Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'nın Mönchengladbach kentinde ayrı yaşadığı karısı Rukiye ile 18 yaşındaki kızı Derya'yı vuran Erol Peşter'in (39), cinayetleri büyük bir soğukkanlılıkla işlediği öğrenildi. Eşi ile kızını öldürdükten sonra teslim olan Erol Peşter'in (39) sorgulaması sürerken, suçunu itiraf ettiği ve, "İki kurşunum daha var. Adresleri belli" dediği ileri sürüldü.
Suçunu itiraf etti
Cinayetten bir saat sonra Viersen kentinde polise teslim olan Erol Peşter, karakolda verdiği ilk ifadesinde cinayeti soğukkanlılıkla anlattı. Hakkında, iki kişiyi öldürmek suçlamasıyla dava açılan Türk ve Hollanda vatandaşı Peşter nöbetçi mahkemede de cinayet suçunu itiraf etti.
Bu arada cinayet üzerindeki sis perdesi de kalkıyor. Cinayeti gören tanıklar, "Erol karısını eve girerken durdurdu. Zavallı kadının karnına ateş ettikten sonra iki kurşun da kafasına sıktı. Daha sonra, kızına yöneldi. Genç kızı saçlarından kavradı ve gözlerinin içine bakıp tetiğe bastı. Başından vurulan genç kız kanlar içinde yere yığıldı” diye konuştular.
Ölüm korkusu
Dehşet dolu anları anlatırken göz yaşlarına engel olamayan görgü tanıkları, katilin, "Bu iş burada bitmez. Daha sırada olanlar var" diyerek olay yerinden kaçtığını söylediler. Erol Peşter'in elinde bir ölüm listesi bulunduğunu ifade eden tanıklar, can güvenlikleri için kimliklerini açıklamadılar. Olayı bire bir gören tanık şunları söyledi:
Polisi arayamadı
"Rukiye ve çocukları mahkemeden dönmüşlerdi. Arabadan inip eve doğru yürürken Erol son sürat gelip park etti. Rukiye'ye seslendi. 'Çocukları bana ver' dedi. Rukiye dinlemeyip eve doğru yönelince önüne geçti. Bu sırada elindeki tabancayı gördüm. Kadının karnına bir el ateş etti. Daha sonra da iki kere kafasına sıktı. Bu sırada çocuklar da oradalardı. Büyük kızları Derya cep telefonuna sarıldı. Herhalde polisi arayacaktı. Bu kez Derya'nın üzerine yürüdü. Genç kız kaçmadı. Erol kızı saçından kavradı. Gözlerinin içine baktı ve namluyu kafasına tutup tetiğe bastı. Derya kanlar içinde yere yığıldı. 9 ve 13 yaşlarındaki diğer iki kardeş olup biteni dehşetle izliyorlardı. Bu sırada diğer çocuklarına yöneldi. Biri arabanın arkasına kaçtı, kurşun arabaya isabet etti. Diğer çocuk da binanın bodrum katına kaçtı. Bu arada, 'Bu iş burada bitmedi, sırada başkaları var' diyerek olay yerinden arabasıyla kaçtı. Anne olay yerinde ölmüştü. Genç kız helikopterle hastaneye kaldırıldı. Daha sonra onun da ölüm haberini aldık. Hepimiz korku içindeyiz."
Çiçeklerle anıyorlar
Rukiye ve Derya Peşter'in öldürüldüğü binanın önü çiçeklerle donatıldı. Cinayet yerine gelen komşu ve yakınlar, dua edip, gözyaşı döküyorlar. Olayı duyduğunda kulaklarına inanamadığını söyleyen Rukiye Peşter'in arkadaşlarından Tuğba Bölükbaş, “Hala büyük bir şok yaşıyorum. Rukiye ve kızını çok seviyordum. Kendi hallerinde insanlardı. Çok üzgünüm. Tüm mahalle, Almanlar, Türkler hepimiz derin bir üzüntü içindeyiz. Allah onlara rahmet eylesin, geri kalan yavrularına, yakınlarına da sabırlar versin” diye konuştu.
Hollanda'dan taşınmışlardı
Hollanda'da yaşayan 18 yıllık evli Rukiye ve Erol Peşter çiftinin Hollanda'dan şiddetli geçimsizlik nedeniyle 2,5 yıl önce Almanya'ya taşındıkları öğrenildi. Bir süre birlikte yaşayan Hollanda ve Türk vatandaşı çift sorunlar yaşamaya başladı. Bunun üzerine genç kadın çocuklarını da alarak kadın sığınma yurduna yerleşti. Bir süre sonra da kendine ait bir ev tutup Rheydt'a taşındı. Ancak Erol Peşter adresi tespit edip karısıyla yeniden görüşmek üzere Hollanda'dan sık sık bu eve geldi. Ama Rukiye Peşter eşini içeriye almadı. Bunun üzerine Erol Peşter bazı geceler evin önünde arabasının içinde sabahlamaya başladı. Bu arada Rukiye Peşter boşanma davası açtı. Buna paralel olarak da çocukların velayet davası açıldı. Cinayet günü Rukiye ve çocukları velayet davasından evlerine dönüyorlardı.
Çatıya tırmanıp eve girdi
Erol Peşter'in, ailesini sık sık tehdit ettiği, bir keresinde kızı Derya'nın boğazına bıçak dayadığı öğrenilirken, bir gün de eşi Rukiye ile çocuklarının yaşadığı eve çatıdan girdiği belirtildi.
Kadını sürekli telefonla taciz eden ve ölümle tehdit eden Peşter'in, "Senin ciğerini yakacağım" dediği ve kendisinden boşanması halinde de kardeşlerinden birini öldüreceğini söylediği öğrenildi. Elde edilen bilgilere göre Erol Peşter, bir gün evin çatısı üzerinden ailesinin yaşadığı daireye girdi ve elindeki bıçakla tehdit savurdu. Kızı Derya babasını farkedince hemen bir odaya kilitlendi ve polis çağırdı. Gelen polis, Peşter'i elindeki bıçakla dairede yakaladı ve gözaltına aldı. Ancak aile, bir gün sonra Peşter'i yine evin önüne park edilmiş arabasında görünce, gözlerine inanamadı.
İnanılmaz bir olay
Anne ve kızları çok yakından tanıyan bir tanık ise talihsiz Derya ile ilgili inanılmaz bir anıyı şöyle anlattı:
"Derya annesinden izinsiz hiçbir şey yapmazdı. Çok namuslu ve dürüst insanlardı. Bir gün Derya eve gelen bir sigorta temsilcisini içeri almış ve helikopterli hasta nakil sigortası yaptırmış. Annesi Rukiye bu olaya çok kızmıştı. 'Sen eve nasıl bir yabancıyı alırsın? Helikopterli hasta nakil sigortası senin neyine?' diyerek Derya'ya kızmıştı. Sigortayı iptal ettirmek için uğraştılar ama olmadı. Sanki genç kızın içine doğmuş. Olaydan bir süre sonra Derya helikopterle hastaneye nakledildi. Sanki öleceğini biliyordu."