Grossman: Wolfowitz'i ciddiye alın

Güncelleme Tarihi:

Grossman: Wolfowitzi ciddiye alın
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2003 00:00

ABD DışiÅŸleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in Türkiye hakkında yaptığı açıklamalara katıldığını söyledi. Wolfowitz'in Türk-Amerikan iliÅŸkilerinin en büyük savunucularından biri olduÄŸuna dikkat çeken Grossman, "Dolayısıyla Wolfowitz'in söylediklerini ciddiye almak gerekir. Çünkü söyledikleri önemli " dedi.. Grossman, CNN TÃœRK'te yayınlanan ManÅŸet Özel programında Mehmet Ali Birand ve CNN TÃœRK Washington Temsilcisi Yasemin Çongar'ın sorularını yanıtladı. Grossman, Türkiye ile ABD'nin diyalogunun tamamen kesilmediÄŸini vurguladı. Grossman, "Artık olan oldu. Hiçbir ÅŸey olmamış gibi davranamayız. Ama ÅŸu anda Amerika BirleÅŸik Devletleri ve Türkiye arasındaki iliÅŸkiler her iki tarafın da yararına sürüyor" dedi.Grossman'ın CNN TÃœRK'ün sorularına verdiÄŸi yanıtlar şöyle: Birand: Merhaba Marc. GeldiÄŸiniz için çok teÅŸekkür ederiz. Grossman: Ben de teÅŸekkür ederim. Birand: Åžimdiye kadar Washington'da duyduklarımız olukça etkiliyeci. Türklerin tavrı ve Türkiye ile ilgili yapılan açıklamalar oldukça etkileyici. Sanki bir ihanete uÄŸramışlık duyusu var. Ve bu bir içerleminin, hayal kırıklığının ötesinde bir duygu ve sanki ciddi gibi geliyor. En azından ben böyle düşünüyorum, böyle hissediyorum. Siz nasıl  deÄŸerlendiriyorsunuz? Kendi bakış açınızdan baktığınız zaman Pentagon'un bakış açısından bakıldığında durum nasıl görünüyor?Grossman: Åžimdi Pentagon böyle düşünüyor, DışiÅŸileri Bakanlığı böyle düşünüyor gibi bir açıklamaya girmekten ziyade mümkün olduÄŸunca doÄŸrudan cevap vereyim sorunuza. Hala bir hayal kırıklığı duygusu hakim Amerika BirleÅŸik Devletleri'nde. 1 Mart'ta Türkiye'de olup bitenlerle ilgili. Ancak bazı konuları açıklığa kavuÅŸturalım. Öncelikle Türkiye demokratik bir ülke. Ä°kinci olarak bence Türk hükümeti parlamentoya 1 Mart'ta kazanmak için gitti, kaybetmek için deÄŸil. Ancak, kazanamadılar. hayat da böyle bir ÅŸey. Birkaç gün sonra bir oylama daha yapıldı. Ve onda bazı sonuçlar elde edildi. Ancak çok büyük yatırımlar yaptık biz. Enerjimizi ortaya koyduk, kanımızı, hazinemizi ortaya koyduk. Çok önemli olduÄŸunu düşündüğümüz bir ÅŸeyi yapmak için Irak'ta. Ve ÅŸu çok büyük bir talihsizlik. Türkiye'nin 1 Mart'tan dolayı bu çabanın bir parçası olamaması üzücü. Åžimdi ben kendi bakış açımdan ÅŸunu söyleyeyim: Türkiye bizim için hala çok önemli bir ülke. Amerikan BaÅŸkanı Bush, Sayın BaÅŸbakan ErdoÄŸan'la son birkaç hafta içinde görüştü. DışiÅŸleri Bakanı Powell türkiye'yi ziyaret etti. Dolayısıyla bizim yapmak istediÄŸimiz Türkiye ile iliÅŸkileri yeniden oturtmak. Türkiye'nin Amerika BirleÅŸik Devletleri için öneminin altını çizmek. Amerika'nın da Türkiye için önemini gündeme getirmek. Çongar: Peki efendim bu tür bir iliÅŸkiyi yeniden nasıl oluÅŸturacağız? Çünkü dün doktor Wolfowitz görüşlerini çok açık bir ÅŸekilde dile getirdi: "Türkiye bir adım atmalı. Ve Türkiye bir hata yaptık demeli ve artık bu noktadan sonra nasıl Amerikalılara yardımcı olabiliriz gibi bir söylem benimsemeli."  Türkiye ne gibi yapıcı giriÅŸimlerde bulunabilir? Irak'ta ne gibi bir rol biçiyorsunuz bu çerçevede Türkiye'ye? Grossman: Öncelikle ÅŸunu söylememe izin verin: Paul Wolfowitz Türk- Amerikan iliÅŸkilerinin en büyük savunucularından biridir. Ve Amerika'da Türk dostudur. Ben de kendimi Türk dostu olarak görüyorum. Dolayısıyla söylediklerini ciddiye almak gerekir. Çünkü önemli ÅŸeyler söyledikleri."TÃœRKÄ°YE'NÄ°N SAÄžLAM DESTEĞİNÄ° GÖRMEMÄ°Z LAZIM"Ä°kinci olarak ÅŸunun farkına varmamız lazım: Sanki Türkiye ile diyalog durmuÅŸ gibi bakmamamız lazım. Zaten hergün bir iletiÅŸim saÄŸlanıyor. Türk Savunma Bakanı Washington'u ziyaret ediyor. DışiÅŸleri Bakanı Sayın Gül ile görüşmeler sürdürülüyor. Çok mükemmel bir büyükelçiniz var. Bizim de çok iyi bir büyükelçimiz var Ankara'da. Ancak yapılacak 3-4 ÅŸeyi sıralamak gerekirse ÅŸuradan bahsetmek gerekiyor: Öncelikle Türkiye'nin saÄŸlam desteÄŸini görmemiz lazım. Türkiye'nin kuzey Irak'taki güçlerimize desteÄŸini saÄŸlamamız lazım. Türkiye, sivil toplum örgütlerinin ve diÄŸer özel kuruluÅŸların önemli görevleri üstlenmeleri için iÅŸi kolaylaÅŸtırmalı. Biz de Irak'ta bunların yapıldığını görmek istiyoruz. Türkiye, Suriye yönetimiyle görüşebilir ve belki de DışiÅŸleri Bakanı Powell'ın Åžam'da "yol ayrımına gelindiÄŸi" mesajını Türkiye verebilir. Türkiye artık bir seçim yapması gerektiÄŸini söyleyebilir Suriye'ye. "ÇOK BÃœYÃœK KARARLAR ALINACAK"BirleÅŸmiÅŸ Milletler çerçevesinde savaÅŸ sonrasında Türkiye son derece önemli roller üstlenebilir. Çok büyük kararlar alınacak. Türkiye'deki özel güçlerle neler yapılacak? KADEK ve PKK ile ilgili neler yapılacak, onlardan kurtulmak için? Dolayısıyla artık hiçbir diyalog yok denilecek bir noktada deÄŸiliz. Ancak birlikte yapabileceÄŸimiz baÅŸka ÅŸeyler de var ve bunlar da çok önemli ÅŸeyler. Birand: Biz aslında Türkiye'nin hatalarının sık sık dile getirildiÄŸini duyduk. Ancak tango dansı yapabilmek için iki kiÅŸiye ihtiyaç var. Sizin açınızdan sizin hatalarınız neydi? Grossman: Bizim hatalarımızı mı soruyorsunuz? Belki daha iyi yapabileceÄŸimiz bir takım ÅŸeyler olabilirdi. Bence biz Türkleri ÅŸuna inandırdık: Bir ÅŸekilde Türkler öyle önemlilerdi ki, bu operasyonda biz bunu tek başımıza yapamazdık. Ben bunun doÄŸru olmadığını söyledim. BaÅŸkan da doÄŸru olmadığını söyledi. Ama belki daha iyi açıklayabilirdik bunu, Türklerin bunu anlayabilmesi için. Yani Türklerin geçen yılın sonunda ve bu yılın başında kullandıkları söylemle ilgili olarak. Yani sanki ABD'nin herÅŸeyi yapması gerekir gibi görünüyordu. Tamamen Türkiye'nin istediÄŸi biçimde. Bunun iÅŸe yaramayacağını belki anlatabilmek gerekiyordu. Ama tabii hiç belli olmaz bu iÅŸler. Biz çok önemli birtakım son tarihler belirlemeye çalıştık. Ve bu tarihlerin kimisinin ötesine geçildi. Kimi BirleÅŸmiÅŸ Milletler'le ilgili politikalardı, kimi Türkiye ile ilgili politikalardı. Bir ÅŸekilde Türkler ÅŸuna inandı: Kimin hatası bilmiyorum, belki bizim hatamız, belki Türklerin hatası. Ancak Türkler ÅŸuna inanmaya baÅŸladı: Türkiye olmaksızın bunu yapamayacağımıza inanılmaya baÅŸlandı. Ancak elimizdeki bulgular bunu diÄŸer müttefiklerlerle yapabileceÄŸimizi ortaya koydu. "TÃœRKÄ°YE'NÄ°N AB'YE GÄ°RİŞİNÄ° DESTEKLEYECEĞİZ"Birand: O zaman Türkiye'nin bölgedeki önemine deÄŸinelim. Çünkü Ä°ncirlik kullanılmadı operasyonlarda. O zaman bu ne anlama geliyor? Ä°ncirlik açısından ne ifade ediyor? Wolfowitz bu konuda çok açık bir biçimde görüşünü dile getirdi, artık Ä°ncirlik'in yeteri kadar ilginç olmadığını söyledi. Grossman: Åžunu unutmayalım. Ä°ncirlik Türk üssü. Dolayısıyla ben sizin yerine bu sorunuzu cevaplardıramam. Hatırlayınız, "Kuzeyden KeÅŸif operasyonu bitti" diyen Türkiye'dir. Dolayısıyla ben geleceÄŸi öngöremem. Ama Paul Wolfowitz, "Herhale biz istenmediÄŸimiz yerde olmayız" demek istedi. Bütün Türk-Amerikan iliÅŸkilerinde her zaman bu geçerli olmuÅŸtur. Büyük bir kriz yaratmamak gerekiyor, ama bir takım kararların alınması gerekiyor. Türkler de yeni bir bakış açısıyla deÄŸerlendirmeli olayları, biz de böyle yapmalıyız. "ABD-TÃœRKÄ°YE Ä°LÄ°ÅžKÄ°LERÄ° SÃœRÃœYOR"Ama Türkiye'nin önemi nedir? Mesela biz Türkiye'nin Avrupa BirliÄŸi'ne giriÅŸini destekleyecek miyiz? Elbette destekleyeceÄŸiz. Türkiye'nin baÅŸarılı ekonomik bir güç olmasını istiyor muyuz bölgede? IMF  ile yükümlülüklerini yerine getirmesini istiyormuyuz? Elbette istiyoruz. Türkiye ile biz Kıbrıs'la ilgili görüşmelerimizi sürdürmek istiyormuyuz? Çok olaÄŸanüstü geliÅŸmeler oluyor son birkaç haftadır bu bölgede. Elbette istiyoruz. Türkiye ile Orta Asya konularında, Irak konusunda, bölge konusunda fikir alışveriÅŸinde bulunmak istiyormuyuz? Elbette istiyoruz. Åžimdi olan oldu. 1 Mart'ta Türkiye'de bir oylama yapıldı. Bir savaÅŸ vardı, yaÅŸanan yaÅŸandı olan oldu, olmamış gibi davranamayız. Ama ÅŸu da ABD ve Türkiye arasındaki iliÅŸki her iki tarafın da yararına sürüyor. "HİÇBÄ°R ÅžEY OLMAMIÅž GÄ°BÄ° HAREKET EDEMEYÄ°Z"Birand: Åžimdi, biraz bir ince ayar hissediyorum. Sayın Dr. Wolfowitz'in ve sizin söylediklerinize bakacak olursak öyle bir ince ayar var gibi görünüyor. Bardağın dolu tarafı ve boÅŸ tarafı gösteriliyor. Sanki söz boÅŸ tarafını mı gösteriyorsunuz?  Grossman: Ben boÅŸ tarafını mı gösteriyorum? Birand: Hayır, siz dolu tarafı gösteriyorsunuz ve Dr. Wolfowitz de bardağın boÅŸ tarafını gösterdi. Buradan nereye gidiyoruz? Grossman: Åžimdi ÅŸunu unutmamamız lazım: Paul Wolfowitz gerçekten de Türk- Amerikan iliÅŸkilerinin en iyi, en sıkı savunucularından biridir. Hem Washington'da hem de bütün ülkede. Ve ben de aslında Türkiye ile iyi iliÅŸkiler içersinde olmak isteyen grubun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Ama yine de bugün şöyle bir tutum benimseyen pekçok ülke var: Bir savaÅŸ vardı savaÅŸ bitti. Sanki hiçbir ÅŸey olmamış gibi hareket edemeyiz. Bence Amerikalılar için de Türk halkı için de bunun doÄŸru olmadığının farkına varıldığını göstermek gerekiyor. Bu geçtiÄŸimiz haftalarda bir takım ÅŸeyler oldu. Biz beynimizde bir düğmeye basıp da herÅŸey artık eÅŸit düzeye geldi hiçbir ÅŸey olmamış gibi ilerleyebiliriz diyemeyiz. BirÅŸeyler oldu çünkü. "PKK/KADEK SORUNUNUN SONU GELMESÄ° GEREKÄ°YOR"Birand: O zaman alınmalı mıyız? Tedirgin mi olmalıyız? Dr. Wolfowitz'in söyledikledikleriyle ilgili olarak?Grossman: Tedirgin olmazsınız umarım ve alınmazsınız. Paul'e ve bana sorduÄŸunuz bundan sonra ne olacağıyla ilgili, bundan sonra ne yapılması gerektiÄŸiyle ilgili. Kendisi ve siz ÅŸunu tespit edebiliyorsunuz: Herkesin alacağı bir takım kararlar var. Türkiye egemen, demokratik bir ülke. ABD de egemen, demokrat bir ülke. Bir takım kararlar alınmalı. Ve bu kimseyi ÅŸaşırtmamalı. Çongar: Åžimdi gelecekten bahsedelim. Åžimdi PKK'dan bahsettiniz. DışiÅŸleri Bakanlığı'nın terör raporunda PKK militanlarının kuzey Irak'ta bulunduÄŸu belirtiliyor ve terör örgütleriyle ilgileniliyor. ABD, PKK ile nasıl ilgilenmeye devam edecek? Grossman: Öncelikle ÅŸunu söyleyeyim. Son 20 yıldır hiçbir ülke Türkiye'nin kendini savunma çabalarına teröre karşı kendini savunma çabalarına ABD kadar destek vermemiÅŸtir. Åžimdi burada sıfırdan baÅŸlamıyoruz. Türkiye ile ABD arasında bu açıdan çok önemli bir ittifak var. Biz Irak'la ilgili de başından beri "çok etnik grupları barındıran, toprak bütünlüğünü koruyan bir ülke olmalı. Kitle imha silahları barındırmamalı, komÅŸularıyla iyi iliÅŸkiler içinde barış içinde olmalı. Terörle bütün iliÅŸkilerini kesmeli" dedik. EÄŸer bu söylediklerimiz doÄŸruysa, siz de, ben de, PKK ve KADEK'in terör örgütü olduÄŸuna inanıyorsak, bunun da bir sonunun gelmesi gerekiyor. PKK'NIN ÃœSTESÄ°NDEN GELECEĞİZÇongar: Bu ilginç. ABD bu konuda herhangi bir ÅŸey yapacak mı? Çünkü artık Saddam Hüseyin yok ortada. Irak halkının kontrolü ele geçirildi. Türkiye'nin belli bir ölçüde iÅŸbirilÄŸi içinde bulunduÄŸu Kürt gruplar da bölgedeler.siz de iÅŸbirliÄŸi içindesiniz onlarla. o zaman Türk askerini tedirgin edecek hiçbir ÅŸey yok mu? diyeceÄŸiz. Grossman: Ama yine de bugünden itibaren baÅŸlıyorsnuz. Åžunu unutmayalım. 1 Mart'tan önce ve sonra Türkiye'nin bir takım endiÅŸeleri vardı. Kuzey Irak'la ilgili çok büyük bir göç dalgası olacağı düşünülüyordu. Bu olmadı ve PKK ve KADEK terörünün tekrar canlanacağı endiÅŸesi vardı. Bu da gerçekleÅŸmiÅŸ deÄŸil. KADEK VE PKK hala Kuzey Irak'ta mı ? Evet kesinlikle böyle ama terör canlandı mı? Hayır dolayısıyla biz bu konuyla baÅŸ edeceÄŸiz dediÄŸimiz zaman Irak'la ilgili bir takım hedefler ortaya konması gerekiyor. Irak'ın da hedefi artık terörle baÄŸlarını kesmek. Birand: O zaman söylediklerinizi doÄŸru anladıysam eÄŸer PKK'nın üstesinden gelecesiniz.Grossman: Evet.Birand: Peki nasıl yapacaksınız bunu? EÄŸer onlar bunu yapmazsa, PKK herhangi bir hata yapmazsa, yanlış bir ÅŸey yapmazsa o zaman bölgede kalacaklar mı?Grossman: Hayır benim söylediÄŸim bu deÄŸil, diÄŸer taraftan herhangi bir spekülasyonda bulunmak istemiyorum. Yapacaklarımızla ilgili olarak. bizim söylediÄŸimiz ÅŸey ÅŸu, Irak'la ilgili bir takım hedefleremiz var ve bu askeri operasyonu düzenleme sebeplerimizden biri de Irak'ın terörle baÄŸlantılarını koparmak. PKK ve KADEK de terör örgütüdür. Kesinlikle herkesin bu ÅŸekilde tanımladığını düşünüyorum. Çongar: Åžimdi Türkiye'nin tedirginliÄŸi ve Kuzey Irak'la ilgili bir soru daha sormak istiyorum. Amerikan Kongresi'nden bir heyet Türkiye'de yetkililerle görüştü. Ve görüşmelerde Amerikalı Kongre üyelerine Kürdistan'a hoÅŸgeldiniz iÅŸaretlerinin artık görülmek istenmediÄŸi söylendi. Artık yeni bir gerçek var. Belki bir özerk bölge olacak. Kürt liderler merkezi hükümette demokratik Irak'ta belki yeralacaklar. Türkiye bu yeni gerçekle nasıl uzlaÅŸma noktasına gelecek? Grossman: bu aslında Türklere kalmış birÅŸey. siz hükümette Kürtler var dediniz ama ben kendimi Türklerin yerine koyduÄŸumda bu bakış açısından baktığım zaman bunu olumlu olarak deÄŸerlendiriyorum çünkü, her zaman biz her açıklamamızda Irak'ın toprak bütünlüğünü desteklediÄŸimizi söyledik. Ve Kürt liderlerinin de merkezi hükümetin bir parçası olmaları fikri sanki Türkiye için olumlu deÄŸerlendirilirdi gibime geliyor. yıllar boyu hep bir takım zorluklardan bahsedildi. Kürt kökenli Türk vatandaÅŸlarından bahsedildi, daha fazla demokrasi olursa Türkiye'de pekçok sorunun çözüleceÄŸi söylenmiÅŸti ve bu görüldü de. Türkiye'de, güneydoÄŸu'da son yıllarda çok büyük ilerlemeler kaydedildi bu açıdan. ve gerçekten yıllar önce bulunduÄŸumuz noktada mıyız? hayır kesinlikle deÄŸiliz. dolayısıyla aynı marshall kuralları mı var? diÄŸer noktalarda aynı durum mu geçerli? hayır. ama bir takım yapılması gereken ÅŸeyler var. ama bunlar birbiriyle baÄŸlantılı deÄŸil. çok etnik kökenli insanın bulunduÄŸu bir demokratik yapı olacak. bu da Türkiye için kötü deÄŸil, iyi birÅŸey. Birand: Åžimdi Türkiye avrupa birliÄŸi iliÅŸkilerine gelelim. ABD'nin Türkiye'yi bu anlamda tam üyelik konusunda destekleyeceÄŸini söylediniz. peki bu clınton yönetiminde verilen destek gibi mi olacak? hala bu konuda kararlı mı ABD yönetimi? Grossman: kopenhag zirvesi'nden önceki haftalarda hem baÅŸkanımız hem dışiÅŸleri bakanımız çok büyük çABalar sarfetti. Türkiye-AB baÄŸlantısına inanıyorlar. Birand: Bugünde mi?Grossman: kesinlikle. geçen aralık ayında yapıldı kopenhag zirvesi ve baÅŸkan bush çok büyük çABa sarfetti bu konuyla ilgili olarak clınton'ın yaptığı gibi. bu Amerikan hükümetinin bir hükümet politikası, bizim de stratejik açıdan çıkarımızadır bunu böyle yapmak. ümit ediyorum ki Türk halkı da stratejik açıdan kendi çıkarlarına olduÄŸunu düşünür. Çongar: O zaman Türk hükümeti Türk halkı Amerika desteÄŸinden kuÅŸku duymamalı mı Avrupa BirliÄŸi konusunda?Grossman: kesinlikle kuÅŸku duymamalı.Çongar: Çünkü Rıchard Perle gibi bir takım kiÅŸiler bazı açıklamalarda bulundular. AB konusunda olumsuz görüşler belirttiler ve bu yoldan gitmemeli Türkiye dediler.Grossman: Ama benim görüşüm ve Amerikanın görüşü ÅŸu, Amerikanın stratejik çıkarı ÅŸuradadır. Türkiye ve AB yakın iliÅŸki içinde olmalıdır. ve bir gün Türkiye AB'nin parçası olmalıdır. bizim politikamız bu. Birand: burada kim karar veriyor dış iliÅŸkiler konusunda dışiÅŸleri bakanlığı mı, savunma bakanlığı mı? pentagon mu? Grossman: Amerika birleÅŸik devletleri baÅŸkanı karar veriyor. yüzlerce defa bu konunun üzerinden geçildi. dış iliÅŸkilerimizi Amerikan baÅŸkanı belirler. ancak tABii fikirlere açık. kendi ofisine insanların gelip bu iÅŸin ikinci üçüncü yolu var demesine karşı deÄŸil, ama kendi karar verir. Birand: son olarak Türkiye için bir model biçilmiÅŸti. bir örnek olarak gösterilmiÅŸti. ılımlı islam, demokrasi örneÄŸi denilmiÅŸti. bu hala geçerlimi? Irak'taki yeni durumla ilgili bu görüşte deÄŸiÅŸti mi? Grossman: bence bu yaklaşım deÄŸiÅŸmeyecek çünkü kimileri diyor ki Iraklılar müslüman o yüzden hiç demokratik olamazlar. o zaman biz diyoruz ki hemen Irakın kuzeyine bakın. çok büyük muhteÅŸem bir ülke var. demokratik, 65 milyon nüfusu var. ve müslüman. insanların rengi, coÄŸrafyası, kültürü, dini demokratik olmalarına engel deÄŸildir. bunun engel olduÄŸunu düşünmek yanlış ve Türkiye bu görüşün yanlış olduÄŸunu kanıtlıyor zaten. Çongar: ÅŸimdi Türk Amerikan iliÅŸkilerine dönelim. gelecekte ne görüyorsunuz? askeri iÅŸbirilÄŸi açısından, siyasi iÅŸbirliÄŸi açısından. acABa sizin en iyi askeri müttefikiniz en iyi müttefiklerinizden biri mi olacağız, kuzey kore'deki iliÅŸkiler de gündeme geliyor. yoksa artık bambaÅŸka oyun, bambaÅŸka kurallar mı var? Grossman: bu soruya nasıl cevap vereceÄŸimi bilemiyorum. çünkü bu Türkiye'nin ne yapmayı seçeceÄŸine de baÄŸlı. Türkiye'nin de Amerika'nın da alacağı bazı kararlar var. burada temel bir ittifak var. o da nato ittifakı. 50 yıllık bir ittifak. Türkiye ile o 50 yıl süresince yaptığımız iÅŸler son derece önemli hala. ama ÅŸu alanda ne our? bu aanda ne our dilemiyorum. Türkiye çok saÄŸlam demokratik, baÅŸarılı, güçlü ekonomiye sahip bir ülke olmalı mı? kesinlikle Amerika da buna destek verecek mi? kesinlikle verecek. Türkiye askeri açıdan önemli bir ortak mı? nato çerçevesinde kesinlikle böyle düşünüyorum. Türk birlikleri ısaf'ın başına geçti. liderliÄŸi üstlendi afganistan'da Türkiye'nin söyleyeceÄŸi çok ÅŸey var. nato bünyesinde afganistan'da yapılacak iÅŸlerle ilgili olarak. dolayısıyla yapılacak çok iÅŸ var. ancak bu yapılacaklar Türkiye'nin alacağı kararlara Amerika'nın alacağı kararlara baÄŸlı. o yüzden dışiÅŸleri bakanı Türkiye'ye gitti. Çongar: ben çok memnunum ben programınıza katıldığınız için. ama efendim Türkiye'nin seçeneÄŸi konusunda herhangi bir kuÅŸku var mı aklınızda? Grossman: hayır benim Türkiye'nin seçimleriyle ilgili şüphem yok. hayır ama ben Türk deÄŸilim. Türk halkı verecek bu kararı. Çongar: Böyle bir kuÅŸkunuz var mı?Grossman: Hayır böyle bir kuÅŸku duymuyorum. ama burada haddimi aÅŸmamaya çalışıyorum. bunlar Türkiye'nin, Türklerin alacağı kararlardır. sizin alacağınız kararlarla ilgili izleyecilerinize birÅŸey söyleyemem. ümit ediyorum ki doÄŸru kararlar alınır. Türk Amerikan iliÅŸkileri açısından ama bu benim deÄŸil sizin iÅŸiniz. TeÅŸekkürler Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!