Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2004 00:00
İsminin ne manaya geldiğini öğrendiğim ilk topluluk Iron Maiden olmuştu. Şişli'de, Kent Sineması'nın çapraz karşısında kalan ve çoook eskiden
Beşiktaş dolmuşlarının kalktığı sokakta bir plak evi vardı.Bütün plak kapaklarının güzel olduğunu düşündüğüm (CD çıktı mertlik bozuldu. nerde o güzel plak kapakları artık di mi ama?) yıllardı.Fausto Papetti plaklarının kapaklarındaki güzel memeli kadınlar, Yes'in çizgi roman karelerini andıran kapakları, Rolling Stones'un üzerinde hakikaten fermuar bulunan ‘‘Sticky Fingers’’ albümü...Bütün bunların arasında en çok dikkatimi çeken, Iron Maiden'ın ‘‘Killers’’ albümüydü. Topluluğun maskotu Eddie ile ilk olarak bu albümün kapağı sayesinde tanışmıştım zaten.Neyse, ‘‘Acaba Iron Maiden ne demek?’’ sorusunun cevabını sözlükte aradım ve ‘‘Demir Bakire’’ cevabına ulaştım. Ama ‘‘Demir Bakire’’ ne demekti o zaman?Onun cevabını bulmam biraz vaktimi almıştı. Doğru cevaba ulaştığımda mutlu fakat kafası karışık bir çocuktum artık.Iron Maiden, adını ‘‘Nuremberg'in Demir Bakiresi’’ olarak anılan bir işkence aletinden almıştı. İşkence yapılacak kişi insan vücudu şeklinde tasarlanan bu aletin içine sokuluyordu ve sıkıştırılıyordu. Bırrr!*Bu bilgiyi arkadaşlarımla paylaştığımda herkesin (Özellikle kızların tabii ki) etkilendiğini fark ettim. Öyleyse cephaneyi bol tutmalıydım.O gün itibariyle dinlediğim bütün grupların isimlerinin nereden geldiğini bulmaya çalıştım.Başarılı olduğum zamanlar da oldu, rivayetler arasında boğulduğum da.Mesela WASP. Bazı kaynaklar bunun White Anglo-Saxon Protestant, yani Beyaz Anglosakson Protestan (ki kafatasçının önde gideni oluyor bu model) manasına geldiğini söylüyordu.Bazı kaynaklar ise açılımın ‘‘We Are Sexual Perverts’’, yani ‘Bizler Seks Sapığıyız'' şeklinde yapılması gerektiğinde ısrar ediyordu.Bence hálá birincisi doğrudur ya, her neyse...*Şimdi sizinle Simon Warner'ın ‘‘Rockspeak’’ kitabı eşliğinde derinlere dalacağız ve bazı grupların adlarını nereden aldıklarına dair bilgileri paylaşacağız. Sağda solda anlatırsınız havanız olur... 2004'ün ilk güzelliğini ben yapmış olayım, sevildiğinizi bilin.ABBA: Ne diyeyim bilemiyorum. Süper yaratıcı insanlarmış yani. Agnetha Faltskog, Benny Andersson, Björn Ulvaeus ve Anni-Frid Lyngstad; isimlerinin başharflerini birleştirmişler ve ABBA'ya ulaşmışlar. ‘‘Yani isimlerini yazsalar daha mı kolay olacaktı sence bre şuursuz insan?’’ diyecek olursanız, işi uzatmam ve ‘‘Haklısınız’’ derim.AC/DC: Klasiktir ama bilmeyenler olabilir. Alternatif Akım/Direkt Akım hikayesidir. Fakat bunun biseksüelliğe gönderme olduğuna inananların sayısı da bir hayli fazladır.THE ART OF NOISE: Enteresan gruptu vesselam. İsimleri de enteresan. İtalyan Luigi Russolo'nun orijinali ‘‘L'Arte dei Rumori’’ adlı fütürist manifestosundan almışlar bu ismi. Manifestoyu okudum mu peki? Hayır tabii ki!THE BEATLES: ‘‘Beat‘‘ müzik dünyasında vuruş, ritim manasında kullanılıyor. Beatles da buradan türemiş derler. Fakat başka bir şey söyleyen de var. Efsane ekibin çıktığı şehir olan Liverpool'un bir bölgesinin adı Bootle. Ekip, bu ismi deforme ederek The Beatles'ı seçti der bazıları...BLACK SABBATH: Ozzy Abi'nin, Tonny Iommi Abi'nin, Geezer Butler Abi'nin, Bill Ward Abi'nin okültik hadiselere olan merakı, topluluğu tanıyanların malumudur. Bu ismi de Dennis Wheatley'in romanından almışlar zaten. Karanlık hadiseler ha, vaay!BLOOD, SWEAT & TEARS: 1970'lerin sayılı caz-rock gruplarından biri olan Blood, Sweat & Tears (Kan, Ter ve Gözyaşı) adını Winston Churchill'in İkinci Dünya Savaşı sırasında Büyük Britanya halkına hitaben yaptığı tarihi konuşmadaki: ‘‘Size kan, gözyaşı ve terden başka önerecek hiçbir şeyim yok’’ sözünden almıştı. Churchill'in de bu lafı 17. yüzyıl şairlerinden John Donne'den aldığı söylenir.CRAZY HORSE: Neil Young'la yaptıkları çalışmalar daha çok bilinir. Crazy Horse, yani ‘‘Çılgın At’’ Siular'ın Ogala kabilesinin şefinin adıymış. Kendisi, 1876 senesinde General Custer'ı tepeleyen şef olarak da biliniyor.DEEP PURPLE: Dönemi de düşünürseniz, gayet ‘‘psychedelic‘‘ bir manaya sahip olması gerektiğini düşünüyorsunuz. Ama gitarist Ritchie Blackmore, 1963 senesinde Nino Tempo ve April Stevens'in söyledikleri gayet pop bir şarkıda duymuş ‘‘Derin mor’’ lafını ve sevip grubun ismi yapmış. Bu kadar basit.DEPECHE MODE: Bu da bilinir ama yine bilmeyenler olabilir. Depeche Mode, Fransa'da yayınlanan bir moda dergisinin adı ve ‘‘Hızlı Moda’’ manasına geliyor.THE DOORS: Jim Morrison, Aldoux Huxley'in 1954'te yazdığı ‘‘Algının Kapıları’’ kitabından esinlenerek bu adı seçmiş. Huxley bu kitapta, bir tür uyuşturucu olan meskalin sayesinde yaşadığı deneyimleri anlatır. Zaten o da 1790 senesinde İngiliz şair William Blake'in yazdığı bir şiirden almış bu lafı...EVERYTHING BUT THE GIRL: ‘‘Herşeye Eyvallah Ama Kız Olmaz’’ şeklinde çirkinleştirilmiş bir çeviri yapabiliriz herhalde. Elemanlar bu ismi okumakta oldukları Hull şehrinde tahliye amaçlı satış yapan bir mağazanın vitrininde okudukları nottan almışlar. Hakikaten, vitrindeki manken hariç her şey satılıkmış.FINE YOUNG CANNIBALS: Sıkı çocuklardı bunlar da. İsimleri tuhaftı, ‘‘Hoş Genç Yamyamlar.’’ Bu da bir
film adı aslında; 1960 senesinde cazcı Chet Baker'ın hayatından esinlenerek çekilen ve başrollerinde Natalie Wood ve Robert Wagner'in oynadıkları film...HUSKER DU: Minneapolis'in bağrından kopan bu grup bir zamanlar favorimizdi. Bob Mould'u hatırlarsınız zaten, onun grubuydu. İsimlerini bir İsveç oyunundan almışlar. Manası da ‘‘Hatırlıyor musun?’’ imiş. Ben öğrenene kadar çatlamıştım bunu...JOY DIVISION: Manchester'dan gelen bu güzel ekip, adını Nazi kamplarında fahişelerin tutuldukları bölümden almış: ‘‘Zevk Bölümü’’...LYNYRD SKYNYRD: Bırakın manasını bir tarafa ‘‘Nasıl okunuyor bu ya?’’ diye balataları sıyırmıştık bir vakit. Meğer okullarındaki Leonard Skinner adlı bir hocanın adını alıp tanınmaz hale getirerek bu ismi bulmuşlar. Pes!MOBY: Vallahi bunu öğrendiğimde de şaşırmıştım. Moby'deki esas elemanın adı Richard Melville Hall. Meğer kendisi Henry Melville'in soyundan geliyormuş. Melville kim mi? ‘‘Moby Dick’’in yazarı...PINK FLOYD: Bu da meşhurdur ama yazalım. Erken dönem blues devleri Pink Anderson ve Floyd Council'in isimleri birleştirilerek bu isim elde edilmiş. Bir de ukalalık yapalım. Siz grubun ilk kurulduğunda adının Pink Floyd Sound olduğunu biliyor muydunuz?THE POGUES: Pogue Mahone ismini düşünmüşler önce. Kelt lisanında ‘‘Kıçımı öp!’’demeye geliyor. Fakat sonra kitlelere sempatik gelmeyebilir diye The Pogues'u seçmişler. Ne fark ettiyse. Ama severiz onları ha, o ayrı.THE ROLLING STONES: 1960'larda blues şarkıcılarından esinlenmek bayağı modaymış. Onlar da isimlerini Muddy Waters'ın 1950 tarihli bir şarkısından almışlar: Yuvarlanan Taşlar. Ne güzel, yosun da tutmuyor işte...SEPULTURA: Heavy Metal'in dalağını yarmış olan bu delikanlı arkadaşlar Brezilyalı. İsimleri de Portekizce ‘‘Mezar’’ manasına geliyor.THE POLICE: Ben bilmiyordum bunu mesela. The Police'in davulcusu Stewart Copeland'ın babası Miles Copeland grubun menajerliğini üstlenmeden önce CIA'da çalışırmış. Normal o zaman, bir şey demiyorum ben...STYX: Yunan mitolojisindeki meşhur yeraltı ırmağından geliyor bu isim de.TOTO: Siz ‘‘Oz Büyücüsü’’nü seyretmiş miydiniz? 1939'da yapılan o filmdeki köpeğin adı neydi bakalım? Evet, bildiniz: Toto!...
button