Göz göze geldiğimiz an başladı

Sizi tanıyalım öncelikle. Kimdir Merve Toprak?

Merve Toprak: 32 yaşındayım. Boluluyum. Ankara Şehir Hastanesi’nde diş hekimliği yapıyorum. Doğum sürecinden dolayı şu anda ücretsiz izindeyim. 2015 yılında Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum. Ankara’ya üniversiteyi kazanınca geldim, Fatih ile tanıştıktan sonra da bir daha bu şehirden hiç kopamadım. 

BABAMIN TEK ŞARTI

Yolunuz nasıl kesişti?

Merve Toprak: Ortak bir arkadaşımız aracılığıyla tanıştık. Üniversitede ikinci yılımdı. Fatih ise Bilkent Üniversitesi’nde master yapıyordu. Biz bir yemek organizasyonunda bir araya getirildik. İlk göz göze geldiğimiz o yemekte başladı her şey. İlk görüşte aşktı bizim hikâyemiz. Fatih ilk ayın sonunda evlenme teklif etti. Annem ev hanımı, babam din görevlisi. Okulum bitmeden evlenmeme babam izin vermedi. ‘Kız çocuğu önce eline mesleğini alacak’ dedi. Tek şartı bu oldu. Bu nedenle de Fatih beni dört yıl bekledi. Okulun bitmesinin ardından ise üç ay içinde söz, nişan ve düğün yaptık.

Fatih Toprak: Merve’yi gördüğüm an daha ilk saniye ‘Evleneceğim eşimi buldum’ dedim. Görür görmez aşık oldum. Süreçte görüştük, tanıştık; anlaşmak çok önemliydi. İlk ay evlenmek istediğimi söyledim. Ancak babası izin vermeyince başladım beklemeye. Bir taraftan master diğer taraftan siyaset derken günler epey yoğun geçiyordu.

DOĞUMA GELİP DÖNDÜ

Yoğun iş temponuza rağmen art arda iki çocuk. Neler yaşandı Toprak ailesinin evinde?

Merve Toprak: Fatih 2016 Ağustos’tan, 24 Haziran 2018 seçimlerine kadar AK Parti Brüksel II. Temsilcisi olarak Brüksel’de görev yaptı. Kavi’ye hamileliğim sırasında da Belçika’daydı. Zor bir hamilelik dönemi geçirdim ama sağ olsun annemler hep yanımdaydı. Kavi, Bolu’da doğdu. Fatih doğuma geldi, birkaç gün durdu ve geri gitti. Hamilelik iznim süresince beni de aldı yanına. Bir süre yurtdışında yaşadık. İznim bitince 7-8 ay sonra oğlumla Türkiye’ye döndüm. Meva’da da benzer bir yoğunluğun içine düştük; o milletvekili adayı olmuştu. Meva’nın doğumuna geldi, sadece bir gün durdu ve seçim bölgesine, Adıyaman’a geri döndü.

Fatih Toprak: Maalesef eşimin iki hamileliğinde de yanında olamadım. Bir taraftan siyasetteydim diğer taraftan avukatlık yapıyordum. Hamburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Avukatlığımın ilk yıllarıydı, ciddi müvekkillerimin oluştuğu bir dönemdi. 2001’de, 16 yaşımdayken Cumhurbaşkanımızın mitinglerine katılırdım. Tek başıma otobüse biner, hangi ilde miting varsa giderdim. 15 Temmuz’un ardından partimizin Brüksel Temsilciliği’nde göreve başladım. Merve her zaman anlayışla karşıladı. Çünkü sevgimi biliyordu. Lise yıllarında başlamıştı siyaset sevdam, memleket meselelerine olan duyarlılığım. Merve bana destek olmasaydı bunların hiçbiri olmazdı.

EVLİLİK TEKLİF EDERKEN DİZ ÇÖKTÜ

Unutamadığınız bir anınız var mı?

Merve Toprak: Kesinlikle evlenme teklifi. Burada, şimdiki evimizde evlilik teklif etmişti Fatih. Üniversitede son sınıftaydım. Bu ev o zaman satılıktı, Fatih’in annesine gelip gittikçe görüyor, ‘Alsak mı, burada otursak mı’ diye hayal kuruyorduk. Yine Fatih’in annesine yemeğe geldiğimiz bir gün, ‘Aaa ev satılmış, tüh tüh’ diyerek beni buraya getirdi. Kapı açıktı, bakalım diye girdim. Bir de ne göreyim? Mumlar, çiçekler, elinde yüzük olan diz çökmüş bir sevgili... Ne kadar şaşırdığımı ve heyecanlandığımı anlatamam. Beş yıl önce şimdi oturduğumuz evimizde teklif etti. Satın almış, sürpriz yapmış. Romantiktir Fatih; şimdilerde biraz ihmal etmiş olsa da. En son çiçek getireli altı-yedi ay olmuştur ama benim için çiçektense bir sabah kahvaltı hazırlaması daha mutluluk verici.

YAPTIK ÖYLE  ROMANTİK ŞEYLER

Fatih Toprak: Yaptık öyle romantik bir şeyler. Ailem de burada oturuyor, beğeniyorduk burayı. Ailemle istişare ettim. Çocukları müstakil evde büyütmek gibi bir hayalimiz vardı.

MEŞHUR ÇİĞKÖFTE SORUSU

SOHBETİMİZİN Adıyaman ile ilgili bölümünde “Çiğköfte etli mi olur etsiz mi olur” tartışmasına girdik. Fatih Toprak kesin bir ifadeyle “Elbette etsiz olur” diyor. Akşamdan bizim için geçmiş çiğköfte tepsisinin başına, saatlerce yoğurmuş. “Püf noktası nedir” diye soruyorum. Yanıtı “İyice yoğurmak ve en önemlisi sevginizi katmak” oluyor.

BAHÇEDE MİNİ OYUN PARKI

ÇİFTİN çocukları Lina Meva iki, Erdoğan Alp Kavi üç yaşında. Evin bahçesi çocuklar için minik bir oyun parkına dönüştürülmüş.

FATİH SÜPÜRÜR BEN SİLERİM

Yardımcı ve bakıcı yok. Eşiniz destek oluyor mu ev işlerinde?

Merve Toprak: Her işimde yardımcı olur. Ben silerim, o süpürür. Çocuklar bir şey dökse ya da kırsa ilk Fatih koşar. Beraber dağıtır beraber toplarız. Fatih inanılmaz sakindir. Bir kez olsun sinirlendiğini görmedim. Herkese yardım etmek ister. Verdiği güven ve bana gösterdiği değer çok önemliydi.

MERVE AŞKTIR

Fatih Toprak: Merve aşktır. İlk görüşte bana ‘Tamam’ dedirten de o aşktı. Çok güzel. İçinin güzelliği yüzüne yansımış derler ya, öyle. Zeki bir kadındır eşim.

BABA YİNE GEL TAMAM MI

Milletvekili eşi olmanın zorluklarını soralım...

Merve Toprak: Bir sene önce kararnameler yazılıyor, Fatih geceleri çok geç geliyor sabahları erkenden çıkıp gidiyor. Oğlum yaklaşık iki hafta babasını hiç görmedi. Bir sabah erkenden kalktı, yakaladı babasını ve ‘Baba yine gel tamam mı?’ dedi, arkasından el salladı ve çat diye kapıyı kapattı. Bu nedenle karantina günleri en çok çocuklara yaradı. Babalarıyla oldukları için çok mutlu oldular. Biz de Fatih ile bir şey yapamıyorduk. Bol bol yürüyüş yaptık, film izledik.

Diş hekimliği mi yorucu ev mi?

Merve Toprak: Eylül ayında başlayacağım. Şehir Hastanesi’nde çalışmama, onca yoğunluğa rağmen iki çocuğa bakmak çalışmaktan daha zor. Bakıcımız da yardımcımız da yok. Bahsettiğim gibi kayınvalidemin evi çok yakın, onlar her zaman yanımdalar ancak onların desteğine rağmen yorucu. Evde olmanın güzellikleri de yok değil ancak mesleğimi bırakmayı hiç düşünmedim. Zor şartlarda, zor bir bölümde yıllarca emek verdim. Çalışmaya devam edeceğim.

KADINLAR ÇALIŞMALI

Fatih Toprak: Merve’nin işine devam etmesini istiyorum. Yıllarca emek vermişler. Eşim de hem okul hem iş hayatında gördü zorlukları. Yaşadığı tecrübelerin benim aldığım kararlara da katkısı çok fazladır. Kadınların çalışmasından yanayım. İş hayatında olmalılar.