Güçlü kadın, cesur anne
Güncelleme Tarihi:
Damla Atasoy, tüm zorlukları göze alan güçlü kadınlardan ve cesur annelerden biri. ‘Centilmen Binici’ lisansına sahip Atasoy, Türkiye Jokey Kulübü’nün (TJK) çatısı altındaki kadın binici koşularında birincilik kürsüsüne çıkmış başarılı bir jokey. Atasoy, TJK bünyesindeki At’la Terapi Merkezi’nde çalışıyor. O, aynı zamanda Kaan (7), Deha (5) ve Irmak’ın da (2) annesi.
Her sabah 06.00’da güne başlayıp bakıcı gelene dek çocuklarıyla ilgilenen Damla Hanım, 07.30’da Veliefendi Hipodromu’na gidip, bakmakla yükümlü olduğu atların yemini, suyunu veriyor ve günlük tımarını yapıyor. Ardından esas işi başlıyor ve gün boyu terapi için merkeze getirilen engelli çocukları ata bindiriyor. O arada atların öğle yemeği de cabası... 16.30’da işten çıkıp evine dönüyor; bu sefer akşam yemeğini hazırlıyor ve çocuklarıyla ilgileniyor. Bu yoğun tempoya rağmen o çok mutlu, “İşimi severek yapıyorum çünkü çocuklarımdan ayırmadığım atları çok seviyorum. Çocuklarım da beni yoruyor ama olsun, onlar benim her şeyim” diyor.
İLK BULUŞMA AT ÇİFTLİĞİNDE
“Üç çocuk annesisiniz, size ‘Atların da annesi’ diyorlar. Hangi taraf sizi daha çok zorluyor?” diye soruyoruz. “İnanın çocuklarım daha fazla yoruyor, atlar beni bu kadar uğraştırmıyor” cevabını veriyor. Damla Atasoy’a at sevgisini, eskiden jokey olan ve halen Apranti Merkezi’nde eğitmen olarak çalışan eşi Kıvanç Atasoy aşılamış. İlkokulu beraber okuyan, daha sonra birbirlerinden kopan Damla ve Kıvanç, yıllar sonra Facebook sayesinde birbirlerini buluyor ve görüşmeye karar veriyor. “İlk randevuda Kıvanç Atasoy, Damla Hanım’ı nereye götürmüş” biliyor musunuz? Bir at çiftliğine! 24 yaşına kadar sadece ofis işleriyle uğraşan ve atların yanından bile geçmeyen Damla Hanım, ilk kez orada ata biniyor ve hikâye başlıyor.
VELİEFENDİ’DE İŞBAŞI YAPTI
Çift, evlendikten hemen sonra dünyanın öbür ucuna; Yeni Zelanda’ya taşınıyor. Bir yıl orada yarış atları antrenörlüğü ve seyisliği yapıyorlar. Sonra Damla Hanım hamile kalınca mecburen Türkiye’ye dönme kararı alıyorlar. Çünkü hamilelik çok problemli geçiyor ve orada kendilerine yardım edecek kimse yok... Türkiye’ye dönüşte Veliefendi Hipodromu’nda işe başlıyorlar ve sonrasında iki çocukları daha dünyaya geliyor. Damla Hanım’a, “Çalışan bir kadın olarak annelik size ekstra bir yük oluşturmuyor mu?” diyorum. Cevabı çok net: “Hayır. Tam tersine, annelik beni daha da güçlendirdi.”
‘ATLARA HÜKMETMEK İNANILMAZ BİR HİS’
Ortalama 500-600 kilo ağırlığındaki dev cüsseli atların kendisini hiç korkutup korkutmadığını soruyorum. “Hayır” diyor, üstelik birkaç kez attan düştüğünü de belirtiyor. “Ata binmek, ona hükmetmek bizim gibi ufak tefek sayılacak insanların özgüvenini inanılmaz arttırıyor. Bambaşka biri oluyorsun” diyen Damla Atasoy, kadın seyislerin, antrenörlerin ve jokeylerin aslında erkeklerden daha avantajlı olduğunu söylüyor: “Atlar, kadınların sözünü daha çok dinliyor. Ne de olsa kadınlar onlara daha bir sevgiyle yaklaşıyor.”