Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2008 00:00
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kuzey Irak’taki Kürt liderlerin de terörü "bela" olarak nitelediklerini belirtti.
Türkiye’nin K. Irak’lı Kürt liderler ile görüşmesinin MGK kararı gereği gayet normal ve doğru olduğunu söyleyen Gül, Finlandiya ve Estonya gezisi dönüşü yaptığı basın toplantısında özetle şöyle konuştu:
MGK sonrası açıkladık
MGK sonrası yaptığımız yazılı açıklamalarda, Irak’taki bütün gruplarla Türkiye’nin temas etmesi gerektiği ve bunu yaptığını zaten açıklamıştık. Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi, Irak’ta bütün gruplarla ve Kuzey Irak’taki liderlerle tabii ki görüşüyor. Bağdat’ta büyükelçimiz de var. Savaşta bile büyükelçiliğini kapatmayan çok nadir ülkelerden biriyiz. Büyükelçimizin de orada herkesle görüşmesi var.
8-9 sene önce yapıldı
Irak’ın kendi anayasası ve ona göre Irak’ın kuzeyinin ayrı statüleri var. Bunlar, Irak’ın birliği ve bütünlüğü içerisinde tanınmış çeşitli haklar. Irak’taki otorite noksanlığı yüzünden, Irak’ın özellikle kuzeyindeki dağlık bölgeler, teröristler için adeta bir korunma merkezi durumunda; oradan kaynaklanan terör var. Bununla mücadelede Irak’ta herkesle olduğu gibi Irak’ın kuzeyindekilerle de görüşmekten normal bir şey olamaz. Şunu da hatırlatırım ki, 8-9 sene önce PKK terörüne karşı hep beraber mücadele de edildi.
İstikrar dostluktan geçer
Irak’ın istikrarı, güvenliği, zenginliği Türkiye ile dostluktan, işbirliğinden geçer. Bundan matuf bizim de büyük faydamız var. Türkiye ve Irak arasındaki ilişkiler gelişiyor. Irak ile yeni bir dönem başladı. Kuzey Irak’taki Kürt liderlerin söylemlerine bakarsanız, onlar da terörden şikáyet etmeye, buna ’bela’ demeye başladılar. Bazı son terör hareketleri bu dayanışma ve işbirliğini önlemeye dönük. Bu açıdan, bunlar Türkiye’nin yeni, bugün aldığı bir karar değil, bu yönde zaten bu görüşmeler var. Bunların da gayet doğru olduğu kanaatindeyim.
Daha önce dili yandı
Küresel ekonomik krizi, bu kürenin içerisindeki herkes bu konuyu konuşuyor. Az veya çok herkes bundan etkilenecek. Hazırlıksız ülkeler var, hazırlıklı ülkeler var. Türkiye daha önce bu krizi yaşadığı, dili yandığı için tedbirlerini daha önce almış bir ülke. Ama bu demek değildir ki ’bu bizi hiç etkilemez’. Bizi de öyle veya böyle etkileyeceğinden dikkatli olmak gerekir.