Güncelleme Tarihi:
Havaların soğumasıyla birlikte artan öksürük, yüksek ateş, boğaz ağrısı gibi şikâyetler çocukları yatağa düşürüyor. Öğretmenler, öğrencilerin üst solunum yolu enfeksiyonlarından mustarip olduğunu ifade ediyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara ise “Salgın yok ama enfeksiyon sayıları çok arttı” diyerek uyarıyor:
“3 yıldır karşılaşmadığımız bu virüsler özellikle çocukları hastalığa hazır hale getirdi. COVID-19’dan bu yana bunları görmedik çünkü COVID çok baskın bir virüstü. İkincisi de evde kalma, maske takma gibi izolasyon durumları geçişe çok izin vermedi. Hem yetişkinler hem çocuklar için bu virüslere bağışıklık 6 ay-1 yıl sürer. 3 yılı biz bu virüslerle karşılaşmadan geçirdiğimiz için özellikle çocuklar hastalıklara daha açık hale geldi.
ARALIK YERİNE KASIMDA BAŞLADI
Çocukların okulda ya da dışarıda bir araya gelmesi ve yakın temas halinde olması grip de dahil solunum yolu enfeksiyonlarının hemen görülmesine yol açtı. İnfluenza normalde aralık ayında başlar. Bu yıl hem kasım ayında hem de çok hızlı başladı. Normal şartlarda örneğin çevrenizdeki 100 kişiden birinde görülür. Ardından ikiye üçe çıkar. Sonra yavaş yavaş yayılır. Bu yıl bir anda 100 kişinin 8’inde görülerek başladı. Bağışıklık geliştirememiş çocuklar virüsten daha fazla etkileniyor. Çocuklarda 10-14 gün hatta 20 güne kadar uzayan ateş görülebiliyor. ABD’de biliminsanları bu durumu üçlü salgın diye tanımlıyor. İnfluenza, RSV ve koronavirüsten oluşuyor bu üçlü. Bizde de COVID-10 kıpırdanmaya başladı ancak diğerleri daha önce başladı.”
ÖĞRETMENLER ANLATTI: 21 KİŞİYDİK 7’YE DÜŞTÜK
Banu Durak (Ortaokul ikinci sınıf öğretmeni): “Geçen seneye göre grip olan çok çocuk var. Genellikle iki-üç kişi eksik oluyor sınıfta. Sürekli hasta çocuklar. Tespit edilmeyen, doktora gitmeden geçmeyen bir hastalık var. Her gün birileri ateşli ya da kusuyor. Geçen senelere göre daha gözle görülür bir fark var. Sanırım maske kullanımından kaynaklı bir bağışıklık sorunu var. Devamsızlık yapmamak için okula hasta gelen öğrenciler olabiliyor onları iyileşene kadar evlerine geri gönderiyoruz.”
Fahriye Kızıltan Demircioğlu (Dördüncü sınıf öğretmeni): “Bugünlerde çok fazla devamsızlık oluyor. Çocuklarda devamlı karın ağrısı, ateş gibi şikâyetler var. Doktora gidiyorlar ama çocuk raporu bile bitirmeden okula geri geliyor. Böylece de diğer çocuklarda da hastalık sayısı artıyor. Çocuğunuz hasta olduğunda okula göndermeyin diyoruz. Ancak veliler pek dinlemiyorlar. Böyle olunca biz de hasta oluyoruz. Hasta hasta derse giriyoruz. Küçük sınıflarda daha çok gözlemliyorum bu durumu. Yaş ilerledikçe hasta öğrenci sayısı azalıyor. Diğer yandan hiçbir önlem almıyoruz artık. Sanki hiç COVID-19 yaşanmamış gibi hayata devam ediyoruz. Hiç olmazsa hasta olduğumuzda maske taksak.”
Şahin Çevik (Sınıf öğretmeni): “Okuldaki hastalık durumu Türkiye’deki bütün okulların gündeminde şu anda. Dün Mersin’de bir etkinlikte konuşmacıydım ve herkesin bunu konuştuğunu fark ettim. Bizde ara tatile girerken 21 kişilik sınıf 7’ye kadar düşmüştü. Şimdi daha çok yere yayıldı. Bugünlerde ateşlenen öğrenciler çok fazla. Pandemi döneminde kullandığımız maskeyi çıkarınca hastalıklarla burun buruna geldik. Koronavirüsten bıkmıştık ve önlemleri hemen bıraktık. Gördüğüm kadarıyla şimdi insanlar yeniden maske takmaya başladı.”
NASIL KORURUZ
- Prof. Dr. Ateş Kara, okullarda ve evde öğrencileri korumak için alınması gereken önemleri şöyle sıralıyor:
- Hastalık riski olan ve en ufak belirti gösteren maske takmalı.
- Çocukların düzenli beslenmesine ve düzenli uyumasına dikkat edilmeli.
- Çocukların hareketliliği sağlanmalı. Sokağa çıkıp dolaşabilirler ya da anne ve babalarıyla yürüyüş yapabilirler.
- Okullarda teneffüslerde öğrenciler dışarı çıkarılmalı. Sınıflar cam açıp havalandırılmalı.
- Grip aşıları da çok önemli.