OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 21, 2003 00:00
İlkokul yıllarında geçirdiği rahatsızlık sonucu görme yeteneğini kaybeden Koray Sazlı, azmin zaferine güzel bir örnek vererek ünlü bir klasik müzik kompozitörü olma yolunda ilerliyor. Halen ABD Boston Üniversitesi'nde doktorasına devam eden ve çeşitli yarışmalarda ödüller kazanan Sazlı'nın besteleri, dünyaca ünlü oda orkestraları tarafından çalınıyor. Muhabirimiz Süleyman Arat, 19 yıl önce çektiği bir fotoğrafla gazetemizin birinci sayfasına taşıdığı ‘‘Küçük Koray’’la yıllar sonra ünlü bir besteci adayı olarak karşılaşınca duygusal anlar yaşandı.Besteleri bugün ABD başta olmak üzere dünyanın birçok oda orkestrası tarafından çalınan 30 yaşındaki Koray Sazlı'nın müzik macerası, İstinye Körler Okulu'nda başladı. Sazlı'nın dünyası 8 yaşında, tıp istatistiklerine göre milyonda bir rastlanan ‘‘Leber's Congenital Amaurosis’’ (göz-beyin arasındaki sinirlerde işlev bozukluğu) rahatsızlığıyla karardı. İlkokulda bir göz taraması sırasında ortaya çıkan rahatsızlığı, bir süre sonra görme yeteneğini tamamen kaybetmesiyle sonuçlandı.İstinye Körler Okulu'nu başarıyla bitiren Sazlı, 1984 yılında kolej sınavlarına girdi. O zamanki adıyla
Beşiktaş Kız Lisesi'nde özel öğretmen yardımıyla sınava alınan Sazlı'nın fotoğrafı Hürriyet gazetesinin 1'nci sayfasında yayınlandı. Sınavı kazanan Sazlı, daha sonra büyük hedefi, müzisyenlik için konservatuar sınavlarına girdi. Sınavı 200 kişi arasından kazanan bir kaç isim arasında yer aldı. Konservatuvarın klasik gitar bölümünde başarılı bir grafik çizen Sazlı, müzik sevgisinin o günkü okul müdürü Özer Sezgin sayesinde daha da büyüdüğünü söylüyor. MSÜ'de Cengiz Tanç, İlhan Usmanbaş ve Elçivan Saydam'dan oluşan 3 kişilik jüri huzurunda kompozisyon sınavına giren Koray Sazlı, ilk aşamayı başarıyla geçti. Ancak jüri üyeleri, ‘‘Koray, biliyoruz sınava girersen başaracaksın. Ancak elimizde görmeyen bir öğrenciyi okutacak kitap ve diğer malzemeler olmadığı için hepimiz çok zorlanacağız. Bu yüzden, bu sınava girme. Yurtdışında şansını dene’’ teklifine çok içerledi. Sazlı, kendisini o günlerde tam anlamıyla yıkan, bugüne kadar sır gibi sakladığı sözleri ise yıllar sonra Hürriyet muhabirine açıkladı. Jüri üyelerinin ‘‘Müzik görsel bir sanattır, bu yüzden hep beraber zorlanırız’’ dediğini belirten Sazlı, o gün bu cümlelerin sahibi hocalarına ‘‘Sınava girmekten vazgeçiyorum. Ama besteci olmaktan asla vazgeçmeyeceğim’’dediğini anlattı.HOCAMA KIZGIN DEĞİLİMSazlı, bugün artık hocalarına karşı duyduğu kırgınlıktan çok uzak olduğunu belirtti. Sazlı, ‘‘Yurtdışına çıktığımda gördüm ki ABD'de bile gözleri görmeyen bir besteci için donanım eksikliği var. 4-5 yıl öncesine kadar doktora öğrenciliğimi bile 'Bir deneyelim' diyerek kabul ettiler. Demek ki o hocalarım da tümüyle haksız değilmiş’’ sözleriyle açıkladı.Sazlı'nın yurtdışına açıldığı günlerde müzik hayatına damgasını vuran isim ise sanata büyük hizmetleriyle tanınan bir ailenin mensubu çıktı. Yapı-Kredi Bankası'nın kurucularından Kazım Taşkent'in gelini Zeynep Taşkent ile tesadüfen tanışan Sazlı, yeteneğine inanan bu isim tarafından ABD'ye götürülerek Boston Üniversitesi Fizik Profesörü Giovanni Lanza ile tanıştırıldı. Sazlı'nın yanında getirdiği besteleri dinleyen kompozisyon hocasının ‘‘İlk kez gözleri görmeyen bir kompozisyon öğrencisiyle çalışacağız’’ sözleri umutlarını yeşertti.
Koç Vakfı, Eczacıbaşı, Flarmoni Vakfı ve Zeynep TaÅŸkent özel bursları ile okuyan, bugün Boston Ãœniversitesi'nin en baÅŸarılı kompozisyon öğrencisi seçilen Sazlı, okulun master baÅŸarı ödülünü aldı.Okulun Ulusal Müzik Onur TopluluÄŸu'na da seçilen Sazlı, geçen süre içinde 20'nin üzerinde klasik müzik oda orkestrası bestesi yaptı. Sazlı'nın halen radyolarda çalınan obua, flüt, klarinet 3'lüsü, yaylı çalgılar 4'lüsü, solo violonsel ve gitar eserleri, Boston Ãœniversitesi Alea III Festivali, Yıldız Ãœniversitesi Festivali, Bartok ve New Hemphshire yaz festivallerinde seslendirilmeye deÄŸer bulundu. Sazlı, Prag'da yapılan ‘‘Görmeyen Besteciler Yarışması’’nda yaylı çalgılar dörtlüsü ile 2'nci, gitar konçertosuyla 3'ncü oldu. ‘‘Türkler ÅŸans verildiÄŸinde birçok ÅŸeyi yapabilecek yetenekte’’ diyen Sazlı, en büyük hedefini ‘‘Dünya müzik tarihine geçebilecek kadar iyi bir besteci olmak’’diye açıklıyor. Hürriyet muhabirini heyecanlandıran anKoray Sazlı ile röportaja giden Hürriyet muhabiri Süleyman Arat'ı kapısını çaldığı evde büyük bir sürpriz bekliyordu. Röportaja geldiÄŸi kiÅŸi, tam 19 yıl önce fotoÄŸrafını çekip Hürriyet'in birinci sayfasına taşıdığı ‘‘Küçük Koray’’dan baÅŸkası deÄŸildi. Arkadaşımız Arat, duygu dolu bu karşılaÅŸma ve sohbet atmosferini ÅŸu sözlerle dile getirdi:‘‘Koray Sazlı ile bu ropörtajı yapmak için 2-3 kez telefonla konuÅŸtum. Ancak onun Kozyatağı'ndaki evine gittiÄŸimde yaÅŸadığım mutluluk ve heyecanı hiç unutmayacağım. Koray kapıyı açınca hemen tanıdım. Bu yüz, yaklaşık 20 yıl önce tesadüf sonucu o zamanki adıyla BeÅŸiktaÅŸ Kız Lisesi'nde girdiÄŸi kolej sınavında fotoÄŸrafını çektiÄŸim ‘Küçük Koray'dı. O fotoÄŸraf hem Koray'a hem de diÄŸer engelli cocuklara umut olmuÅŸ, hem de ileriki yıllarda özel bir okulda ve tek binada sınavlara alınmasında etkili olmuÅŸtu. Yıllar sonra Koray hem cüssesiyle hem de yaptığı baÅŸarılarla kocaman bir adam olmuÅŸ, karşımda oturuyordu.’’Â
button