Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2011 00:00
Hürriyet Treni’nin Konferans Vagonu’nda bir araya geldiğimiz Malatyalı yerel yöneticiler ve sivil toplum kuruluşları, hep bir ağızdan aynı şeyleri söylüyor:
Geçmişte kentimizin adının kötü anılmasına neden olan şanssız olayların izini silmek istiyoruz. Malatya Alevi’si, Sünni’si, Kürt’ü, Ermeni’si, bir arada yaşamayı başarmış, sosyal uyumu olan bir şehirdir. Onların da trenin bugüne kadar ziyaret ettiği çoğu şehir gibi bir ulaşamama-ulaşılamama derdi var; hızlı trenin gelmesini, batıda Kayseri, güneyde Gaziantep, Adana, Kuzey’de Sivas’a bağlayacak yeni duble yolların daha hızlı yapılmasını istiyorlar. “3. organize sanayi bölgemizi açıyoruz, sanayicilerin gelip burada yatırım yapması için çalışıyoruz” diye konuşuyorlar.
‘Okuyan cezaevi’
Dünyaya dağılan kayısının dörtte üçünü üreten, 40 binin üzerinde ailesinin geçimini kayısıdan sağladığı Malatya, sadece kayısı memleketi olmak da istemiyor. Vali Saran, “Diğer meyvelerin de yetişmesi için program başlattık; 1000 Meyve Bahçesi’nden 650’si açıldı” diyor.
Bizde de turizm var, vurgusu yapılıyor; tarihi eserler, doğa sporlarına uygun kanyonlar, şelaleler sayılıyor. Bu yıl kasım ayında ikincisi düzenlenecek Malatya Uluslararası Film Festivali’nden dem vuruluyor. Ve “Okuyan Malatya” kampanyasını anlatıyor Vali. Malatya’nın 106 bin öğrencisi, 8 ayda 2 milyon kitap okumuş. Bunun için önce sınıflar, sonra okullar ve şehir genelinde yarışmalar yapılıyor. Sadece okulları da kapsamıyor bu kampanya; “Okuyan hastane”, hatta “Okuyan cezaevi” bile yaratmışlar.
Türkiye’de yılda altı kişiye 1 kitap düştüğünü gösteren vahim araştırma sonuçlarını düşünürseniz, anlamlı bir çalışma. Malatya’nın geçtiğimiz günlerde “aynı yerde aynı anda aynı kitabı okuyan en çok kişi” dünya rekorunu, 23 bin 822 kişiyle kırması da bu çalışmanın bir sonucu.
Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Şevket Keskin, 30 bin kayıtlı “kahraman” esnafın, süpermarketlere karşı korunmasına dair planlamanın bir an önce yapılmasını istiyor. Baro Başkanı Eyüp Kutlubay da Malatya’nın herkesi kucaklayan, sivil, özgürlükçü bir yeni Anayasa istediğini söylüyor. Ticaret ve Sanayi Odası Hasan Hüseyin Erkoç ise etkileyici konuşuyor: “Hürriyet, Türkiye ne istiyor, diye soruyor ya. Söyleyeyim: Biz huzur istikrar, güven, kardeşlik istiyoruz. Bunu sağladığımızda ekonomik gelişme olur, suni çatışmalarsa bunu ancak engeller. Eğer ekonomik anlamda dünya standartlarını benimsiyorsak demokrasi için
de bu standartları benimsemeliyiz. Gözlerimizin rengi farklı ama gözyaşlarımız aynı, artık gözyaşı akmasın.”
VALi’NiN GOLÜ Malatya Valisi Ulvi Saran ve beraberindekiler, DASK’ın deprem simülasyonuna katıldıktan sonra Türkiye Futbol Federasyonu’nun Herkes İçin Futbol etkinlikleri hakkında bilgi aldı. Vali Saran, birkaç denemeden sonra minyatür kaleye gol atmayı başardı.
Nemrut’taki Berlin DuvarıTrende Malatya ve Adıyaman arasında epeydir süren Nemrut kavgası da geliyor gündeme. Trajikomik bir tartışma bu; Nemrut, Kommagene Kralı 1. Antiochos için yapılan etkileyici heykelleri, kitabeleri, güneşin doğuşunu ya da batışını inanılmaz kılan manzarasıyla, dünya harikası bir Tümülüs.
Ama aynı zamanda Malatyalılar’ın “Berlin Duvarı” dediği nokta. Çünkü hangi akla hizmetse, Malatya ve Adıyaman sınırı tam da bu noktadan geçiyor. Sınır da tam sınır yani; Malatya’dan gelenlerin Adıyaman’a, Adıyaman’dan gelenlerin de Malatya tarafına geçmesine izin vermiyor. Yapılacak şey altı üstü dört kilometrelik bir yol, ama Adıyaman buna şiddetle karşı çıkıyor. Sanırım turistlerini Malatya’ya kaptırmak istemiyor.
Malatya ise “birlikte bu ortak değerimizi yükseltelim, bana gelen sana da gelir, hepimiz kazanalım” diyor. Henüz bir ilerleme yok; iki şehrin valiliğinin ortak protokol girişimi Adıyaman’ın tepkileri nedeniyle ertelenmiş, “duvar” şimdilik yerinde duruyor.
BUGÜN GAZİANTEP, CUMARTESİ DİYARBAKIR’DAYIZ