Güncelleme Tarihi:
FETÖ üyelerinin darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi Yasin Yılmaz ve 4 arkadaşı, ellerinde bayraklarla darbeye teşebbüs edenlere karşı Ankara Kazan'daki Akıncı Üssü nizamiyesi önünde toplandı. Darbeci komutanların askerlere ateş emrini umursamayan Yılmaz ve arkadaşları, tekbir getirerek darbe girişimini protesto etti. Darbecilerin açtığı ateş sonucu Yılmaz ve 2 arkadaşı şehit olurken, bir arkadaşı da yaralandı, diğeri yara almadan kurtuldu.
Evli ve bir çocuk babası şehit Yasin Yılmaz'ın babası Eyüp Yılmaz, AA muhabirine, çocuklarını hiçbir zaman unutamadıklarını söyledi.
Olay gününü anlatan Yılmaz, oğlunun 15 Temmuz gecesi işten gelip yorgun olduğu için erken uyuduğunu belirterek, "Arkadaşları oğluma mesaj atmışlar. Uyanıp telefona baktığında yanımıza gelip 'baba, ben dışarı çıkıyorum' dedi. 5 arkadaş buluşup bir taksiye binerek Akıncı Üssü'ne gitmişler. Daha sonra gelinim oğlumu aradığında telefona bakanlar oğlumun yaralı olduğunu söylemiş. Ben de ondan sonra hastaneye gittim." dedi.
Hastanede oğlunu bulamadığını, bir kişinin "morga bakın" demesi üzerine morga indiğini anlatan Yılmaz, "Oğlum morga yeni getirilmiş, otopsi için hazırlık yapıyorlardı. Orada ben yıkıldım." diye konuştu.
Yılmaz, acılarının hiçbir zaman dinmediğini ifade ederek, şunları söyledi:
"3 yıldır bizler her gün ağıtlarımızdan rahatsız olmasınlar diye gözyaşlarımızı kimseye göstermeden ağlıyoruz. Vicdansızların yaptıklarını hiçbir zaman unutmayacağız. Bu unutulmayacak, bizler bu acıyı çekiyoruz. Allah onlara daha büyüklerini çektirsin. Kadere inanıyoruz, biz bunu kabullendik. İnşallah bunlar daha beter olacaklar. Bizim en çok istediğimiz bu canilerin idam edilmeleri."
Oğlunun mezarı başında Adalet Bakanına seslenen Yılmaz, "Sayın Bakanım, biz her yıl geliyoruz buraya, bu acıları yaşıyoruz. Bizim sizden tek isteğimiz, ne olur, bu idam yasasını çıkarın, bir defaya mahsus olsun idam yasası çıksın, bunlar idam edilsin, ondan sonra kaldırılacaksa kaldırılsın." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, mahkemeleri takip ettiklerini ve sanıkların darbe girişimini, yaptıklarını kabul etmediklerini anlatarak, şunları kaydetti:
"Oğlumuz gururlu bir yolda öldü Allah'a şükür, anlımız açık, gururluyuz, bunlar bizi teselli ediyor. Benim bir oğlum daha var, birini vatan için verdim, gerekirse oğlum da hazır, ben de hazırım. 64 yaşındayım ama daha çok şeyin üzerinden gelecek durumdayız. Reisimiz dik durduğu müddetçe sonuna kadar arkasında duracağız. Tek kişi kalsak dahi bu mücadeleyi sonuna kadar götüreceğiz. Gün gelecek Amerika'daki o caninin boynuna yular takılacak. Abdullah Öcalan'ın gözleri bağlanıp Kenya'dan geldiği gibi bu da mutlaka Türkiye'ye gelecek, bunun hesabını verecek. Bu caniler mutlaka cezalarını çekecekler, çekmeleri gerekir."
Anne Hatice Yılmaz da oğlunun acısını hiçbir zaman unutamadığını dile getirerek, "Oğlumu şehit edenlerin gözümüzün önünde idam edilmesini istiyoruz, başka bir şey diyemiyoruz." dedi.