Güncelleme Tarihi:
DHA muhabirinin edindiği bilgiye göre, dün akşam saat 22.00 sıralarında Okmeydanı sakini oldukları belirtilen bir grup, Fatih Sultan Mehmet Caddesi'nde toplanarak tekbir getirmeye başladı. Gruptakilerden bazılarının ellerinde sopa olduğu görüldü. Bu grup ile Okmeydanı’nda Berkin Elvan'ın ailesinin evinin çevresinde bekleyen başka bir grup karşı karşıya geldi. Kavga esnasında silah sesleri de duyuldu. Olayda 3 kişi yaralandı. Yaralılardan ikisi Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, biri de Kasımpaşa'daki Deniz Hastanesi’ne kaldırıldı. Başından yaralanan ve Deniz Hastanesi'nde tedavi altına alınan Burak Can Karamanoğlu kurtarılamadı.
İŞTE YAŞAMINI YİTİREN BURAK CAN KARAMANOĞLU
3 AY ÖNCE ASKERDEN GELMİŞTİ
Okmeydanı, Fatih Sultan Mehmet Caddesi'nde dün gece çıkan olayda hayatını kaybeden Burak Can Karamanoğlu, 3 ay önce askerden gelmişti ve bir lokantada çalışıyordu. Giresun Alucra ilçesinden Karamanoğlu ailesinin 5 çocuğundan biriydi.
Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan kişilerden birinin elinden, diğerinin ise sırtından yaralandığı ileri sürüldü. AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, olayda ölen gencin 22 yaşında olduğunu açıkladı ve olay sırasında bölgede polisin olmadığını belirtti.
Olayın ardından Kasımpaşa Asker Hastanesi'ne kaldırılan Karamanoğlu'nun cenazesi üzerinde savcının incelemesi tamamlandı. İncelemenin ardından Karamanoğlu'nun cenazesi, Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Bu arada, oğlunun cenazesinin hastaneden çıkarıldığı sırada Halil Karamanoğlu, "Yaktın bizi oğlum, yaktın. Babanı bırakıp nereye gidiyorsun?" diyerek ağladı. Karamanoğlu'nun yakınları ve arkadaşları da gözyaşlarına hakim olamadı.
İSTANBUL VALİLİĞİ'NDEN OKMEYDANI AÇIKLAMASI
Olayın ardından İstanbul Valiliği internet sitesinden açıklama yaptı.
Açıklama şöyle:
"Akşam saat 22.30 sularında Beyoğlu ilçesi, Kulaksız Dörtyol mevkii, Çeşme Durağı mıntıkasında iki grup arasındaki sözlü sataşmaların daha sonra silah kullanılan bir kavgaya dönüşmesi sonucunda 1992 doğumlu Burak Can Karamanoğlu adlı genç hayatını yitirmiş, yine bu silahlı saldırı sonucu 1983 doğumlu Hüseyin Taşbaşı el ayasından, Ramazan Gün ise karın boşluğundan yaralanmış olup yaralıların hayati tehlikeleri bulunmamaktadır. Fail ya da faillerin yakalanması yönünde emniyet birimlerimiz tarafından çalışmalar yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. Hayatını kaybeden Burak Can Karamanoğlu’na Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileklerimi paylaşıyor, yaralı yurttaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimle acil şifalar diliyorum. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
TUNCELİ'DE ŞEHİT ACISI
Tunceli'de de dün gece çıkan olaylarda bir polis memuru şehit oldu.
Olayın ardından Twitter hesabından açıklama yapan Tunceli Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz ise, "Bir evladımızı, polis memur Ahmet Küçüktağ'ı görevli olduğu ekip otosu içinde aniden fenalaşması sonucu kaybettik. Başımız sağolsun. Kamuoyunda gazdan etkilenerek rahatsızlandığı şeklinde yanlış bilgiler dolaşmaktadır. Kurumum tarafından bu yönlü bir bilgi edinilmiş değildir. Birlikte görev yapan ekip arkadaşları gece boyunca gazlı ortama girmedikleri ve gaz maskesi takmaya hiç ihtiyaç duymadıklarını söylemiştir" dedi.
İŞTE ŞEHİT POLİS AHMET KÜÇÜKTAĞ
Gece yarısı Tunceli Valisi Hakan Yusuf Güner, yaptığı açıklamada da polis memuru Ahmet Küçüktağ'ın gazdan etkilenerek kalp krizi geçirdiği iddialarına ilişkin, "Arkadaşları, gazdan ziyade adeta taş yağmuruna tutuldukları ve bundan dolayı da ciddi bir stres yaşadıklarını paylaşmışlardır" ifadelerini kullandı.
ŞEHİT POLİS ELAZIĞ' DA TÖRENLE SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
Ahmet Küçüktağ için Elazığ Emniyet Müdürlüğü önünde tören düzenlendi.
Törene, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, AK Partili milletvekilleri, 8'nci Kolordu Komutanı Korgeneral Orhan Akbaş, Tunceli Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Murat Kırkaya, Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak, Tunceli Valisi Hakan Yusuf Güner, Tunceli Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz mesai arkadaşları va ailesi katıldı..
Şehit polisin cenazesi emniyet müdürlüğü önündeki törenin ardından İzzetpaşa camiinde kalınan cenaze namazının ardından Harput şehir mezarlığına götürülerek burada gözyaşları arasında toprağa verildi.