Görmez: Bunların hiçbirisi lütuf değildir

Süleymaniye Camii'nde düzenlenen 'Camiler ve Din Görevlileri Haftası' dolayısıyla hazırlanan 'Camii-Kadın ve Aile' konulu programa Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez ve yüzlerce vatandaş katıldı. Program Hafız Osman Şahin'in Kur'an-ı Kerim okumasıyla başladı. Diyanet İşleri Başkanı Görmez konuşmasında, Ekim ayının ilk haftasının Camiler Haftası olarak kutlandığını belirterek, camilerin öneminden bahsetti. Görmez, camilerin sadece namaz kılmak için kullanılan bir mekan olmadığını, camilerin birlik ve sevgi mekanları olduğunu söyledi. Görmez, programın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yantıladı.

"Diyanetin Kurban Bayramı'yla ilgili ne gibi hazırlıkları var?" şeklindeki soruya Görmez, "Bu hafta Camiiler Haftası. Biz her sene Camiler Haftası için bir konu belirliyoruz. Bu sene de 'Cami ve Kadın' temasını işliyoruz. Bu çalışmamız aynı zamanda cami mimarisini yeniden ele alarak kadınlarımızın, erkeklerle birlikte camiide mihrabı, minberi, kubbeyi görebilecek şekilde ibadetin o manevi huzuruna katılabilecek ortamlara sahip olması için hem de çalışmamız var. Hem de ayrıca camiileri sadece erkeklerin namaz kıldığı bir mekan değil, ailenin bütün bireylerinin kadın, erkek, çocuk, genç, herkesin birlikte gelip içinde huzur bulabildiği bir mekan olarak yeniden anlatmak için bu haftayı düzenlemiş bulunuyoruz" dedi.

"HACILARIMIZIN ÇOK AZ BİR KISMI TÜRKİYE'DE KALDI"

Görmez, "Kurban Bayramı'yla ilgili bizim iki büyük hazırlığımız var. Birisi hacılarımızla ilgili. Şu anda hacılarımızın çok az bir kısmı Türkiye'de kaldı. Diğer bütün hacılarımız Mekke'de, Medine'de ibadetlerine başladılar. İnşallah huzurlu bir hac ibadeti ifa ederek döneriz inşallah. Ben de yakında gidip onlara iştirak edeceğim. Türkiye'de ise bütün İl Müftülüklerimiz, İlçe Müftülüklerimiz, Diyanet İşleri Başkanlığı'mız ve Türkiye Diyanet Vakfı hem kurban ibadetinin en güzel bir şekilde yerine getirilmesi için, hem de vekaletle kurban emanetlerinin yerine ulaştırmak için her türlü çalışmayı yapmış bulunmaktayız. İnşallah barış ve huzur içerisinde bir bayram geçiririz.

Hem Türkiye için, hem bütün İslam dünyası için. Benim öteden beri üzerinde durduğum en önemli hususlardan bir tanesi bayramlarımızı, namazlarımızı, ibadetlerimizi bir sorgulamaya dönüştürmeliyiz. Neden İslam dünyasında kan akıyor, gözyaşı akıyor. İbadetlerimiz neden bizi bunlardan alıkoymuyor. Haccımız, kurbanımız, bayramımız, cumamız, bizi neden kan akıtmaktan neden gözyaşı dökmekten alıkoymuyor. Bunun üzerinde hep birlikte düşünmemiz lazım" diye cevap verdi.

"KALDI Kİ BUNLARIN HİÇBİRİSİ LÜTUF DEĞİLDİR"

"Demokratikleşme Paketi'nde farklı inançların özgürlükleri söz konusu. Sizinde görüşlerinizi almak isteriz?" diye sorulması üzerine Görmez, "Biz inanç ve din özgürlükleri noktasında alınan bütün kararları, atılan bütün adımları hem bu topraklarda yaşayan hem birey, bir mümin olarak, hem de Diyanet İşleri Başkanı olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı Camiiası olarak sadece bundan büyük mutluluk duyarız. Gerçekten bu topraklarda inancı, dini ne olursa olsun, farklı inançları, farklı düşünceleri, farklı kültürleri birlikte barış içerisinde yaşatacak her türlü adım bilhassa inanç özgürlükleri ve din özgürlükleriyle ilgili bütün iyileştirmeler bizi sadece memnun eder, sadece mutlu eder. Kaldı ki bunların hiçbirisi lütuf değildir. Çünkü bu özgürlükler yaratıcımızın doğuştan bütün insanlara verdiği haklardır. Bunun altını çizmek istiyorum. İkinci bir husus belki daha ileri adımların da atılması gerektiğine inanıyorum.

Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı'nın özerk bir kuruluş olmasından, diğer bütün inançların, bütün düşüncelerin, kendilerine özgürce yapılandırmaları, kendi ibadetlerini özgürce yapabilmeleri, kendi din eğitimlerini özgürce verebilmeleriyle ilgili ilkeler, prensipler aynı zamanda bizim kültürümüzün, bizim tarihimizin, bizim medeniyetimizin öngördüğü ilkelerdir, prensiplerdir. Dolayısıyla bu iyileştirmeler devam etmelidir. Bu topraklarda birlikte yaşayan farklı bütün inançların, farklı bütün düşüncelerin, farklı bütün kültürlerin kendisini asla üvey evlat olarak görmediği kendisini bu kültürün bu tarihin bu medeniyetin çocuğu olarak görmesini sağlayacak, her türlü adımların atılması doğrusu sadece bizi sadece memnun eder. Mutlu eder, olması gereken budur diye düşünüyorum" şeklinde cevap verdi.

"BUNLAR TAMEN İSLAM DIŞI, İSLAMIN REDDETTİĞİ, İSLAMIN HİÇBİR ZAMAN KABUL ETMEDİĞİ ŞEYLERDİR"

Kenya'da meydana gelen saldırıya ilişkin soru üzerine Görmez, "Her iki üzücü hadiseden sonra hem Kenya, hem de Pakistan'daki hadiselerden sonra Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 4 dilden bir açıklamamız oldu. Bütün islam dünyasında farklı din mensuplarına yönelik her türlü eylemin İslamdan, İslamın kaynaklarından herhangi bir referans alması mümkün değildir. Bunlar tamen İslam dışı, İslam'ın reddettiği, İslam'ın hiçbir zaman kabul etmediği şeylerdir. Doğrusu bu kitlesel cinayetlerle islamı lekelemek isteyen, bütün şahısları, bütün örgütleri kınamak bunu ortadan kaldırmak İslam dünyasındaki bütün bilim adamlarının, din adamlarının, din kurumlarının, bütün siyaset adamlarının yapması gereken önemli hususlardan bir tanesidir. Ben bilhassa İslam dünyasındaki bütün ilim adamlarının biraraya gelerek İslam dünyasında önce birbirimize karşı başlayan şiddetin, daha sonra müslüman olmayanlara yönelmesi üzerinde durması ve bunu engellemesi hertürlü çabanın gösterilmesi gerektiğine inanıyorum" dedi.