Güncelleme Tarihi:
RIFAT ILGAZ VE 'HABABAM ÜNİVERSİTESİ'NDEN' FOTOĞRAFLAR
Türk Edebiyatı'nın önemli köşe taşlarından biri olarak kabul edilen ‘Hababam Sınıfı'nın büyük bölümünün yazıldığı tarihi Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi'nin eski binası, Kastamonu Üniversitesi Rektörlük binası olarak kullanılıyor
BİNADA UĞUR VAR
Babası Rıfat Ilgaz'ın okuduğu Abdurrahmanpaşa Lisesi'nin Türkiye'nin en saygın eğitim kurumlarından biri olduğunu vurgulayan Aydın Ilgaz, “O bina bugün Kastamonu Üniversitesi’nin oluyor. O okulun varlığı sayesinde Cide'ye de Rıfat Ilgaz Meslek Yüksek Okulu kuruldu. Bütün bu mesele Abdurrhamanpaşa Lisesi'nin uğurundan geliyor. Demek ki Abdurrahmanpaşa Lisesi'nin eski binasının, Kastamonu Üniversitesi’nin açılmasında ve oranın rektörlük binası olmasının içinde bir gizem var” dedi.
RIFAT ILGAZ GÜDÜK NECMİ OLDU
Rıfat Ilgaz’ın doğum gününün 7 Mayıs’ta olduğunu hatırlatan Aydın Ilgaz, babasının kendisini ‘Hababam Sınıfı'ndaki ‘Güdük Necmi' olarak tanımladığını belirtirken, ‘İnek Şaban'ın ise aslında ‘Safranbolulu Öküz Ahmet’, ‘Kel Mahmut’un Kastamonulu Öğretmen Nihat Dicle olduğunu söyledi. ‘Hababam Sınıfı' karakterlerinden ‘Tulum Hayri'nin gerçekte var olduğunu ve Rıfat Ilgaz'ın sınıf arkadaşı olduğunu bildiren Aydın Ilgaz, Tulum Hayri'ye her öğün iki porsiyon yemek çıktığını, babasının anlattığını söyledi.
Babasının 1956 yılında yasaklı olması nedeniyle Hababam Sınıfı’nı ilk olarak İlhan Selçuk ve Turan Selçuk'un ‘Dolmuş Dergisi'nde ‘Stepne' takma adıyla yayınlandığını ifade eden Aydın Ilgaz, kısa süre önce vefat eden ünlü karikatürist Turhan Selçuk'un Hababam Sınıfı kitaplarındaki bütün resimleri de çizdiğini söyledi.
HABABAM BU OKULDA YAZILDI
Dönemin Kastamonu Valisi Abdurrahman Paşa tarafından Anadolu'da ilk lise olarak 1885 yılında kurulan Kastamonu Lisesi, daha sonraki yıllarda kurucusun ismini aldı. 1927 yılında Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi'ne ‘65' kayıt numarası ile başlayan Rıfat Ilgaz, sınıfında yaşadıklarını ‘Hababam Sınıfı' isimli romanında yazdı. Abdurrahmanpaşa Lisesi'ndeki sınıfında hocalarına ve arkadaşlarına taktıkları lakapların bazıların değiştirerek Hababam Sınıfı'nı oluşturan Rıfat Ilgaz'ın haylazlıklarla dolu sınıfı, yıllar sonra üniversiteli oldu. 1920'li yılların sonunda 4 yıllık lise eğitiminin 3 yılını Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi'nde tamamlayan Ilgaz, daha sonra 1930 yılında Muallim Mektebi’ne kaydolarak oradan mezun oldu.
‘Hababam Sınıfı'ndaki birçok olayın yaşandığı tarihi Abdurrahmanpaşa Lisesi, daha sonra yeni yapılan binaya taşınınca, eski bina yıllarca defterdarlık olarak kullanıldı. Defterdarlığın Yalçın Caddesi'nde yeni yerine taşınması sonucu bir süre atıl ve harabe durumda kalan tarihi bina, Kastamonu Üniversitesi’ne devredildi. Kastamonu Üniversitesi tarafından restore edilen tarihi bina, yıllar sonra tekrar eğitim kurumu olarak hizmet vermeye başladı.
Haylazlıkları nedeniyle sınıfta kalan ‘Hababam Sınıfı' öğrencileri, mezun olamayınca üniversiteye gidememişti. ‘Hababam Sınıfı’nın gerçek kahramanlarının yaşadığı sınıfla bugün Kastamonu Üniversite’nde öğrencilere hizmet ediyor. Nisan ayında resmi açılışı planlanan eski Abdurrahmanpaşa Lisesi, bugün Kastamonu Üniversitesi Rektörlük binası, restorasyon çalışmaları sonucu eğitime olduğu kadar yöre turizmine hizmet ediyor. Aslına uygun olarak restore edilen bina, yöre halkının takdirini topladı.
Rıfat Ilgaz'ın ‘Hababam Sınıfı' eserlerini yaratırken okuldaki ve sınıftaki karakterlerden yararlandığını belirten Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay, şöyle dedi: “Kastamonu’nun ve Cide ilçesinin yetiştirdiği Rıfat Ilgaz’ın, Hababam Sınıfı eserlerini yaratırken bu sınıftaki, okuldaki karakterleri ve durumu dikkate alarak kaleme aldığını biliyoruz. Hocalarının ve arkadaşlarının isimlerini değiştirse de, o karakterlerden esinlendi. Hababam Sınıfı’nda Rıfat Ilgaz’ın, öğrenci arkadaşlarının kullanmış olduğu bu okulun sınıflarındaki olayların geçtiğini biliyoruz.”
Asıl amaçlarının tarihi binayı kurtarmak olduğunu anlatan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay, o dönemde Abdurrahmanpaşa Lisesi’nde akademisyenlerin ders verdiğini belirterek, “Benim nazarımda akademisyenler ders verdiği için üniversite olan o günkü lisenin bugün de bir üniversite eğitimine tahsis edilmesi bence gurur ve mutluluk vericidir” dedi.