Güncelleme Tarihi:
Sofralarımızın vazgeçilmezi çorbalar her mevsim vücudumuzun sıvı ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olan önemli besinler… Üstelik kuru ve soğuk havalarda ciltte meydana gelen nem kaybının da önüne geçtiklerine inanılıyor.
Tüm bunların dışında nezle ve gribin zirve yaptığı zamanlarda ‘şifa niyetine’ sıklıkla çorba tüketiliyor. O kadar ki hasta olana çorba yapmak ya da götürmek bir adet haline gelmiş neredeyse...
Soğuk algınlığına karşı genelde tavuk çorbası içiliyor. Tarhana ve mercimek çorbasının da bağışıklığı güçlendirmeye iyi geldiği düşünülüyor.
Peki çorbalar bazı hastalıklara karşı gerçekten pozitif bir etki yaratıyor mu? Uzmanlar ne diyor?
KIŞIN SICAK ÇORBA VÜCUT DİRENCİNİ ARTIRIYOR MU?
Görüşlerine başvurduğum Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Şenol Polat, “Hastalık dönemlerinde çorbanın tercih edilmesinin sebeplerinden biri sağlıklı beslenmek ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek. Kış aylarında özellikle sıcak çorba içilmesi vücut direncini önemli ölçüde artırmaya yardımcı oluyor. Çorba, vücut ısısını artırarak üşümeyi de engelliyor” dedi.
Prof. Dr. Polat, “Çorbanın içerisinde yer alan bazı sebze, baklagil ve çeşnilerle makro ve mikro besin öğesi anlamında beslenme destekleniyor. Böylece hem lezzetli hem de sağlıklı çorbalar tüketilmiş oluyor. Kırmızı et ile hazırlanan çorbalar da vücudun direncini artırıp; soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara yakalanma riskini düşürüyor” ifadelerini kullandı.
Diyetisyen Gizem Topuzlu da kış aylarında vücut direncini artırmak için çorbalardan destek alınmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Mevsimine uygun olacak şekilde pırasa, kereviz, ıspanak, karnabahar, brokoli, pancar gibi mevsim sebzeleri ile yapılan çorbalar, tam bir vitamin deposu diyebilirim. Sebzelerin içeriğindeki A, C ve E vitaminleri bağışıklığı ciddi olarak destekleyen savaşçılar” bilgisini paylaştı.
Peki tavuk çorbası nasıl böyle bir etki yaratabiliyor?
Beslenme Uzmanı Damla Yurt “Tavuk suyu çorbası yüzlerce yıldır soğuk algınlığına çare olarak kullanıldı. Bilim de annelerimizin hasta olduğumuzda hazırladığı ve içeriği oldukça çeşitlendirilebilen bu çorbanın faydalarını destekler nitelikte kanıtlar sunuyor” dedi. Yurt şöyle devam etti:
"Faydalarına bakacak olursak; iştahsız olduğumuz hastalık sürecinde vitamin, mineral, protein ve enerji sağlar. Özellikle ateş veya ishal varsa, vücudunuza sıvı ve elektrolit sağlamak için iyi bir yoldur. Hatta tavuk çorbasının burun mukusunu temizlemede üzerinde çalışılan diğer tüm sıvılardan daha etkili olduğunu gösteren çalışmalar da bulunuyor. Ayrıca kaslarınızı gevşetmeye ve soğuk algınlığı semptomlarının verdiği rahatsızlıkları hafifletmeye yardımcı olabilecek hafif bir anti-inflamatuar etkiye de sahip."
“Protein değeri açısından oldukça besleyici olan tavuk suyu çorbası tam bir şifa kaynağı” diyen Diyetisyen Gizem Topuzlu da “İçeriği bakımından vücuda güç ve enerji verir. Lif yönünden zengin bir besin olması, kan şekerinin dengede kalmasını da sağlar. Ayrıca kelle paça ve işkembe çorbaları da grip ve soğuk algınlığı gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarına yakalanma riskini azaltır” ifadelerini kullandı.
-- Yayla çorbası ise içeriğindeki yoğurtla kolesterol ve şekere karşı koruyucu etki gösteriyor. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Mide, bağırsak, kanser ve sindirim sistemi hastalıklarına karşı koruyor. Diş ve kemik gelişimine karşı da destekte bulunuyor.
Mercimek ve ezogelin çorbaları bağırsak dostu olduğu gibi kolesterol düşürücü etkiye de sahip...
‘TARHANA HASTALIKTA HIZLI TOPARLANMAYI SAĞLIYOR’
Tarhana çorbası için, “Hastalıkta hızlı toparlanmayı sağlıyor” diyen Diyetisyen Gülçin Işık, “Bağırsak florasını düzenliyor. Vitamin ve mineral içeriğinin yüksek olmasının yanında en önemlisi iştah açıcı etkiye sahip. Bu nedenle hastalığı çok çabuk yenmenize yardımcı olur” ifadelerini kullandı.
Gülçin Işık, tarhana için şu detayları da sıraladı:
“A, B1, B2 vitaminlerinin dışında demir ve kalsiyum gibi mineral açısından oldukça zengindir. Pişirilirken içine nohut, kıyma ve mercimek gibi besinler ilave edilerek protein içeriği artırılabilir. Fermente ürün olmasından dolayı probiyotik içeriği yüksektir. Bu nedenle sadece hastaların değil, düzensiz bağırsak florası ya da herhangi bir sindirim sorunu yaşayan kişilerin de tüketmesi gerekir.”
MANTAR ÇORBASI VİTAMİN DEPOSU
Halk arasında bu popüler dört çorba dışında mantar, ıspanak ve mısır gibi çorbalar da tüketiliyor. Peki bu üçlünün ne gibi faydaları var?
Gizem Topuzlu, özellikle mantarın vitamin deposu olduğunun altını çizdi ve üç çorba için şu bilgileri paylaştı:
-- Mantar çorbası, A, B, D, P ve K vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, fosfor ve bakır minerallerini barındırır. Protein değeri sayesinde uzun süreli tokluk sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı direnci artırır. Göze ve vücuda kuvvet verir. Ispanak çorbası da yüksek tansiyonu önler.
-- Mısır çorbası ise lif bakımından oldukça zengindir. Sindirim sistemini düzenler. B vitamini ve kalsiyum değerleri yüksektir. Bu nedenle kemik gelişimine yardımcı olan besinler arasındadır.
Mantar çorbası, içeriğinde A, B, D, P ve K vitaminlerini barındırıyor.
ÇORBANIN MAKBULÜ EV YAPIMI OLANI
"Çorbalar evde taze besinlerle hazırlandığında faydalı" diyen Gülçin Işık, "Pişirirken kullanılan yağ; doymamış veya tereyağı şeklinde olmalı. Bunun miktarını kişi kendine göre ayarlayabilir. Çorba hazırlarken tuzu az kullanıp, baharat içeriğini artırmak mümkün" dedi.
Hazır çorbaların besin değerlerinin eve yapılan çorbalarla aynı olmadığını da belirten Işık, "Hazır çorbalarda kurutma işlemi için tuz miktarını çok kullanılır. İçerisinde sağlıksız yağlar da çok fazladır" dedi ve ekledi:
"Fabrikasyon üretimi olduğundan lif içeriği düşük nişasta içeriği ise yüksektir. Katkı maddeleri fazladır. Bu nedenle hazır çorbalar; kalp damar rahatsızlıklarını tetikler, bağırsak florasını bozar ve diyabete neden olur. Makul olan evde hazırlanan çorbalardır. Hem sağlık için hem de kilo vermek için hazır çorbalardan uzak durmak gerekiyor."