Güncelleme Tarihi:
12 Şubat’ta Kahramanmaraş’a gitmek için İstanbul’dan yola çıktım. Direkt uçuşu yalnızca Gaziantep üzerinden bulabildim. Uçakta yanıma depremzede bir anne-kız oturdu. 21 yaşındaki Zeynep, Kahramanmaraş’ta oturduğunu, evlerinin ağır hasar aldığını, kendi binaları hariç çevrelerindeki tüm evlerin yıkıldığını, o anların hiç gözünün önünden gitmediğini, birçok kuzenini kaybettiğini, göçük altından onları nasıl çıkardıklarını anlattı.
EVE DÖNÜYORLAR AMA...
Annesi ile birlikte cuma günü İstanbul’a ablasının yanına gelmişler. Zeynep, “Banyo yaptık, kıyafetlerimizi değiştirdik ancak aklımız orada. Herkes orada. Çadırda kalacağız. Yani olmayan evimize geri dönüyoruz” dedi. 15 Şubat’ta (yarın) doğum günü olduğunu, deprem olmadan hemen önce kutlama için kıyafet siparişi verdiğini söyleyen Zeynep, bana aldığı kıyafeti hevesle göstererek, “Kargomu iptal etmişler” demekle yetindi.
Zeynep ve annesinden ayrıldım. Fotomuhabir arkadaşım Levent Kulu ile birlikte gece Kahramanmaraş’ın yolunu tuttuk.
Dün itibarıyla deprem felaketinde birinci hafta geride kaldı. Kahramanmaraş’ta boş binaların enkazını kaldırmak için çalışmalar hız kazanmıştı. Onikişubat ilçesi dev bir moloz yığınına dönüşmüştü. Arama-kurtarma çalışmaların son bulduğu ya da tamamı tahliye edilmiş ve yıkılmış binalarla ilgili enkaz kaldırma çalışmaları başlamıştı.
TOZ, DUMAN VE ÇAMUR
İlçe, inşaat makinelerinin çalışması nedeniyle tamamen toza toprağa gömülmüştü. Tanınmaz haldeki sokakları çöp ve vatandaşların ısınmak için yaktıkları ateşler nedeniyle duman kokusuyla kaplıydı. Merkez ilçenin sokaklarında ise artık binaların başında yakınlarını bekleyen vatandaşlardan ziyade arama-kurtarma ekipleri, enkazları kaldıran vinç operatörleri, askerler ve gazeteciler vardı.
Depremden kurtulan ancak evlerinin enkazının kaldırılacağını öğrenen aileler ise evlerinin önündeki çalışmaları gözyaşları içinde izledi. Enkazı kaldıran ustalar, zaman zaman kepçeleri durdurup açığa çıkan eşyaları yıkımı izleyen ev sahiplerine “Bunu da almak ister misiniz” diye gösterdi. Operatörler, bekleyen aileler için daha özenli bir şekilde çalışmalarını yürüttü.
ELİF’İN TESELLİSİ
Tanınmaz haldeki evini izleyenlerden biri de 5 yaşındaki Elif’ti. Annesiyle birlikte meraklı gözlerle çalışmaları izleyen Elif, evden geriye kalan 2 minder ile doğum günü hediyelerini bulduğu için mutluydu. Annesi artık Osmaniye’ye taşındıklarını, ancak evlerinin molozlarının kaldırılacağını duyunca kalkıp geldiklerini anlattı. Elif’in metaneti ve olgunluğu, olanları anlamaya çalışan hali ise gerçekten etkileyiciydi. Annesi, ilk olarak Elif’in yatağının çarşafıyla birlikte enkazdan çıktığını, bunu gördüklerinde sevindiklerini, doğum günü hediyelerini bulduğu için Elif’in sevindiğini söyledi.