Güncelleme Tarihi:
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile görüşmesinde Güvenlik Konseyi'ne sunduğu raporun raflarda kalmaması gerektiğini söylediğini belirtti.
ABD'de 12 Eylül'den bu yana gerçekleştirdiği temasları konusunda New York'taki Türkevi'nde bir basın toplantısı düzenleyen Gül, ”Bildiğiniz gibi 12 Eylül'de Türkiye'den ayrılıp BM Genel Kurul çalışmalarına katılmak üzere ABD'ye geldim. İlk olarak bir Türk Festivali'nin yapıldığı Chicago'ya uğradım. Bu festivali çok başarılı gördük ve bunun tüm Amerika'ya örnek olacağını ümit ediyorum” dedi.
40 ÜLKE İLE İKİLİ TEMAS
New York'a geldikten sonra BM Genel Kurulu'na katılan 40'a yakın ülkenin heyet başkanları, cumhurbaşkanları, başbakanları ve dışişleri bakanları ile görüşmelerde bulunduğunu ifade eden Gül, şunları kaydetti:
“40 ülkenin lider ya da temsilcileriyle ikili temaslar yaptım. Birleşmiş Milletler (BM), Arap Birliği, Avrupa Birliği (AB), Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ve İslam Konferansı Örgütü'nden (İKÖ) oluşan beş uluslararası örgüt lideriyle görüştüm.
Altı adet çok taraflı toplantıya katıldım. 23 Eylül tarihinde de bildiğiniz gibi BM Genel Kurulu'nda Türkiye'nin görüşlerini ihtiva eden bir konuşma yaptım. Bu konuşmada hem siyasi olayları, hem de insanlığı ilgilendiren bir çok konuya değindim. 2009-2010 yılında Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'ne olan adaylığını bir kez daha teyit ettim ve bu konuda destek istedim.”
“TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ ARTTI”
“Bizim bu kadar ikili görüşme yapmamız bile Türkiye'nin bütün dünyada ne kadar ilgi odağı olduğunu gösterir,” diyen Bakan Gül, şöyle konuştu:
“Bu görüşmelerden bir kısmını biz talep ettik, daha büyük kısmını ise karşı taraf bizden talep etti. Dolayısıyla Türkiye'nin giderek konumu önem arz ediyor. Herkes Türkiye'nin ne dediğine çok daha fazla dikkat ediyor. Türkiye gerek son yıllarda gerçekleştirdiği reformlarla, gerek ekonomik gelişmeleriyle çok dikkati çeken bir ülke haline geldi. Annan da görüşmemizde hemen bundan dolayı bizi tebrik etti. Hemen hemen bütün ülkeler de temaslarımızda Türkiye'deki bu olumlu gelişmeleri nasıl memnuniyetle takip ettiklerini söylediler. Bunlar bizim için memnuniyet verici.”
Temasları çerçevesinde Annan ile de görüştüğünü hatırlatan Gül, ”Bu görüşmede Irak ve Kıbrıs konularını konuştuk. Genel Sekreter'den hazırladığı raporu takip etmesini, referanduma evet diyen Türklerin haklarının sağlanması ile ilgili olarak ısrarcı davranması talebinde bulundum” dedi.
“KIBRIS RAPORU RAFTA KALMAMALI”
Bir soru üzerine Gül, şunları söyledi:
“KKTC ile ilişkilerin artırılması yönünde herhangi bir hukuki engel bulunmuyor. BM Genel Sekreteri de raporunda bütün BM üyesi ülkeleri Kıbrıs Türkleri ile ekonomik ilişkiye girmeye davet etti ve çağrı yaptı. Kendisinden bu çağrıyı tekrarlamasını istedim. Dolayısıyla herhangi bir hukuki engel yok. Üye ülkeler çalıştıklarını söylüyorlar. Biz de takip ediyoruz. Çok az da olsa bazı olumlu gelişmeler var, ama bunlar henüz tatmin edici noktaya gelmedi.”
Gül, Annan'a “Kıbrıs konusundaki raporun raflarda kalmaması lazım, bu raporu takip etmeniz lazım, bu konuda ilgili kararın çıkması lazım ve bu konuda ısrarcı olmanız lazım” dediğini de kaydetti.
POWELL İLE GÖRÜŞME FAYDALI
“ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile yaptığımız görüşme faydalı idi” diyen Gül, bu vesileyle Türkiye'nin Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Osman Korutürk ve Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu ve Güney Asya Genel Müdürü Büyükelçi Tahsin Burcuoğlu'nun New York'ta ve Washington'da önemli temaslarda ve görüşmelerde bulunduğunu kaydetti.
AB
AB Dönem Başkanı Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Bernard Bot başta olmak üzere Almanya, İtalya, Belçika, Portekiz ve birçok ülkenin dışişleri bakanları ile görüştüğünü de ifade eden Bakan Gül, “AB'nin Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile de görüşme yaptık. Bunun dışında Norveç, İsviçre, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Brezilya, Çin, Nijerya, Sudan, Gine, Tayland, Singapur gibi ülkelerin dışişleri bakanlarıyla; Cezayir, Pakistan, Afganistan, Estonya'nın da cumhurbaşkanları ve Malezya'nın da başbakanı ile görüşmelerde bulundum” dedi.
IRAK
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile de görüştüğünü kaydedenGül,
Arap Birliği ile bir istişare mekanizması kurulmasına dairmutabakat imzaladıklarını ve bundan sonra Arap Birliği ile çok daha yakın işbirliği içinde olunacağını söyledi.
YUNANİSTAN
Yunanistan Dışişleri Bakanı ile bir araya gelmelerinde iki ülkenin askeri tatbikatlarının ertelendiğini duyurduklarını hatırlatan Gül, Ermenistan ve Azerbaycan dışişleri bakanları ile de ayrı ayrı bir araya gelip Türkiye'nin iki ülke arasındaki problemin çözümüne olan katkısını devam ettirdiğini ifade etti.
Gül ayrıca, “İsrail Dışişleri Bakanı ve Filistin Dışişleri Bakanı ile bir araya geldim ve barış sürecine olan katkımızı onlarla konuştuk” dedi.
İKÖ TOPLANTISI
Bakan Gül, sözlerine şöyle devam etti:
“İKO Dışişleri Bakanları Yıllık Eşgüdüm Toplantısı'na başkanlık ettim. Yine İKÖ'nün Keşmir Temas Grubu başkanlığını yaptığımız için o toplantıya da başkanlık ettim. EİT'in Bakanlar Konseyi çalışma yemeğine ve D-8 bakanlar toplantısına katıldım. Bu arada CNN, Newsweek, El-Hayat, Reuters gibi yayın organlarına röportajlar verdim. Bunun dışında Amerikan-Türk Toplumu ve Amerikan Dış Politika Ulusal Komitesi'nin ortaklaşa düzenledikleri yemekte konuştum. Gayet faydalı oldu.”
Bir soru üzerine İKÖ çerçevesinde İstanbul'daki dışişleri bakanları toplantısından sonra ilk kez bir araya gelindiğine dikkati çeken Gül, “Toplantıda bütün ülkelerin bakanları vardı. Dönem başkanı olduğumuz için başkanlık ettim. Her ülke kendisini, İslam dünyasını ve bütün insanlığı ilgilendiren konularla ilgili görüşlerini bir kez daha ortaya koydu. KKTC Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin temsilcisi olarak toplantıda bir konuşma yaptı. Bir kez daha Kıbrıs'la ilgili son gelişmeleri birinci elden anlattı ve İKÖ'nün desteğini talep etti. Ben de bütün İslam dünyasını ve tüm dünyayı ilgilendiren konulardaki görüşlerimizi paylaştım” diye konuştu.
“Bir çok İKÖ ülkesinin dışişleri bakanı Kıbrıs'la ilgili desteklerinin devam edeceklerini söylediler” diyen Gül, “Kıbrıs Türklerini çok teşvik ettiler ve ilişkilerini artırma sözü verdiler. İkili temaslarımızda da bazı ülkelerin bakanları KKTC temsilcilerini kendi ülkelerine davet ettiler” dedi.
KERKÜK
Irak ve Kerkük konusunda da açıklamalarda bulunan Gül, bu konuda şunları söyledi:
“Temaslarımda şunu gördüm ki Irak'ı takip eden herkes Kerkük konusunu ve bu konudaki hassasiyeti anlıyor ve önem veriyor. Bunun sadece Türkiye'nin bir hassasiyeti gibi görülmemesi gerekir. Bu Irak'ın düzlüğe çıkması, barışa ve istikrara ulaşması, Irak'ın bütünlüğünü koruyabilmesi ve ortaya konulan siyasi takvimin başarılı bir şekilde işleyebilmesi için en önemli noktalardan biridir. Ya da tersinden söyleyecek olursak bu takvimi etkileyecek ve bütün bu söylediğim hedeflere ulaşmanın önündeki en büyük gizli tehlikedir. Bu konuda herkes aynı fikirde. İKÖ ülkelerinin en çok önem verdiği konu da Irak. Seçimleri bütün ülkeler destekliyor, şu anki geçici hükümeti de destekliyor.”
CAZ FESTİVALİ
Bu arada, bazı sosyal faaliyetlere de katıldığını ifade eden Gül, ”Türk Caz Festivali denk geldi, bu festivalin açılışını yaptım. Bir çok finans kuruluşunun temsilcileri ve George Soros dahil büyük yatırımcılarla da konuştum. Bu yatırımcılar Türkiye'yi çok yakından takip ediyorlar. Onların sorularını cevaplandırdım ve kendilerini Türkiye'ye davet ettim. Musevi kuruluşları temsilcileri ile buluştum. Ve bu şekilde programımızı tamamladık” dedi.