Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Gül, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi 2008-2009 eğitim-öğretim yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, Ahi Evran'ın adıyla yaşayan üniversitede bulunmaktan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Ahi Evran Üniversitesinin, kuruluşunun 2006 yılı olarak gözükmesine rağmen 1965 yılına uzanan köklü bir eğitim birikimine sahip olduğunu belirten Gül, akademik kadrosu ve birikiminin üniversiteyi zenginleştirdiğini ifade etti. Gül, üniversitenin çok kısa sürede çok daha büyüyeceğine inandığını söyledi.
Üniversitenin kuruluşunu daha önceki görevleri sırasında yakından takip ettiğini anlatan Gül,kısa sürede kampüse taşınacağına inancını ifade etti.
Gül, Rektör Prof. Dr. Selahattin Salman'ı tebrik ederek, “Heyecanını yakından biliyorum. Bir işi tutan insanın heyecanı varsa, o işi gece gündüz dert ediniyorsa orada olağanüstü işler oluyor. Bu nedenle üniversitenin kısa sürede çok daha güçlü olacağına inancım tamdır. Şüphesiz ki ben de her türlü destek ve yakın ilgiyi bu üniversiteye göstereceğim” dedi.
“YENİ DÖNEM BAŞLADI”
Üniversitelerin artık Anadolu'ya yayıldığını, anlatan Gül, şöyle konuştu:
“Anadolu'daki yeni üniversitelerin bundan sonra çok çok dikkatli olmaları gerekiyor. Adının üniversite olması yetmiyor. Akademik çalışmaları, şehre ve üniversite kampüsüne getirdikleri sosyal iklim üniversiteleri güçlü yapar. O açıdan Anadoludaki üniversiteler sınavdan da geçiyor. Değerli öğretim üyeleri, hocalar, sizlere de çok çok iş düşüyor gerçekten. Üniversiteyi siz ispatlayacaksınız. Üniversiteler birbiriyle yarışacak ki daha ileriye gidebilecekler. Bu bugün var.
Üniversitelerle ilgili, Türkiye'de eğitim-öğretimle ilgili yeni dönem başladığını da görüyorum. Bir zamanlar üniversitelerimiz kendi içlerinde enerjilerini tükettiler. Zaman zaman kendi öncelikleri karıştı. Şimdi eğitime, öğretime, araştırmaya, dünyayı takibe, sanayiyle işbirliğine, ticaretle, ekonomiyle işbirliğine çok daha önem veren görev anlayışı içinde olunacağına inanıyorum.”
Özellikle Anadoludaki üniversitelerin o şehirlerin öncüleri olduğunu, kentin ufkunu açtığını anlatan Gül, üniversite kadrolarının da kentin girişimcilerine yol gösterici olacağını söyledi.
Kentlerin üniversitelere bağrını açtığını anlatan Gül, il heyetlerini kabullerinde üniversitelere sahip çıkılmasını tavsiye ettiğini, iş adamlarından binaların yapımında birbirleriyle yarışmalarını istediğini kaydetti. Gül, “Üniversite ile şehir bütünleşirse o zaman inanıyorum ki çok daha güzel, süratli işler yapılabilir” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, günümüzde eğitimin öneminin yatırım anlamında çok daha fazla anlaşıldığını ve en fazla yatırım yapılan alan olduğunu belirtti.
“BİLGİYE DAYALI ÜRETİM”
Araştırma, geliştirme, fikir üretmenin de eğitimin bir parçası olduğunun altını çizen Gül, son yıllarda üniversitelere araştırma ve geliştirme için çok büyük paylar ayrılmaya başlandığını söyledi.
Gül, şöyle devam etti:
“Artık ülkeler, sadece gördüğü bir işi üretmekle, taklit etmekle gelişmiyor. Bilgiye dayalı üretim yapmamız lazım, buluşlar yapmamız lazım, bunların patentlerini almamız lazım. Bizim bilim adamlarının isimleri referans olarak verilmeli. Bunları 70 milyonluk ülke olarak muhakkak yapmamız gerekir. Biz sıradan bir ülke değiliz, küçük bir ülke değiliz. Birikimi büyük olan bir ülkeyiz. Bu şehirde bile yüzyıllar önce bilimle uğraşıldı. Gök medreseyi Kırşehirde olan herkes gidiyor görüyor. O zamanın bilim adamları toprakla, çevreyle uğraşmamışlar. Sorgulamışlar, gökyüzüyle, astronomiyle uğraşmışlar. Bugünkü modern dünyada Türkiye'nin çok daha fazla araştırmaya, geliştirmeye katkısı olması gerekir kendisi için.
Üniversitelere çok iş düşüyor. Ne yazık ki geçen 10-20 yılımıza baktığımızda bu konularda çok başarılı değiliz. Şu açıdan değiliz; mevcut uluslararası fonları kullanma bakımından. O kadar çok fonlar var ki. Türkiye AB'nin çerçeve programlarında. Biz bu sene, 7. çerçeve programına 750 milyon Avro veriyoruz. Biz bu sene yani bu dönem 450 milyon Avro veriyoruz. 6 çerçeve fonuna 250 milyon Avro verdik. Ne yazık ki buradan 50 milyon Avro alabilmiştik. Yani biz Almanya'yı, Fransa'yı, İtalya'yı sübvanse ettik. Halbuki bizim daha çok ihtiyacımız var. Biz verdiğimizden bir kaç mislini almamız lazımdı. Bundan dolayı geçen dönemler başarısızız dedim. Bu fonlar herkese açık. Bütün bunları bilmek, bilim adamlarına anlatmak, iş dünyasıyla, sanayiyle birleşerek ortak projeler geliştirmek, bunları sunmak üniversitelerin en önde gelen görevlerinden olmalı. İstanbul, Kırşehir farkı yok. Yeter ki siz buna kendinizi konsantre edin. Türkiye içinde de fonlar çok.”
Cumhurbaşkanı Gül, millet olarak araştırma ve geliştirme konusunda üniversitelerden büyük beklentileri olduğunu kaydetti.
AB içindeki üniversitelerle Türkiye'deki üniversitelerin bir çok işbirliği imkanı olduğuna da işaret eden Gül, üniversiteler arasında öğrenci ve öğretim üyesi değişimi yapılabildiğini söyledi. Gül, bunlardan yararlanmak için çok çalışmak gerektiğini ifade etti.
Öğrencilere de seslenen Gül, “Üniversiteye girdiniz. Tamam. Bu hiçbir şey ifade etmez. İş üniversiteye girince başlıyor. Çok iyi derecelerle mezun olmak. Ondan sonra daha önemli iş başlıyor. Hayatta yarışa giriyorsunuz. O yarışta başarılı olmanız için bu yılları iyi değerlendirmeniz gerekir. Hocalarınızı adeta sömürerek, bütün bilgileri onlardan almanız gerekir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin bazı konularda çok geciktiğini, bunları tamamlamak için herkesin çok uğraşması gerektiğini söyledi.
Gül, “Çalışmak, açık söyleyeyim bizim yaptığımız gibi olmaz. Gece gündüz çalışmak lazım ki ileride herkes çok daha iyi konumlarda olsun, herkes çok daha fazla mutlu olsun. Ben üniversitelerde böyle bir dönemin başladığı kanaatindeyim. Bizim görevimiz sizlere yeni imkanlar sunmak. Şüphesiz ki sizlerin talepleriniz olacak. Nerede başarı varsa o başarıyı herkes görür” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, öğretim görevlilerine kolaylıklar, öğrencilere de başarılar diledi.
VALİ VE REKTÖRÜN KONUŞMASI
Kırşehir Valisi Lütfullah Bilgin de konuşmasında, üniversitelerin daha aydınlık bir Türkiye'nin vazgeçilmezleri olduğunu belirterek, bilgiyi üretmek ve kullanmanın önemine dikkati çekti.
Bunun için çalışan nesillere görev düştüğünü ifade eden Bilgin, üniversitelerin ülkelerin uygarlık yarışında var olmasını sağlayan kurumlar olduğunu söyledi.
Hükümet'in son yıllarda her ilde bir üniversite kurulması anlayışı sayesinde Kırşehir'in de üniversitesine kavuştuğunu ifade eden Bilgin, bunda emeği geçenlere teşekkür etti.
Ahi Evran Üniversitesi Rektöre Prof. Dr. Selahattin Salman'ın, Kırşehir'de uzun yıllar dekanlık görevini yürüttüğünü ve Kırşehir ile bütünleşmiş heyecanlı bir bilim adamı olduğunu söyleyen Bilgin, üniversitenin bu sayede kısa sürede gelişeceğine ve Türkiye'nin önemli üniversitelerinden biri olacağına inandığını belirtti.
Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salman da aklı ve bilimi ön plana alan bir çalışma geleneğinden hareketle Kırşehir'e uygun bir üniversite oluşturarak, yerelden evrenselliğe ulaşma vizyonunu gerçekleştirmeye çalıştıklarını söyledi.
Üniversitenin çalışmalarına verdiği destek ve açılış törenine katılımı için Cumhurbaşkanı Gül'e teşekkür eden Salman, üniversite ile ilgili kısa bilgiler verdi.
2007-2008 eğitim-öğretim yılında üniversitede 7 bin 300 öğrencinin öğrenim gördüğünü kaydeden Salman, 2008-2009 eğitim-öğretim yılında öğrenci sayısının 9 bin 800'e ulaştığını belirtti.
Ahi Evran Üniversitesinin gelişiminin önündeki en önemli engelin mekan sorunu olduğunu ifade eden Salman, Kırşehir'in Bağbaşı mevkindeki yaklaşık bin 900 dönümlük arazinin üniversiteye tahsis edildiğini söyledi. Salman, bu alan yapılacak yeni binaların temellerinin önümüzdeki ay atılacağını ifade etti.
Yeni yerleşkedeki inşatların gerçekleşmesine paralel olarak gelecekte yeni fakülteler, yüksekokullar ve her çağdaş üniversitelerde bulunan enstitü ve araştırma merkezlerinin kurulmasıyla Ahi Evran Üniversitesinin Türkiye'nin önemli üniversitelerinden biri haline geleceğini belirtti.
Üniversitelerin bulundukları kentlerin ve bölgelerin gelişimine katkı sağlayabildikleri ölçüde başarılı olacaklarını anlatan Salman, “Toplumumuzun iyi yetişmiş bireylerle her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır” diye seslendiği öğrencileri çalışmaya, araştırıp, sorgulamaya ve diyaloğa açık olmaya çağırdı.
Konuşmaların ardından Prof. Dr. Salman, Cumhurbaşkanı Gül'e günün anısına üniversitenin altın rozetini sundu. Cumhurbaşkanı Gül'de Salman'a gümüş bir tabak hediye etti.
Ahi Evran Üniversitesi 2008-2009 akademik yılı açılış töreni üniversitenin konferans salonunda gerçekleştirildi.
Törende konuşmalardan önce öğrenciler ve öğretim üyelerinden oluşan koro, müzik dinletisi sundu.