Guantanamo'ya dünya basınında ilk kez girildi

Güncelleme Tarihi:

Guantanamoya dünya basınında ilk kez girildi
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 29, 2002 00:00

El Kaide militanlarının kapatıldığı Küba'daki Guantanamo tutsak kampı komutanları Hürriyet'e açıkladı: Kampta 5 Türk var.Guantanamo Deniz Ãœssü'ne girmek her gazeteciye nasip olmuyor. Dünyanın gözü, geçtiÄŸimiz Ocak ayından bu yana Küba'daki Amerikan üssünde. Binlerce gazeteci Afganistan'dan getirilen esirlerin tutulduÄŸu Delta Kampı'na girebilmek için yarışıyor. Biz Afganistan'da El Kaide teröristlerini toplayan Amerikalı askerlerin fotoÄŸraflarını çektiÄŸimiz için ‘‘otorite gözlemci’’ kategorisine sokulduk ve özel izinle kampa girmeyi baÅŸardık. Amerikalılar’ın Afganistan'daki esirlere muamelesine, kafalarına çuval geçirmelerine ilk defa biz dikkat çekmiÅŸtik. Amerikalı askeri makamları üç hafta önce Küba'dan telefonla aradığımızda, ‘‘Küba'dan üsse girmenize olanak yok. Sizi askeri uçakla Porto Riko'dan alırız' yanıtını almıştık. Demek ki biz boÅŸ yere Küba'nın Guantanamo ÅŸehrinde üsse giriÅŸ yolları aramıştık. Bir turizmci, 'Grand Otel'in (Guantanamo'nun turistik oteli) halkla iliÅŸkiler müdürü ile konuÅŸun, turistlere üssü seyretmeleri için özel izin veriliyor' demiÅŸti. Bu arada 9 Kübalının her sabah üsse çalışmaya gittiÄŸini öğrendik. ÇoÄŸu üsteki alışveriÅŸ merkezinde çalışan bu 9 kiÅŸi, yerel halk tarafından vatan haini gibi görülüyordu. İçeride kuÅŸ uçurtulmadığı söylenen üsse, Küba'dan tek bir yol vardı. Sahiden çok uzaktan Los Melones'in tepelerinden üs izlenebiliyordu.BÄ°R ESÄ°R KAÇSA KÃœBA GERÄ° VERÄ°RGuantanamo Ãœssü'nü ABD 2 bin dolara Küba'dan kiralamış. 1930'larda kira 4 bin dolara yükselmiÅŸ. Küba ve Amerika iki düşman ülke gibi görünmesine raÄŸmen, iki tarafın komutanları iyi anlaşıyor hatta bazen bir araya geliyorlardı. Ãœssün müzesinde komutanların el sıkışırken çekilmiÅŸ fotoÄŸraflar dikkatimizi çekti. DolaÅŸan haberlerden üsten bir esir kaçsa, Kübalılar’ın o kiÅŸiyi Amerikalılara geri vereceÄŸi anlaşılıyordu. Ama ABD'li komutanların söylediÄŸine göre bir esirin kaçma ÅŸansı yüzde sıfırdı. Basın olarak bize çok iyi davrandılar. Gelgelelim üç gün boyunca bizi hiç yalnız bırakmadılar. Nöbetçilerin gözü hep üzerimizdeydi. Delta Kampı'nda esirlerin resimleri çekilmesin diye tüm önlemler alınmıştı. Görüntü alınmasını engellemek tüm kamp tamamen branda beziyle çevrili. Binbaşı F. Lee Reynolds, bugüne kadar basında çıkan resimlerin X-Ray Kampı'nda çekildiÄŸine, Delta Kampı'ndan kimsenin görüntü alamadığına dikkat çekti. Bu da olayı bizim için daha cazip hale getirdi. Ne yapıp yapıp bu resmi çekmeliydik. Halkla Ä°liÅŸkilerden sorumlu Reynolds, bize tüyo verdi: 'AkÅŸam ışıklar yandıktan sonra branda bezin arkasında esirlerin silüetleri belli oluyor'MEGAFONLA GÃœNDE 5 KEZ EZANAkÅŸam saat 20.30'da Delta Kampı'nın önündeydik. 200 mm'lik objektifle hiçbir ÅŸansımız olmadığını söyleyip uzun objektifimizi sadece izlemek için kullanma izni aldık. Kampı 800 mm'ye çıkartılmış objektifimizle tararken bir perde arkasında kıpırdanmalar gördük. Ama hareket edenler gardiyanlar da olabilirdi. Bir esir görsem dayanamaz, çeker miydim bilmiyorum? 45 dakika kampın önünde bekledik. Esirlerin görülebileceÄŸi koridorun ışığı o gece yanmadığı için ellerimiz boÅŸ döndük. Tam kamp yerinden ayrılırken hücrelerden uluma gibi bağırış sesleri yükseldi. Tutsakların bunalımdan mı bu sesleri çıkarttıklarını tartışırken, kamptan yükselen ezan sesleriyle tüylerimiz diken diken oldu.200 YENÄ° HÃœCRE YAPILIYORKampta kimse yarın ne olacağını bilmiyor. 'Güvenlik Operasyonu' bahanesiyle esirlerin Delta Kampı'nda daha uzun süre kalacakları anlaşılıyor. Esirlerin yargılanması Beyaz Saray'ın kararına baÄŸlı. Önümüzdeki aylarda bir hareket beklenmediÄŸi gibi Delta Kampı'nda 200 yeni hücre daha inÅŸa ediliyor. 43 deÄŸiÅŸik milletten toplam 598 esir arasında 8 Ä°ngiliz, 8 Fransız var. Ä°ki ülkenin dışiÅŸleri bakanlıkları, vatandaÅŸlarını kendi ülkelerinde yargılamak üzere giriÅŸimlerde bulunuyorlar. 58 Pakistanlı esirin 55'inin serbest bırakılması için Pakistan diretiyor. Pakistanlı bir terörle mücadele heyeti, Guantanamo Ãœssü'ne gelip tutsakları sorgulamış ve ardından 55 Pakistanlı tutsağın El Kaide örgütü ile ilgisi olmadığını ileri sürmüş. TÃœRKÄ°YE GAYRETSÄ°ZAmerikan üssünde 5 vatandaşı bulunan Türkiye, Ä°ngiltere, Fransa, Pakistan gibi vatandaÅŸlarına sahip çıkmıyor, bilgi alışveriÅŸiyle yetiniyor. Biz Londra'da kendisine ısrarla sormasak, DışiÅŸleri Bakanı Şükrü Sina Gürel'in Guantanamo'daki Türk esirlerle ilgili temaslardan haberi bile olmayacaktı. Guantanamo'dan çıkarken izlenimimiz esirleri salıverme veya yargılama konusunda ABD'nin hiç acelesi olmadığıydı. Washington El Kaide saldırılarından korktuÄŸu sürece, Guantanamo'daki esirlerin daha uzun süre orda tutulacağı anlaşılıyor.BU ÃœSSE KÃœBA'DAN KARA YOLUYLA GÄ°RMEK Ä°MKANSIZKüba'daki Amerikan Askeri Ãœssü Guantanamo'yu Amerika'nın dünya üzerindeki diÄŸer askeri üslerinden ayıran çok önemli bir özellik var: Küba'nın Guantanamo Körfezi'nde bulunan ve tropikal iklimli, bol yaÄŸmura alışık adanın yaÄŸmur görmeyen tek bölgesinde, koca bir çölü andıran askeri üs, komünist bir ülkedeki ilk ve son ABD üssü. Amerika ve Küba arasında yıllar boyunca devam eden politik sorunlar yüzünden üsse Küba topraklarından girmek mümkün deÄŸil. Hatta bulunduÄŸu ÅŸehre girerken bile kuÅŸkulu gözler size yöneliyor. 1960'lı yıllarda Guantanamo Askeri Ãœssü'nde 2 bin Kübalı çalışırken bu sayı bugün 9'a inmiÅŸ. Kübalılar da yasak bölgede kapalı kapılar ardındaki bu askeri ÅŸehri merak ediyor. Ama bu bölgeyle ilgili soru sorulduÄŸunda korkulu bakışlarla anlamamazlıktan geliyorlar. KONTROLDE DÄ°DÄ°K DÄ°DÄ°K ARANDIK DEDEKTÄ°F KÖPEKLERCE KOKLANDIKRöportaj talebimiz askeri yetkililerce kabul edilince üsse girmenin kapısı aralandı. Ãœsse Porto Riko adasının baÅŸkenti San Juan'daki askeri bölgeden kalkan özel bir uçakla girecektik. UçaÄŸa alınmadan çok sıkı aramadan geçtik, çantalarımız didik didik edildi. Polis köpekleri kameralarımıza varıncaya kadar bizi kokladı. Sonunda Amerikalı askerlerle birlikte uçaktaydık. Kimi sivil kimi üniformalıydı. Ama hepsi güler yüzlü. Yolculuk Küba'nın Guantanamo Körfezi'nde son bulduÄŸunda neÅŸeli yüzler görev başına geçmenin ciddiyetini takındı. Uçaktan inince de yine çok yoÄŸun güvenlik aramalarından geçtik. Dev bir askeri ÅŸehri andıran üsse güvenliÄŸi delip girmek mümkün deÄŸil. İçeriye kuÅŸ uçurtulmuyor.BÄ°R ÅžEY OLURSA SORUMLULUK ALMAYACAKLARINA DAÄ°R Ä°MZA Uçaktan inince yoÄŸun bir sıcak yüzümüze tokat gibi indi. Belki de bu yüzden üsdeki tüm askerler Tom Cruise yanığı ve adaleli. Ä°lk olarak bizim misafirliÄŸimizi organize edecek olan Albay Lee Reynolds’la tanışıyoruz. Söze son derece ciddi bir ÅŸekilde her adımımızın izlendiÄŸini belirterek ve üsteki güvenlik güçlerinden bahsederek giriyor. Her kelimeyi düşünerek seçiyor. Belli ki dünya basınına yanlış bir imaj vermek istemiyor. Ãœste yılan dahil olmak üzere çöl ikliminde rastlayabileceÄŸiniz hayvanlar görebileceÄŸimizi hatırlatıp, bize bir kağıt imzalatıyor. Ãœste olaÄŸanüstü bir durum olursa kiÅŸisel sorumluluk alınmıyor.BURADA 43 DEĞİŞİK MÄ°LLETTEN TAM 598 SAVAÅž ESÄ°RÄ° BULUNUYORÅžu an 43 deÄŸiÅŸik milletten 598 savaÅŸ esiri Kamp Delta'da tutuklu. Amacımız, Afgan esirlerine kadar bütün üste gerekli incelemeleri yapmak ve mümkün olduÄŸunca fazla bilgi almak. Guantanamo Askeri Ãœssü'ne savaÅŸ esirlerinin gelmesiyle belli ki hayat deÄŸiÅŸmiÅŸ. Amerikalıların deyimiyle, ‘‘High level security-high level alert’’ durumu var, yani güvenlik olabildiÄŸince sıkılaÅŸmış. Herkes dışardan gelebilecek tehlikelere karşı hazırlıklı. Ne kadar yüzleri gülse de bu çölü andıran kuru topraklara sinen gerginlik ilk 10 dakikadan sonra hissediliyor. 598 savaÅŸ esirinin burada tutulması, sorgulanması onların hayatlarının bir parçası. Teröre karşı mücadelede üzerlerine düşeni yapmak istiyorlar.NEREDE OLDUKLARINI BÄ°LMEYEN ESÄ°RLERDEN BÄ°RÄ° GARDÄ°YANI ISIRDI11 Ocak tarihinde ilk savaÅŸ esirlerinin Guantanamo'ya getirilmesiyle bir tarihi serüven baÅŸlamış. Ä°lk önce meÅŸhur esir kampı X-Ray devreye girmiÅŸ. 2.4 metreye 1.8 metre büyüklüğündeki metal hücrelerde kalan esirler nerede olduklarını bilmeden yaÅŸamışlar. Onlara gözcülük yapan gardiyanlar da Kamp X-Ray'da kalmış. Esirler ve gardiyanlar aynı koÅŸullarda yaÅŸamışlar. Tam dört ay. Bu süre içinde esirlerden biri gardiyanı ısırınca, panik yaÅŸanmış. Dünya basınına ilk yansıyan bir esirin iki gardiyanın refakatında sorguya götürülmesi fotoÄŸrafının çekildiÄŸi X-Ray kampı ÅŸu an terkedilmiÅŸ bir halde. Çünkü Guantanamo Ãœssü'ne getirilen esirlerin sayısı arttıkça, daha büyük ve güvenlikli bir hapishane düşünülmüş. Hem esirler hem de gardiyanlar için. Ve Kamp Delta inÅŸa edilmeye baÅŸlanmış. Esirlerin X-Ray kampından Delta kampına transfer edildiÄŸi 28 ve 29 Nisan günleri inanılmaz güvenlik tedbirleri alınmış.HÃœCRELER TEK KİŞİLÄ°K TUVALETLER ALATURKA AYRICA HERKESE BÄ°R KUR’AN VERÄ°LMÄ°ÅžAynı büyüklükteki Kamp Delta üniteleri bir yatak ve alaturka tuvaletten ibaret. Dört esirin baÅŸarısız intihar giriÅŸiminden sonra, tek kiÅŸilik hücrelerde esirlerin kendilerine zarar verebilecekleri herhangi bir eÅŸya yok. Her yatak ucunda esirlerin büyük bir çoÄŸunluÄŸunun Müslüman olduÄŸu düşünülerek Kıble belirtilmiÅŸ. Ayrıca, her esire bir Kur'an-ı Kerim verilmiÅŸ. Esirler portakal rengi üst ve gene aynı renkten rahat pantolon giyiyorlar. Yıkandıkları zaman kendilerine temiz çamaşırlar veriliyor. Esirler tek kiÅŸilik hücrelerde kaldıkları için, her esir kaldığı hücrenin iki yanındaki -karşısındaki ve çaprazındaki- diÄŸer esirlerle konuÅŸabiliyor. Bu yöntem, yani tek kiÅŸilik hücreler uzun bir koridorun iki yanına inÅŸa edilmiÅŸ. Hatta Mart ayında esirler bir açlık grevine girmiÅŸler. Ama aralarında hastalananlar olunca bu açlık grevi uzun sürmemiÅŸ.Ä°KÄ° TÃœRK’ÜN ADI KESÄ°NGuantanamo Deniz Ãœssü'nde Amerikalılar tarafından ağırlandığımız üç gün boyunca, komutanlara ve gardiyanlara ısrarla aynı soruyu sorduk: 'Delta Kampı'nda kaç Türk var? 9 aydır esir tuttuÄŸunuz bu Türklerin gerçekten terörist olduklarına iliÅŸkin elinizde kanıt var mı?' Komutanlar ağızlarına Cenevre SözleÅŸmesi'ni dolamış; 'Cenevre SözleÅŸmesi gereÄŸi esirlerin uyruklarını bile açıklayamayız. Kampta kaç Türk olduÄŸunu söyleyemeyiz.'Murat Kurnaz'ın ailesinin çocuklarından beÅŸ aydır haber alamadıklarını, merak içinde olduklarını söylediÄŸimizde,'Biz bu taleplere kapalıyız' diyerek Türk esir hakkında en ufak bilgi vermediler.KonuÅŸtuÄŸumuz gardiyanlara da sıkı sıkı tembih edilmiÅŸti. Hiçbir esir hakkında kiÅŸisel bilgi vermiyorlardı. Ancak cezaevi koÅŸullarıyla ilgili genel durumu anlatıyorlardı. Ä°lgililerden 'Esirlerin en genci, en ihtiyarı kaç yaşında ?' sorusuna bile yanıt alamadık. 'Ä°ngilizler, 8 Ä°ngiliz esirin ismini yayınladılar. Ä°ngiliz makamlarının terörist zanlılarının Ä°ngiltere'de yargılanmaları için giriÅŸimleri olduÄŸu kaydediliyor. Türk hükümetinden de Türk vatandaşı esirlerin iade edilmesi yolunda bir talep geldi mi?' sorumuza Amerikalı komutanlar, 'BaÅŸka ülkeden gelen heyetlerle görüşmelerimiz var. Bu konuda da bilgi veremeyiz Ä°ngiliz esirlerin Ä°ngiltere'ye iade edilmesi haberi, Ä°ngiliz gazetelerin uydurması' dediler.Londra'da Ä°ngiliz meslektaşı Jack Straw ile görüşen DışiÅŸleri Bakanı Şükrü Sina Gürel'e basın toplantısı sonrası ÅŸu soruyu ilettik: Türk hükümetinin böyle bir giriÅŸimi var mı?' Gürel, Türkiye'nin esir vatandaÅŸlarıyla ilgilendiÄŸini açıklarken, Washington BüyükelçiliÄŸimizin bu konuda devrede olduÄŸu ortaya çıktı. SaÄŸlam diplomatik kaynaklardan öğrendiÄŸimiz Küba'da 5 Türk esirin olduÄŸu bilgisini ise DışiÅŸleri Bakanlığı teyit etti.Murat Kurnaz’ın yanı sıra kampta tutulan Türk esirlerinden biri de Adapazarı’nın Karasu ilçesinden evli, üç çocuk babası, ilkokul mezunu Yüksel Çelikgöğüs (37). Ä°ÅŸ aramaya gidiyorum demiÅŸ ve bir arkadaşıyla birlikte evden çıkmış, ailesi aylarca haber alamamış, Afganistan'da yakalanıp Guantanamo Ãœssü'ne götürülünce ortaya çıkmıştı. Yüksel'in Guantanamo'dan attığı mektuplar JJJBIA kodlu.Üçüncü Türk'ün Afganistan'da savaşırken dört Pakistanlı ile birlikte Kabil'in kuzeyinde Chomali'de yakalanan sadece Talha (42) ismindeki Rizeli olabileceÄŸi ihtimali var. Aklının yerinde olup olmadığını anlamak için beynini yoklayınGuantanamo Ãœssü'ne gitmeden önce oÄŸluna bir mesajı olup olmadığını öğrenmek için anne Rabia Kurnaz ile görüşmüştük. Dertli anne, '6 ve 13 yaşındaki kardeÅŸlerinin iyi okuduklarını ona söyleyin. Aklının yerinde olup olmadığını anlamak için, beynini yoklayın. Murat geçen yaz Nagihan ile nikahlanmıştı. Önümüzdeki yaz düğünlerini yapacaktık. EÅŸinin de iyi olduÄŸunu oÄŸluma söyleyin' mesajını göndermiÅŸti.Türk hükümetinin Küba'da esir vatandaÅŸlarına sahip çıktığını ilk defa bizden öğrenen tutuklu Murat Kurnaz'ın Bremen'de yaÅŸayan annesi Rabia Kurnaz, 'Bana büyük müjde verdiniz. Sahiden Türk hükümeti esir vatandaÅŸlarına sahip çıkacak mı? OÄŸlum Almanya'da doÄŸup büyüdü ama hálá Türk vatandaşı. Almanya'ya iadesi söz konusu deÄŸil. Ayrıca oÄŸlumun masum olduÄŸuna inanıyorum.' diyordu.En son mektubu Mayıs ayında gelen Murat Kurnaz, anne babasına gönderdiÄŸi beÅŸ mektuptan 10 Mart 2002 tarihli olanında, 'Anacığım ben iyiyim. Beni merak etmeyin Ben sadece araÅŸtırmadayım. Yakında inÅŸallah döneceÄŸim' diyordu. Mektuplarda tutuklu hanesinde seri numarası olarak Murat Kurnaz'a JJJFA ÅŸifresi verilmiÅŸti. Türk esirin soyadı ise 'Kunn' diye yanlış yazılmıştı. Murat'ın soyadını yanlış yazmasına olanak yoktu. Demek ki zarf baÅŸkaları tarafından dolduruluyordu. Bremen'den Pakistan'a uçtuÄŸu 3 Ekim 2001 tarihinde 19 yaşında olan Murat Kurnaz, en son Almanca kaleme aldığı beÅŸinci mektubunda ailesine ÅŸunları yazıyor: 'BildiÄŸiniz gibi ben Ä°slami eÄŸitim yapmak için Pakistan'a seyahat etmiÅŸtim ve takriben iki ay sonra da dönecektim. Ancak dönüşte tutuklanıp nezarete alındım. Sizi çok özledim. Ãœmit ederim, bu tutukluluk en kısa zamanda biter ve ben de geri eve dönebilirim. Buradaki durumlardan dolayı mektubu Almanca yazmak mecburiyetindeyim. Ben bütün vakit Pakistan'daydım ve hiçbir ÅŸey yapmadım. Benim için dua edin.'Bilgilerimize göre, Murat Kurnaz, Afganistan'da deÄŸil Karaçi'de, Almanya'ya dönmek üzereyken havaalanında tutuklanmıştı. Afganistan'a mektubunda da yazdığı gibi hiç girmemiÅŸti. Guantanamo Kampının komutanları ilk kez konuÅŸtuEkim ayında Kamp 3 isimli 204 hücrelik yeni bir kamp devreye giriyor, böylece toplam 412 hücrelik bir hapishane yaratılacak. Amerika'ya kızan Fidel Castro 60'lı yıllarda üssün elektrik ve su ihtiyaçlarını kesmiÅŸ. Ãœs kendi elektrik ve suyunu üretiyor. Amerikan Ordusu yaklaÅŸan Ramazan için ÅŸimdiden tedbir almış. Sahur ve iftar organizasyonları yapılmış. Yani savaÅŸ esirleri isterlerse oruç tutabilecekler.kadın gardiyanlar Müslüman esirleri anlattıBaÅŸta bizi horladılar laf attıkları çok olduGuantanamo Askeri Ãœssü'nde karşılaÅŸtığımız belki de en ilginç askerler kadın gardiyanlar. 598 savaÅŸ esirine bakan 115 güvenlik görevlisinin yüzde onbeÅŸi kadın gardiyan: ‘‘Teröre karşı verilen mücadelenin bir parçasıyız, Biz Amerikan Ordusu için görev aldık, kadın olmamız iÅŸimizi etkilemez.’’ Gece vardiyasında görevli iki gardiyan Dena Gobble ve Autumn Bleweet, bize esirlerle ilgili gözlemlerini anlatıyor. Manhattan'lı bu iki genç kadın akÅŸam 10'da baÅŸladıkları görevlerini sabah 6'ya kadar sürdürüyorlar. Gündüzleri ise uyuyarak geçiriyorlar. Anlattıklarına göre Müslüman esirler baÅŸlangıçta onlarla gözgöze gelmekten kaçınıyorlarmış: ‘‘Esirler en çok gün ve saati soruyorlar. Ä°lk önceleri nerede olduklarını bilmiyorlardı. Hatta aralarında çoÄŸu Küba'nın bir ülke olup olmadığının bile farkında deÄŸildi. Bazıları çok iyi derecede Ä°ngilizce konuÅŸurken, bir kısmı hiç konuÅŸamıyordu. BaÅŸta bizi horladıkları, laf attıkları çok oldu. Ama zaman içinde sanırız onlar da bizi görmeye alıştı. Biz herkese eÅŸit davranıyoruz. Onların din ve kültürlerine saygı gösteriyoruz. Tuvalete gidecekleri zaman tabii ki başımızı çeviriyoruz. ÇoÄŸu ezan sesiyle uyanıyor, artık bu esirlerin gündelik hareketlerine alıştık. ÇoÄŸu Kur'an okuyup, küçük hücrelerinde egzersiz yapmaya çalışıyor. Bizimle sohbet etmek isteyenlerle muhatap olmuyoruz.' Guantanamo Ãœssü'nün kadın gardiyanları artık esirlerle yaÅŸamaya alışmış ama bir esirin bir gardiyanı ısırmasının gerginliÄŸi sürüyor. Bu yüzden bazı kadın gardiyanlar yakalarındaki isimleri çıkarmışlar. Çünkü bu esirlerin isimlerini hafızalarına kazımalarını istemiyorlar!HASTANEDEN SORUMLU KOMUTAN ALBERT J. SHIMKUSPsikolojik durumları çok normal deÄŸilDünya basının en fazla sorduÄŸu konuya, esirlerin psikolojik durumuna sıra gelince Hastaneden sorumlu komutan Albert J. Shimkus şöyle diyor: ‘‘Bu adamların bazıları buraya savaÅŸ meydanından getirildi. Tabii ki psikolojik durumlarının çok normal olduÄŸunu söyleyemeyiz. BirçoÄŸu ilaç tedavisi görüyor' Bu tedavinin esirlerin sorgusunu etkileyip etkilemediÄŸi sorusuna hiçbir ÅŸekilde net cevap alamıyoruz.Ãœste ÅŸu an iki hastane var. Birincisi Amerikan Ordusu'nun askerlerinin ve asker ailelerinin tedavi gördüğü Fleet Hastanesi. DiÄŸeri ise savaÅŸ esirlerinin tedavi edildiÄŸi hastane. Bu hastanelerde 15 doktor görevli. . Kayıtlara geçen tek ciddi ameliyat bir esirin gözünün operasyonla alınması olmuÅŸ. SavaÅŸ esirleriyle görevli doktorlar arasındaki yegane sorun ise dil meselesi. Bu yüzden esirler saÄŸlık problemlerini yeterince anlatamıyormuÅŸ. Ocak ayında Esir Hastanesi'nde rahatsız olup tedavi gören hasta esir sayısı 18 iken bu sayı biz gittiÄŸimizde bir hastaya inmiÅŸti.Esir Operasyonu BaÅŸkanıGeneral RIck BaccusYaptığımız iÅŸ hata affetmezSavaÅŸ esirlerinin operasyonundan sorumlu JTF 160 Gücü'nün başındaki General Rick Baccus Mart ayından bu yana görev yapıyor. Esir operasyonunun ordu içindeki diÄŸer operasyonlardan çok farklı olduÄŸuna dikkat çeken General, 'En ince ayrıntıyı düşünmek zorundasınız. Yaptığınız iÅŸ hata affetmez. Bu yüzden üsteki tüm birimlerle 24 saat diyalog içindeyiz' diyor.Sorgulamalardan sorumlu Komutan Dennis FinkEsirleri konuÅŸturmak için tercüman buldukBasına fotoÄŸraf vermeyen Yarbay Fink, bu prensibini Hürriyet için bozarken ÅŸu ilginç detayları anlatıyor: 'Sorgulamaların ilk günleri oldukça zordu. Karşınızda öyle bir bulmaca var ki... Bir kere dil sorunu çok önemliydi ve esirleri konuÅŸturmak için tercümanlar bulundu. Bazıları akrabaydı. Ä°lk günlerde esirlerin kendileriyle ilgili verdikleri bilginin doÄŸru olduÄŸunu kabul ediyorduk. Ama zaman içinde bazı bilgilerin, isimlerin doÄŸru olmadığını gördük. Tabii ki bu tür soruÅŸturmalarda zaman sizin alehinize çalışıyor. Çünkü bu bulmacayı çözmek zaman alıyor ve herÅŸey yavaÅŸ geliÅŸiyor'ÃœS KOMUTANI ROBERT A. BUEHNEsirler gelince asker aileleri tedirgin olduFlorida Ãœniversitesi 1973 mezunu komutan Robert A. Buehn Guantanamo Ãœssü'nde iki yıldan beri görevli. Amerikan Ordusu'ndaki yüksek görevlerdeki askerlerin çoÄŸu gibi bilgi vermekte (vermemekte) uzman. Özellikle 11 Eylül saldırısından sonra olaÄŸanüstü tedbirli davranıyor. Esirler için neden Küba seçildiÄŸi sorusuna karşılık olarak, ‘‘Küba her zaman bu tür askeri operasyonlara yönelik olarak tedbirli. Bir de Küba'nın coÄŸrafi konumunu düşünürseniz, Guantanamo'nun bu konudaki tek üs olduÄŸunu görürsünüz. Ama bizlerin burada sorumluluÄŸu çok fazla’’ diyor. Komutanın anlattığına göre esirlerin geldikleri ilk günlerde üste yaÅŸayan asker aileleri tedirginmiÅŸ. Kadınlar ve çocuklar baÅŸlangıçta esirleri istememiÅŸ. Ama ard arda yapılan toplu konuÅŸmalar asker ailelerine moral vermiÅŸ. Åžimdi duruma alışmışlar.Castro casusluk turları düzenlemiÅŸBize kampı gezdiren Binbaşı F. Lee Reynolds, gözetleme kulelerinin arkasındaki tepeleri gösterirken 'Castro X-Ray'i görsünler diye turistlere turlar düzenliyormuÅŸ. Buradan çekilen bir-iki fotoÄŸraf gazetelerde yayınlandı' bilgisini verdi. Binbaşıya bizim de aynı ÅŸeyi denediÄŸimizi söylemekte sakınca görmedik.Delta Kampı'na geldiÄŸimizde, elim hemen 400 mm'lik objektife gitti. Refakatçi subaylardan biri müdahale etti: 'Bu objektifi kullanamazsınız. 200 mm'lik objektiften uzununa izin yok.' Oysa bizim en çok yaklaÅŸtırıldığımız nokta gözetleme kulelerine 200 metre mesafedeydi. Tesadüfen bir esirin resmini çeksek, 200 mm'lik bir objektifle yüzü tam belli olmayacaktı.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!