Göz Cerrahı köpek Laura’yı ameliyat etti
Güncelleme Tarihi:
Gülden AYDIN
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2002 21:57
Tamam, Türkiye'de krizin her türlüsünden insanlar payına düşeni bol bol alırken bir köpeğin kataraktı da neymiş, diyebilirsiniz. Ama sahibi Ayla Hanım onu çok seviyorsa, hiç değilse bir gözü görsün istiyorsa ne yapacaksınız?
Göz Cerrahı Hasan Çubuk da birbuçuk yıl önce son çare olarak kendisine başvuran Ayla Hanım'a hayır diyemedi. Almanya'da branşlaşan veterinerlere göz ameliyatı öğretmişti, 20 köpeğe göziçi mercek nakletmişti. Derhal kolları sıvadı. Almanya'dan ameliyat techizatını, Ayla Hanım da internet aracılığıyla yurtdışından merceği getirtti. Ameliyat gayet başarılı geçti. Laura şimdi görerek yaşamanın keyfini çıkarıyor. Bu olayı öğrenince Laura ile Doktorunu biraraya getirdik. Laura hemen tanıdı ve patisini Hasan Bey'e uzattı. Biz de bu ameliyatın hikayesini yazdık.
Laura samoyed cinsi bir köpek. Dört aylıkken Macaristan'dan geldi. Daha ilk günlerde sahibesi Ayla Hanım, Laura'nın görmediğini farketti. ‘‘Laura diye sesleniyorum, etrafına bakınıyordu. Dolaştırırken kafasını ağaçlara, araçların tamponlarına çarpıyordu.’’ Ayla Hanım veteriner veteriner geziyor. Hep ‘‘Mümkün değil, yapamayız’’ cevabını alıyor. Aslında Türkiye'de veterinerler köpeklere katarakt ameliyatı yapıyor. Ancak Türkiye'de henüz yapılamayan, kataraktlı göze mercek nakli. Bu nedenle veteriner hekimler Laura'nın ameliyatının yurtdışında gerçekleşebileceğini söylüyorlar. Ayla Hanım'ı, yapılacak resmi işlemlerin zorluğu daha başlamadan pes ettiriyor. Sonunda bir arkadaşı, ‘‘Beşeri hekim’’ Göz Cerrahı Hasan Çubuk'tan sözediyor. ‘‘Beşeri hekimlerin ihtisas dönemlerinde köpek, at, kedi gibi hayvanların göz yapılarını incelediklerini, Hasan Çubuk'un da yurtdışı deneyimi olduğu için yapabileceğini söyledi.’’
ŞANSLI KÖPEKLER
Dr. Hasan Çubuk, uzun yıllar yurtdışında bulundu. ‘‘Sekiz yıl önce Almanya'da bir veteriner hekimin benden, göz ameliyatları öğretmemi rica etmesiyle başladı. Hayvanlar üzerindeki ilk göziçi ameliyatlara bu şekilde başladım.’’ Çubuk, 1996'da 20 kataraktlı köpeği ameliyat edip göziçi mercek takıyor. Almanya'da köpeklerde bu tür ameliyatların çok yaygın olduğunu söylüyor. ‘‘Her ailenin bir hayvanı var. Bu nedenle Alman veterinerler branşlaşmaya başladıkları için çok ileri durumdalar. Bu duruma gelmek için göz ya da KBB'ci hekimlerle çalışıyorlar. Ortak ameliyatlara giriyorlar.’’ Oysa Türkiye'de durum çok farklı. Ekonomik problemler nedeniyle veterinerler arasında sadece büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar için branşlaşma oluyor. ‘‘Alt branşlaşma henüz başlamadı ama inanıyorum ki ülkemizde hayvanlara verilen değer arttıkça beş on yıl sonra branşlaşma kaçınılmaz olacak.’’ Çubuk, Türk veterinerlerin uzmanlaşma sürecinin ve göz ameliyatı ekipmanın pahalı olması nedeniyle geciktiğini anlatıyor.
Birbuçuk yıl önce Laura, Dr. Hasan Çubuk'a getiriliyor. Çubuk Ayla Hanım'ın köpeği için bu kadar çırpındığını görüyor ve ‘‘peki’’ diyor. Ayla Hanım, internet aracılığıyla göziçi merceğini üç gün içinde yurtdışından getirtiyor. Dr. Çubuk da veteriner hekim arkadaşlarıyla irtibat kuruyor. Onlarda gerekli aletler olmadığı için Almanya'dan kendi techizatını TIR'la getirtiyor. ‘‘İnsan gözü ameliyatlarında kullanılan aletler, hayvanlarda da kullanılabiliyor. Hayvanların savunma sistemi daha güçlü olduğu için çok fazla reaksiyon oluşuyor, risk taşıyor. Bu nedenle ameliyatı kısa sürede bitirmek gerekiyor.’’ Köpek gözünün merceği, insan gözündekinden daha büyük ve yassıymış. Korneada bir tabaka da eksikmiş. Türkiye'de hayvanlara göz merceği nakli olmadığı için atlar ve köpekler için mercek üreten bir kuruluş da yok. Oysa ABD ve Almanya'da çok önemli bir sektör haline gelmiş. Hatta katlanabilir mercek bile üretiliyormuş. ‘‘Bu da daha küçük bir cerrahi kesikle ameliyat yapmamızı sağlıyor.’’
Laura ameliyat masasına yatırılıyor, uyutuluyor. Dr. Çubuk, veteriner hekim Hasan Bulut, Aykut Mutlu, İlknur Bilgiç ve Murat Akyüz'le birlikte ameliyatı yapıyor. Lora'nın önce merceği göz içinde parçalanıyor, ses dalgalarıyla sıvı hale getirilip emiliyor. Yeni yapay mercek göz içine yerleştiriliyor. Çubuk, bu ameliyatın Türkiye ve Balkanlar'daki ilk ameliyat olduğunu söylüyor.
TALEP VAR AMA
Dr. Çubuk, köpekleri ameliyat etmesi yönündeki taleplerle zaman zaman karşılaşıyor. Ama bu çok masraflı ameliyatın maliyetini söylemiyor. Söylediğinde karşılaşacağı ‘‘Türkiye'de bunca sağlık sorunu ve ekonomik kriz varken köpeklerin ameliyatı mı kalmış’’ tepkisine dikkat çekiyor. Ancak Avrupa'daki fiyatı veriyor: 1000 euro.
Peki Dr. Çubuk'un hastaları, köpekleri de ameliyat ettiğini öğrendiğinde ne diyorlar? ‘‘Hastalarımın hayvan sevgisinden yoksun olduklarını düşünmüyorum.’’ Peki bu yöndeki talepler artarsa Dr. Çubuk muayenehanesinin bekleme odasında köpek ve insan hastalarını birlikte mi kabul edecek? Çubuk, ‘‘Çok hoş bir görüntü olurdu ama bu sadece hayal olarak kalacak. Çünkü ben bir hekimim. O işi veteriner arkadaşlarım yapacaktır. Ben sadece onlarla işbirliği yaparım. Kendi tecrübemi paylaşırım.’’
Laura samoyed cinsi bir köpek. Dört aylıkken Macaristan'dan geldi. Daha ilk günlerde sahibesi Ayla Hanım, Laura'nın görmediğini farketti. ‘‘Laura diye sesleniyorum, etrafına bakınıyordu. Dolaştırırken kafasını ağaçlara, araçların tamponlarına çarpıyordu.’’ Ayla Hanım veteriner veteriner geziyor. Hep ‘‘Mümkün değil, yapamayız’’ cevabını alıyor. Aslında Türkiye'de veterinerler köpeklere katarakt ameliyatı yapıyor. Ancak Türkiye'de henüz yapılamayan, kataraktlı göze mercek nakli. Bu nedenle veteriner hekimler Laura'nın ameliyatının yurtdışında gerçekleşebileceğini söylüyorlar. Ayla Hanım'ı, yapılacak resmi işlemlerin zorluğu daha başlamadan pes ettiriyor. Sonunda bir arkadaşı, ‘‘Beşeri hekim’’ Göz Cerrahı Hasan Çubuk'tan sözediyor. ‘‘Beşeri hekimlerin ihtisas dönemlerinde köpek, at, kedi gibi hayvanların göz yapılarını incelediklerini, Hasan Çubuk'un da yurtdışı deneyimi olduğu için yapabileceğini söyledi.’’
ŞANSLI KÖPEKLER
Dr. Hasan Çubuk, uzun yıllar yurtdışında bulundu. ‘‘Sekiz yıl önce Almanya'da bir veteriner hekimin benden, göz ameliyatları öğretmemi rica etmesiyle başladı. Hayvanlar üzerindeki ilk göziçi ameliyatlara bu şekilde başladım.’’ Çubuk, 1996'da 20 kataraktlı köpeği ameliyat edip göziçi mercek takıyor. Almanya'da köpeklerde bu tür ameliyatların çok yaygın olduğunu söylüyor. ‘‘Her ailenin bir hayvanı var. Bu nedenle Alman veterinerler branşlaşmaya başladıkları için çok ileri durumdalar. Bu duruma gelmek için göz ya da KBB'ci hekimlerle çalışıyorlar. Ortak ameliyatlara giriyorlar.’’ Oysa Türkiye'de durum çok farklı. Ekonomik problemler nedeniyle veterinerler arasında sadece büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar için branşlaşma oluyor. ‘‘Alt branşlaşma henüz başlamadı ama inanıyorum ki ülkemizde hayvanlara verilen değer arttıkça beş on yıl sonra branşlaşma kaçınılmaz olacak.’’ Çubuk, Türk veterinerlerin uzmanlaşma sürecinin ve göz ameliyatı ekipmanın pahalı olması nedeniyle geciktiğini anlatıyor.
Birbuçuk yıl önce Laura, Dr. Hasan Çubuk'a getiriliyor. Çubuk Ayla Hanım'ın köpeği için bu kadar çırpındığını görüyor ve ‘‘peki’’ diyor. Ayla Hanım, internet aracılığıyla göziçi merceğini üç gün içinde yurtdışından getirtiyor. Dr. Çubuk da veteriner hekim arkadaşlarıyla irtibat kuruyor. Onlarda gerekli aletler olmadığı için Almanya'dan kendi techizatını TIR'la getirtiyor. ‘‘İnsan gözü ameliyatlarında kullanılan aletler, hayvanlarda da kullanılabiliyor. Hayvanların savunma sistemi daha güçlü olduğu için çok fazla reaksiyon oluşuyor, risk taşıyor. Bu nedenle ameliyatı kısa sürede bitirmek gerekiyor.’’ Köpek gözünün merceği, insan gözündekinden daha büyük ve yassıymış. Korneada bir tabaka da eksikmiş. Türkiye'de hayvanlara göz merceği nakli olmadığı için atlar ve köpekler için mercek üreten bir kuruluş da yok. Oysa ABD ve Almanya'da çok önemli bir sektör haline gelmiş. Hatta katlanabilir mercek bile üretiliyormuş. ‘‘Bu da daha küçük bir cerrahi kesikle ameliyat yapmamızı sağlıyor.’’
Laura ameliyat masasına yatırılıyor, uyutuluyor. Dr. Çubuk, veteriner hekim Hasan Bulut, Aykut Mutlu, İlknur Bilgiç ve Murat Akyüz'le birlikte ameliyatı yapıyor. Lora'nın önce merceği göz içinde parçalanıyor, ses dalgalarıyla sıvı hale getirilip emiliyor. Yeni yapay mercek göz içine yerleştiriliyor. Çubuk, bu ameliyatın Türkiye ve Balkanlar'daki ilk ameliyat olduğunu söylüyor.
TALEP VAR AMA
Dr. Çubuk, köpekleri ameliyat etmesi yönündeki taleplerle zaman zaman karşılaşıyor. Ama bu çok masraflı ameliyatın maliyetini söylemiyor. Söylediğinde karşılaşacağı ‘‘Türkiye'de bunca sağlık sorunu ve ekonomik kriz varken köpeklerin ameliyatı mı kalmış’’ tepkisine dikkat çekiyor. Ancak Avrupa'daki fiyatı veriyor: 1000 euro.
Peki Dr. Çubuk'un hastaları, köpekleri de ameliyat ettiğini öğrendiğinde ne diyorlar? ‘‘Hastalarımın hayvan sevgisinden yoksun olduklarını düşünmüyorum.’’ Peki bu yöndeki talepler artarsa Dr. Çubuk muayenehanesinin bekleme odasında köpek ve insan hastalarını birlikte mi kabul edecek? Çubuk, ‘‘Çok hoş bir görüntü olurdu ama bu sadece hayal olarak kalacak. Çünkü ben bir hekimim. O işi veteriner arkadaşlarım yapacaktır. Ben sadece onlarla işbirliği yaparım. Kendi tecrübemi paylaşırım.’’