Güncelleme Tarihi:
Görme engelli Oğulcan'ın annesinin, çocuğunun diğer normal çocuklarla birlikte eğitim görmesini içeren mektubunun Hürriyet'te yayınlanmasının ardından, Kartal Eğitim Araştırma Hastanesi Göz Kliniği Şef Muavini Doç. Dr. Nazan Baykan, bu konuda bir araştırması bulunduğunu belirterek, önerilerde bulundu.
'Görme Engelliler ve Rehabilitasyonları' konulu bir çalışma yapan Doç. Dr. Baykan, hazırladığı bir projeyi Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları'na geçtiğimiz yıl sunduğunu bildirdi. Doç. Dr. Nazan Baykan, projesinde Ankara, İstanbul ve İzmir'de okul öncesi dönemdeki görme engelli veya çift engelli çocuklara yönelik az görme birimlerinin oluşturulmasını, ve bu birimlerin görme engelli okulları ile işbirliği içinde çalışmasını gerektiğini belirtiyor.
Dr. Baykan, 1 milyona yakın görme engelli çocuğun bulunduğunu belirtti. Okul öncesi dönemde görsel iletişim olmaması nedeniyle görme engelli çocukların, normal çocuklar arasında dışlandığına dikkati çeken Dr. Baykan, ‘‘Bu çocuklar geri zekalı, aptal diye mimlenir. Arkadaşlarının yüz ifadelerini seçemeyen ve gerekli ifadeyi takınamayan çocuğun sosyal çevresi de giderek küçülür. Birçok oyun, görmeye dayandığı için görme engelli çocuk, bu oyunlara katılmaz’’ dedi.
Geç teşhisin bu çocuklar için ilk 6 yaşam yılının yitirilmesine yol açtığını belirten Dr. Baykan, az gören ve kör çocukların az görenler merkezinde toplanmaları ve rehabilitasyon çalışmalarının Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı'nca koordineli yürütülmesi gerektiğini söyledi.
Doç. Dr. Nazan Baykan, şöyle konuştu:
‘‘Almanya, İspanya, Hollanda, İtalya ve ABD'de çeşitli merkezleri gezdim ve bilimsel toplantılara katıldım. Memleketimizde görme engelliler ve aileleri, gelişmiş ülkelerdeki imkanlardan yoksunlar ve yeteri kadar seslerini yükseltmemektedirler. Bu nedenle Oğulcan'ın annesini de ayrıca kutluyorum.
Görme engelli çocukların hayatlarının en önemli evresi 0-3 yaştır. Bu dönemde normal çocuk gördüklerinin ve bildiklerinin yüzde 80'nin görerek, yüzde 20'sini görerek ve işiterek öğrenir. Gözünü açtığı andan itibaren gören çocuğun göz bebeğinden geçen uyarılar beynimizin yüksek merkezlerinde kayıt edilerek, 8 yaşına kadar görme ile ilgili süreç tamamlanır. Görme engelli çocuk ise, bu şanstan mahrum olarak çoğu kez evinde hatta odasında oturur.
Gelişmiş ülkelerde edindiğim tecrübeler gösterdi ki 0-6 yaş arasında görme engelli çocuğu verilen ve erken müdahale (Early Intervention) yaklaşımı 7 yaşına gelen görme engelli çocuğun normal ilköğretim okullarına gitmesini ve orada kendine özel sistemlerle, destek öğretmenler eşliğinde eğitimine devam etmesini sağlayan önemli etmendir.’’