Gözyaşı, PKK bırakırsa biter
Güncelleme Tarihi:
Elif DEMİRCİ / DHA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 2009 00:00
Gözyaşının dindirilmesinin PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakmasının dışında bir yöntemi olabileceğini kabul etmiyoruz.
Bu nedenle Başbakan’ın bir an önce kafasının içindeki somut öneriyi ortaya koymasına ihtiyaç vardır
İZMİR Enternasyonal Fuarı’nın açılışı için şehre gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Adnan Menderes Havalimanı’nda, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘Ulusa sesleniş’te ‘Demokratik Açılım’a ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirerek, “Anaların gözyaşının dinmesini herkesten çok istiyoruz. Gözyaşının dindirilmesinin PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakmasının dışında bir yöntemi olabileceğini kabul etmiyoruz” dedi. Havalimanı’nın VIP salonunda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Baykal, Başbakan Erdoğan’ın inandırıcılık problemi olduğunu öne sürdü ve “Bu nedenle bir an önce kafasının içindeki somut öneriyi, ortaya koymasına ihtiyaç vardır. Bu konu çözülmediği taktirde bugüne kadarki ‘Analar gözyaşını dindirmelidir. Biz bunun için çalışıyoruz. Anaların gözyaşının dinmesini istiyoruz’ söylemi hiçbir somut anlam taşımamaktadır” dedi.
Anaların gözyaşının dinmesi için PKK’nın silah bırakması gerektiğini vurgulayan Baykal, “PKK silahlı mücadeleye devam ettikçe, gözyaşını dindirmenin formülü Başbakan’ın elinde ise lütfen bu formülü hiç gecikmeden paylaşsın. Biz silahlı kuvvetlerimizin, toplumumuzun, bu yaşanan olaylar karşısında ödemekte olduğu ağır bedeli, ızdırabın acısını milletçe yaşıyoruz. Anaların gözyaşının dinmesini herkesten çok istiyoruz. PKK Türkiye’de bir siyasal ayrıştırmayı gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu çabaları Kürt kökenli insanlarımızın büyük çoğunluğu tarafından da reddediliyor” diye konuştu.
Baykal, Başbakan’ın Türkiye’deki farklı toplum kesimlerini PKK sorununun içine koyduğunu öne sürerek şöyle devam etti: “Farklı etnik kesimler elbette vardır ama o kesimlerin fiziki çoğunluğunun silahlı bir mücadeleyle ilgisi yoktur. O kesimlerin tamamına yakınının Türkiye’nin anayasal milli, siyasi kimliğini ortadan kaldırmaya yönelik bir arayışı yoktur. Problemi olmayan toplum kesimlerini problem olan PKK ile aynı kefeye koymak tehlikeli bir anlayıştır. Kürt kökenli insanlarımızın ezici çoğunluğu da milli birlik içinde sorunlarını çözebileceklerine inanmaktadırlar. Anaların gözyaşı Türkiye’de demokratikleşme konusunda zaaflar olduğu için değil bir kesimin ayrıştırma iddiasında olmasından çıkmaktadır.”
Geçmişte adım atıldı
“Bir büyük tarihi atılım gerçekleştireceğiz. Şimdi gerçekleştireceğiz ve bu atılım Türkiye Cumhuriyeti´nin yepyeni bir bütünlüğe sahip olması anlamına gelecektir” iddialarının içi doldurulması gerektiğini söyleyen Baykal, çeşitli etnik kimliğe sahip vatandaşların kendi kimliklerini ortaya koymaları, demokratik hak ve özgürlüklerini kullanmaları konusunda geçmiş dönemlerde önemli adımlar atıldığını da belirtti.
İZMİR Enternasyonal Fuarı’nın açılışı için şehre gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Adnan Menderes Havalimanı’nda, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘Ulusa sesleniş’te ‘Demokratik Açılım’a ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirerek, “Anaların gözyaşının dinmesini herkesten çok istiyoruz. Gözyaşının dindirilmesinin PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakmasının dışında bir yöntemi olabileceğini kabul etmiyoruz” dedi. Havalimanı’nın VIP salonunda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Baykal, Başbakan Erdoğan’ın inandırıcılık problemi olduğunu öne sürdü ve “Bu nedenle bir an önce kafasının içindeki somut öneriyi, ortaya koymasına ihtiyaç vardır. Bu konu çözülmediği taktirde bugüne kadarki ‘Analar gözyaşını dindirmelidir. Biz bunun için çalışıyoruz. Anaların gözyaşının dinmesini istiyoruz’ söylemi hiçbir somut anlam taşımamaktadır” dedi.
Anaların gözyaşının dinmesi için PKK’nın silah bırakması gerektiğini vurgulayan Baykal, “PKK silahlı mücadeleye devam ettikçe, gözyaşını dindirmenin formülü Başbakan’ın elinde ise lütfen bu formülü hiç gecikmeden paylaşsın. Biz silahlı kuvvetlerimizin, toplumumuzun, bu yaşanan olaylar karşısında ödemekte olduğu ağır bedeli, ızdırabın acısını milletçe yaşıyoruz. Anaların gözyaşının dinmesini herkesten çok istiyoruz. PKK Türkiye’de bir siyasal ayrıştırmayı gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu çabaları Kürt kökenli insanlarımızın büyük çoğunluğu tarafından da reddediliyor” diye konuştu.
Baykal, Başbakan’ın Türkiye’deki farklı toplum kesimlerini PKK sorununun içine koyduğunu öne sürerek şöyle devam etti: “Farklı etnik kesimler elbette vardır ama o kesimlerin fiziki çoğunluğunun silahlı bir mücadeleyle ilgisi yoktur. O kesimlerin tamamına yakınının Türkiye’nin anayasal milli, siyasi kimliğini ortadan kaldırmaya yönelik bir arayışı yoktur. Problemi olmayan toplum kesimlerini problem olan PKK ile aynı kefeye koymak tehlikeli bir anlayıştır. Kürt kökenli insanlarımızın ezici çoğunluğu da milli birlik içinde sorunlarını çözebileceklerine inanmaktadırlar. Anaların gözyaşı Türkiye’de demokratikleşme konusunda zaaflar olduğu için değil bir kesimin ayrıştırma iddiasında olmasından çıkmaktadır.”
Geçmişte adım atıldı
“Bir büyük tarihi atılım gerçekleştireceğiz. Şimdi gerçekleştireceğiz ve bu atılım Türkiye Cumhuriyeti´nin yepyeni bir bütünlüğe sahip olması anlamına gelecektir” iddialarının içi doldurulması gerektiğini söyleyen Baykal, çeşitli etnik kimliğe sahip vatandaşların kendi kimliklerini ortaya koymaları, demokratik hak ve özgürlüklerini kullanmaları konusunda geçmiş dönemlerde önemli adımlar atıldığını da belirtti.