Güncelleme Tarihi:
ÜSTEĞMEN Nazlıgül Dastanoğlu ile 2001’de Hava Harp Okulu’na birlikte giren S.S.’nin devre arkadaşıyla yolu, “disiplinsizlik ve ahlaki durum” gerekçesiyle atıldığında kesişti. Başka şehirlerde, birbirlerinden habersiz bir şekilde ikisi de tabancasını başına dayadı. Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu ölümü seçerken, S.S. son anda tetiği çekmekten vazgeçti. Evin tek çocuğuydu. Aklına rahim kanseri tedavisi gören annesi, babası ve nişanlısı gelmişti.
‘ONURUMLA OYNANDI’
S.S. yaşama döndükten sonra hukuk mücadelesi başlattı. Onuru ile oynandığını, soruşturma sürecinde gördüğü muamelenin ise insan hakları ihlali olduğunu savunan S.S., Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Genelkurmay Başkanlığı’na, TBMM İnsan Hakları inceleme Komisyonu’na, Milli Savunma Bakanlığı’na, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na suç duyurusunda bulundu.
NAZLIGÜLLER SOLMASIN
8 Kasım 2012’de ordudan atıldığının kendisine tebliğ edilmesinden sonra gittiği Personel Şubesi’nin koridorlarında dolaştığı sırada öğrendi Nazlıgül
BİLGİSAYARIMA GİRMİŞLER
“Sorgu odasında 10.00’da başlayan mülakat saatlerce sürdü. Yaşadığım aşk ilişkileri sorulayor, detaylarına iniliyordu. Sigara bile kullanmıyorum ama uyuşturucu kullanıp kullanmadığımı sordular. Grup seks yaptın mı, sanal seks yaptın mı, narkotik madde bulundurdun mu, İzmir’e gittiğinde travestilerle ilişkiye girdin mi? diye sordular. Eski kız arkadaşlarım ile çektirdiğim bilgisayarımda bulunan daha sonra sildiğim fotoğraflar da elindeydi. Bu fotoğraflar da soruldu.”
‘Hukuksuz bir soruşturma’
S.S.’NİN avukatı Askeri Yüksek İdari Mahkemesi emekli kıdemli Hâkim Albay Yasin Tekakça şunları söyledi: “Hava Kuvvetleri’ne atma gerekçesine konu olan sebepleri sorduk. Henüz cevap gelmedi. Cevabın gelmesiyle, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne mesleğe geri dönüş davası açacağız. Esas olarak yaşanan sıkıntı Hava Kuvvetleri’nin hukuka aykırı bir şekilde elde edilmiş kişisel verileri sorgulamada kendisine yöneltilmesidir.”