri boş bırakılıyor. (Taha Kıvanç’ın hiç değilse bir illüstrasyonu var.) İddiaya göre
Yasin Doğan Başbakan’a çok yakın bir isim. Hatta Yeni Şafak’tan ayrılan eski başyazar
Ahmet Taşgetiren’in dün internethaber sitesinde yer alan iddiasına göre; Başbakan’ın danışmanı
Yalçın Akdoğan.
Ahmet Taşgetiren, "Ben korktum" başlıklı yorumunda
Yasin Doğan’ın satırlarını
"Gül olmasıncıların Başbakan Erdoğan’a atfen verdikleri teyit edilmemiş yaklaşım, Başbakan’ın danışmanının kaleminden teyit ediliyor" diye eleştirince yazıyı daha da önemsedim.
İLGİNÇ BÖLÜMLER
İzninizle yazının önemli bölümlerini (ara başlıklar ekleyerek) aktarıyorum:
Köşk kavgasıyla yüzde 34 aşılmazdı:
"AK Parti’nin aldığı oyların tamamını Cumhurbaşkanlığı sürecindeki olaylara bir tepki olarak görmek haksızlık olur... Bu kitlenin duyarlılığı AK Parti’nin yaptığı oy patlamasının asıl sebebi olamaz. Ancak dağılan yüzde 34’ün yeniden bir araya gelmesi olabilir."
Gizli AKP’liler ekonomiye oy verdi:
"O halde yüzde 46’yı belirleyen ana faktör istikrar arayışı ve AK Parti iktidarının gerçekleştirdiği dönüşümdür. Belki de ilk kez AK Parti’ye oy veren insanların siyasal tercihlerini belirleyen sebepler daha çok ekonomik gerekçelere dayanıyordu."
Hizmet olmasa Köşk için oy alamazdı:
"Ekonomideki makro düzelme, gelecek öngörüsüyle borçlanan, ev-araba taksidine giren vatandaşların krizden çekinmesi, KÖYDES projeleri, sosyal yardımlar... Eğer AK Parti bu hizmetleri yapmasa kimse Cumhurbaşkanlığı sürecinde yaşananlara bakarak AK Parti’ye oy vermezdi."
Bağcıyla uğraşmayalım, üzüm yiyelim:
"AK Parti’nin önümüzdeki dönemde sergileyeceği tutumun, eylem ve söylemlerin asgari şartı bu istikrar beklentisini gözetmek olmalıdır. Bunun doğal sonucu ise sorumlu, duyarlı ve uzlaşmacı bir tavır içinde olmaktır. Yani bağcıyla uğraşmak yerine üzüm yemeye çalışmak."
SICAK TARTIŞMA
Yasin Doğan’ın yazısı neden önemli? Çünkü
seçim sonuçları belli olduğu andan itibaren Ankara’da sıcak bir tartışma var. Yüzde 46.7 oyu
Abdullah Gül’ün Çankaya vizesi sayanlar aksi kararın partiyi 2009 yerel seçimlerinde hezimete uğratacağı kanaatini taşıyor.
Yeni Şafak yazarı ise parti saflarındaki bu yaygın görüşe karşı çıkıyor.
AKP açısından asıl tehlikenin Başbakan’ın 10 bin dolarlık milli gelir ile AB standardında demokrasi hedefi koyduğu Türkiye’de siyasi ve ekonomik istikrarın bozulması olduğuna işaret ediyor.
Herkes katılmayabilir ama bence çok doğru söylüyor. Başbakan yeni ve beş yıllık bir dönemin daha ilk gününde neden eski bir krizin tarafı olsun ki?
Gerekirse 2. aday
SİZ bakmayın gazetelerdeki ikili-üçlü AKP zirvesi haberlerine... Seçim sonuçları
Tayyip Erdoğan’ı tek seçici haline getirdi. AKP Meclis Başkan vekilleri, grup başkan vekilleri bu yeni güç dengesine göre değişti. Kabine’de sürpriz değişiklikler bekleniyor.
Başbakan Köşk için de Meclis Başkanlığı’nda olduğu gibi uzlaşma ve istikrar istiyor, CHP ile MHP uygun isim beklendiği sinyali veriyor. Bu açıdan
Erdoğan’ın pazartesi veya salı günü açıklayacağı karar
Gül dahil herkesi bağlayacak. Ama ya
Erdoğan’ın tercihi partiden başka bir adaya yönelirse ve buna rağmen
Gül şansını denerse... O zaman AKP’den iki adaylı bir Çankaya yarışı (
Gül ve
Mehmet Aydın veya
Vecdi Gönül arasında) bile ihtimal dahilinde sayılıyor.