Güncelleme Tarihi:
The Guardian gazetesi, İngiltere’de yargılanan Abdullah Baybaşin ile ilgili uzun bir haber yayınladı. Baybaşin ailesinin birara İngiltere’ye sokulan eroinin yüzde 90’ını kontrol ettiği belirtilen haberde şebekenin böyle bir güce ulaşması ile PKK kurduğu "ortaklığa" bağlandı.
45 yaşındaki Kürt kökenli Baybaşin’in Hollanda’da bir çatışma sırasında yaralandığı için 1980 yıllarının ortasından beri yürüyemediğine, tekerlekli sandaliyeye mahkum olduğuna dikkat çeken gazete, Baybaşin ailesinin birara İngiltere’ye kaçak sokulan eroinin yüzde 90’ını kontrol ettiğini kaydetti.
ADAMLARINA "BOMBACILAR" DENİRDİ
Abdullah Baybaşin’in 1997 yılında İngiltere’ye iltica başvurusunda bulunmasına karşın "çaresiz bir kurban" olmadığını belirten gazete, Baybaşin ve "bombacılar" olarak tanınan adamlarının birara İngiltere’nin en güçlü uyuşturucu şebekelerinden birini yönettiklerini bildirdi.
"TÜRKLER VE KÜRTLERİ TERÖRİZE ETTİ"
The Guardian, "Apo" olarak tanınan Baybaşin’in Türk ve Kürt topluluklarını "terörize" ettiğini, işyerleri ve insanlardan yüzbinlerce sterlin turarında haraç kestiğini belirtti. Baybaşin ve şebekesinin İngiliz polisinin düzenlediği operasyon sonucunda çökertildiğini kaydeden gazete, polisin Baybaşin’in karargahına gizli bir kamera yerleştirdiğini ve sekiz aya yakın bir süre orada yapılan tüm konuşmaları izlediğini belirtti.
"BABA FİLMİ GİBİ"
Operasyonu değerlendiren üst düzey polis yetkilisi Robin Plummer’in "Baba filminin bir sahnesi gibi idi" sözlerine yer verilen haberde Baybaşin ailesinin böyle bir güce ulaşması PKK ile kurduğu "ortaklığa" bağlandı. Haberde şöyle denildi:
"Türkiye’deki bir Kürt ailesi nasıl, İngiliz eroin pazarını kontrol edecek durumuna geldi? Ailenin başı Hüseyin Baybaşin, Türkiye’nin Güneydoğu bölgesinin özerkliği için mücadele veren Kürt asi grubu Kürdistan İşçi Partisi, yani PKK, ile ortaklık kurdu."
PKK’NİN SİLAH GÜCÜ
PKK’nın "silah gücü" sayesinde Baybaşin şebekesinin Afganistan’dan gelen eroinin önemli bir bölümünü kontrol etmeye başladığını kaydeden gazete, şöyle devam etti:
"1970 yıllarından itibaren aile Türkiye’nin Lice bölgesindeki gizli fabrikalarda eroin üretti. Bu girişim bir servet yarattı ve Hüseyin Baybaşin, ’imparator’ lakabını kazandı. Uluslararası şebekesi, her yıl, İngiltere, Hollanda, Belçika, İspanya ve Almanya’ya yüz milyonlarca sterlin değerindeki uyuşturucu soktu."
"TÜRKİYE’DE ARAZİLER ALANDI"
Baybaşin şebekesinin elde ettiği büyük karların bir kısmının aile tarafından Türkiye’de gayri menkuller ve araziler satın almak için kullanıldığını kaydeden gazete, "PKK da, payını almayı sürdürdü" ifadesini de kullandı.
The Guardian, Hüseyin Baybaşin’in Hollanda’da 20 yıl hapis cezasına çarptırılmasından sonra Abdullah Baybaşin’in şebekenin başına geldiğini belirterek Abdullah Baybaşin’in 1997 yılında İngiltere’ye geldikten sonra Kuzey Londra’da aldığı altı yatak odalı ev için nakit olarak 375 bin sterlin ödediğini kaydetti.
Baybaşin’in İngiliz vatandaşı bir kadınla evli olduğunu belirten gazete, Baybaşin’in kaynak aktarmaktan vazgeçmesi üzerine PKK ile aralarında gerilim ortaya çıktığını, 2002 yılında PKK’lılar ile meydana gelen bir çatışma yaşandığını, çatışmaya silahlı 40 kişinin katıldığını yazdı.
İngiliz gazetesi, Baybaşin’in "terör krallığı"nın geçen hafta Woolwich Mahkemesi’nde sona erdiğini belirterek Abdullah Baybaşin’in gasp suçunu kabul ettiğini, ondan iki hafta önce de eroin kaçakçılığından da suçlu bulunduğunu, her iki suçlama ile ilgili cezanın bu ay sonuna kadar belirleneceğini ifade etti.