Güncelleme Tarihi:
14 Mart’a kadar sahne alacağı, Fransa’nın Dijon kentinden NTV’nin sorularını yanıtlayan Bezdüz, 9 Şubat’ta Grammy ödülü kazandıklarının açıklanmasından sonra basının büyük ilgisiyle karşılaştığını dile getirdi. Bezdüz 2001 yılında aynı kadro ve orkestrayla bir Grammy daha kazandığını anımsattı.
Ödülün kendisi için ne ifade ettiğine ilişkin bir soruya Bülent Bezdüz şu yanıtı verdi: "Benim için bu kayıt yapılmış bitmiş bir çalışmaydı. Benim için Londra Senfoni Orkestrası’yla birlikte böyle bir çalışmanın içinde bulunmak bile büyük bir mutluluk. Ama peşinden Grammy geldi. Tabi bu ancak ülkemizde insanların takdiriyle daha büyük bir değer kazanıyor. Bu Türkiye’de sanatçıya gösterilmesi gereken, özellikle klasik müzik sanatçısına gerçek sanatçılara verilmesi gereken değeri vurguluyor. Bizler dünyada büyük şeylere imza atıyoruz."
Şu anda Paris’te Bastille operasında tenor Bülent Külekçi’nin sahne aldığını,  bas Burak Bilgili’nin dünyada her yerde büyük organizasyonlarda başrollerde olduğunu kaydeden Bezdüz, piyanist Fazıl Say’ın da dünya çapında müthiş bir kariyer yaptığını anlattı.
Bülent Bezdüz, "Müzisyenlerimizi bütün dünya takdir ediyor, bizler ülkemizi her yerde en güzel şekilde temsil ediyoruz. Benim için de bu ödülü almış olmak ülkem adına da çok sevindirici, kendi adıma da büyük bir mutluluk yaşıyorum" dedi.
"GAVUR MÜZİĞİ!"
Tenor Bezdüz, "Bireysel anlamda Türk operası, Türk klasik müziği de sesini dünya çapında duyuruyor. Sizce yurtiçinde durum nedir?" sorusunu yanıtlarken, AB üyesi Almanya’da 160 opera evi bulunduğu örneğini verdi. Türkiye’de beş opera olduğunu kaydeden Bezdüz, "Biz bunu kendimize layık görüyor muyuz? Avrupa’nın futbolunu alıp kabullendik ama müziği hala gavur müziği olarak düşünüyoruz. Futbol ne kadar bizimse opera da o kadar bizim. Evrensel olan herşey gibi klasik müzik de bize ait, artık bunu kabul etmemiz lazım. Bu dünyaya sesimizi duyurmanın en kolay yollarından biri. Görüyorsunuz sanatçılarımız başarı üzerine başarı kazanıyor. Artık bozacıya boza satıyoruz, bu çok önemli" dedi.
Bu sezon Türkiye’de La Traviata operası ve Çardaş Fürstin operetinde başrol oynayacak olan Mersin Devlet Opera ve Balesi kadrolu sanatçısı Bezdüz, "Türkiye gerçekten klasik müzik alanında dünya çapında sanatçılara sahip. Buradan Kültür Bakanımıza şu mesajı göndermek istiyorum. Lütfen yeni mezun olan genç sanatçı arkadaşlarımız var, bunlar için ülkemizde bir yeni operaya daha ihtiyacımız var" dedi.
Başrolünde olduğu opera kaydının Grammy ödülü kazanmasının duyulmasından sonra kişisel web sitesi ya da telefon yoluyla Türkiye’den çok sayıda kutlama aldığını anlatan Bezdüz, "Beni buraya kadar arayan, birçok vatandaşımız var. Çok büyük ilgi gösteriyor vatandaşlarımız. Bir sanatçı için bundan daha büyük mutluluk verici birşey olamaz. Kendi insanının takdir etmesi çok daha büyük bir mutluluk" diye konuştu.
BOL ÖDÜLLÜ SANATÇI BÜLENT BEZDÜZ KİMDİR Tenor Bülent Bezdüz, Ankara'da doğdu.,Gazi Universitesi Muzik Eğitimi Bolümü'nden mezun oldu.Profesyonel şan egitimini Polonyalı Şan Pedagogu (Tenor) Roman Werlinski ile sürdürdü.Ankara Devlet Çoksesli Korosu'nda 4 yıl calıştıktan sonra Mersin Devlet Opera ve Balesi'de Solist Sanatçı olarak goreve başladı. 1997 yılında ileri sahne eğitimi (Master) tamamlamak uzere (Leonardo da Vinci Programi altında) Avrupa Birligi Bursu ile Avrupa Opera Merkezi (The European Opera Centre)nin daveti ile Manchester'a gitti.Avrupa da sahneye ilk çıkışı Rejisini Brigitte Fasbaender'in yaptığı Mozart'ın "Lucio Silla" Operası baş rolü Lucio Silla ile oldu.Bu eser ingiltere,irlanda ve Danimarkda 17 değişik tiyaroda sergilendi . 1999 yılında Fransız Kültür Bakanlıgı'nın bursu ile Marsilya C'nipal Sahne Sanatları okulunda Profesyonel sahne master'ı yaptı.Aynı sure zarfında (Concours International de Chant de Paris) Paris Şan Yarışması'nda ikincilik odülü aldı. Bezdüz baslıca Sir Colin Davis , Riccardo Chailly gibi ünlü şefler yonetiminde Amsterdam Cocertgebouw , Londra Senfoni Orkestrası gibi dunyanın en onemli orkestraları eşliginde konserler verdi,(Falstaff,Turandot,Gianni Schicchi)DVD ve CD kayıtlarını yaptı.Bezdüz'ün de solist olarak görev aldığı Berlioz'un Truvalılar Operası 2001 yılında 44.Grammy ödüllerinden ikisine layık görüldü .Sanatçı dünyanın tanınmış opera evlerinden başlıca Marsilya,Parma,Torino ,Toronto ,Teatro Colon Buenos Aires, Koln vs. ve Ulkemizde de Mersin den başka İstanbul ,İzmir Operaları'nda ve Aspendos Festivali'nde bir çok kez sahne aldı.
48’inci Grammy ödüllerinin klasik müzik dalında "Yılın Opera Kaydı" ödülünü "Verdi: Falstaff" adlı albüm aldı. Colin Davis’in yönettiği operada başrollerde sırasıyla Carlos Alvarez, Bülent Bezdüz, Marina Domashenko, Jane Henschel, Ana Ibarra, Maria Jose Moreno, Michele Pertusi yeraldı. LSO Live serisinden yayımlanan operayı Londra Senfoni Orkestra ve Korosu seslendirdi, James Mallinson ise prodüktörlüğünü gerçekleştirdi. Bezdüz’ün başrollerinden birini üstlendiği Berlioz’un Truvalılar operası da 2001 yılında da En İyi Opera Kaydı dalında Grammy kazanmıştı. Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümü’nü bitiren Bezdüz, 1995 yılında Yapı ve Kredi Bankası’nca düzenlenen 1. Leyla Gencer Şan Yarışması’nda dereceye girdi. Kraliyet Akademisi ve Leonardo Da Vinci burslarıyla eğitimini sürdüren ve Avrupa’nın önemli müzik merkezlerinde çok büyük gösterilerde hemen başrollere alındı. Bezdüz, Paris Uluslararası Şan Yarışması’nda da ikincilik kazanmıştı.
Klasik müzikte ses mühendisliği ödülü, Emerson Yaylı Dörtlüsü’nce doldurulan Mendelssohn’un Toplu Yaylı Quartetleri albümündeki başarısı dolayısıyla Da-Hong Seeto’ya verildi. Albüm Deutsche Grammaphon’dan yayımlandı. Yılın Prodüktörü ödülünü ise şef Marin Alsop ile gerçekleştirdiği birçok albümdeki başarısı dolayısıyla Tim Handley aldı. En İyi Albüm ödülü ise Tim Handley’in prodüktörlüğünü yaptığı, Michigan Üniversitesi Müzik Okulu Senfoni Orkestrası’nın doldurduğu Bolcom’un eserlerinden oluşan "Bolcom: Songs Of Innocence And Of Experience" adlı albüme verildi. Orkestrayı Leonard Slatkin yönetti. Albümü Naxos firması yayımladı. Viyana’da yönettiği muhteşem yeni yıl konseriyle eleştirmenlerden tam not alan Litvanyalı Maris Jansons ve Bavyera Radyo Senfoni Orkestra ve Korosu ise Şostakoviç’in 13’üncü senfonisiyle "En İyi Orkestra Yorumu" ödülünü kazandı. Albüm EMI tarafından yayımlandı.
Grammy ödülü alan diÄŸer klasik müzik yapıtları, yorumlayanlar ve yayımlayan firmaların adları da şöyle:Â
En İyi Koro Yorumu: Bolcom: Songs Of Innocence And Of Experience. Michigan Devlet Üniversitesi Çocuk Korosu, Oda Korosu, Orfe Solistleri, Üniversite Korosu, Üniversite Müzik Derneği Korosu.
En İyi Orkestralı Çalgı Yorumu: Beethoven, 2-3’üncü piyano konçertoları, Claudio Abbado (şef), Martha Argerich (piyano) Mahler Oda Orkestrası, Deutsche Grammophon.
En İyi Solo Çalgı Yorumu: Scriabin, Medtner, Stravinsky, Evgeny Kissin (Piyano), BMG Classics, RCA Red Seal.
En İyi Oda Müziği Yorumu: Mendelssohn, Toplu Yaylı Dörtlüler, Emerson Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, Deutsche Grammophon.
En İyi Küçük Topluluk Yorumu: Boulez, Le Marteau Sans Maitre, Derive 1 ve 2 , Ensemble Intercontemporain, Deutsche Grammophon.
En Ä°yi Klasik Vokal Yorumu: Bach, Kantatlar, Thomas Quasthoff Rainer Kussmaul (ÅŸef), RIAS Oda Korosu Ãœyeleri, Berlin Barok Solistleri, Deutsche Grammophon.
En İyi Klasik Çağdaş Beste: Bolcom: Songs Of Innocence And Of Experience, William Bolcom (besteci), Naxos.
En İyi Klasik Türlerarası Albüm: 4 + Four Turtle Island Yaylı Çalgılar Dörtlüsü ve Ying Dörtlüsü, Telarc.