Gönüllü okul dostları

Özel Sektör Gönüllüleri Derneği (ÖSGD) üyesi şirketlerin çalışanları, haftanın bir günü öğle yemeği saatini, şirketin yakınındaki ilköğretim okulunda okuyan çocuklara ayırıyor. ‘Okul Dostu Programı’ çerçevesinde yürütülen ‘Kitap Okuma Projesi’ne katılan gönüllüler, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından belirlenen bir ilköğretim okulundaki öğrencilerle kitap okuyor. 7-14 yaş arası çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmayı amaçlayan projeye katılan çalışanlar da, öğrencilerden çok şey öğrendiklerini belirtiyor.

Şirketler ayrıca, kendi alanlarına göre proje belirleyerek çocukların eğitim şartlarını daha nitelikli hale getirecek çalışmalar yapıyor. Gönüllü şirketlerden ikisinin, projeyi yürüttükleri okullarda oluşturdukları okuma odası ve kütüphane ile bilgisayar laboratuvarı, önümüzdeki günlerde açılacak.

200 GÖNÜLLÜ

Kitap okuma projesinde, ÖSGD gönüllüleri, gönüllü elçiler ve ÖSGD koordinatörlüğü önderliğinde, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün belirlediği okullar, okul müdürleri, öğretmenler ve aileler birlikte çalışıyor. 48 şirketin dahil olduğu projede, yaklaşık 200 gönüllü yer alıyor.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapılan protokol kapsamında, her şirkete yakın bir ilköğretim okulu belirleniyor. Gönüllü çalışanlar, haftada bir gün öğle tatillerinde bu okullara giderek, bir sınıfta okuma dersi veriyor.

Kitap seçimi ve çocuklarla iletişim konularında, Pedagog Prof. Dr. Norma Razon ile Pedagog Prof. Dr. Gülçin Alpöge'den destek alınıyor. Şirketler tarafından temin edilen kitaplar, proje bittiğinde okullarda kalıyor.

OSGD yetkililerinden Başak Güçlü, ‘‘Projeyle, çocukların okuma alışkanlığı edinmelerini, hayal güçlerinin, yeteneklerinin gelişmesini, sorumluluk alabilmelerini amaçlıyoruz’’ diyor. Güçlü, sınıfta yapılan uygulamayı şöyle anlatıyor:

‘‘Gönüllülerimiz, çocukların farklı düşünmelerini sağlayacak aktiviteler düzenliyor. Örneğin, o gün okudukları kitabın sonunu tahmin etmeleri ya da yeniden yazmaları, kitapta beğendikleri karakterler hakkındaki düşüncelerini anlatmaları isteniyor.’’


Çocuklardan çok şey öğreniyoruz


Gönüllülük dinamik tutuyor

Habibe Akşit: Projeyi öğrendiğimizde çok heyecanlandık. Onlarla geçirdiğimiz bir saatin her dakikasını hatırlıyoruz. Gönüllülük bizi çok dinamik tutuyor. Bu işi yapmamızın tek nedeni sevgi.

Daha az şikayet ediyorum

Süreyya Aksollu: Çocukların düşüncelerini rahat ifade etmesini sağlamak için okuduğumuz kitap hakkında yorum yapmalarını, sonunu hayal etmelerini istiyoruz. Projede yer almak, daha sabırlı olmayı ve daha az şikayet etmeyi öğretti.

Çocukların dünyasına giriyorum

Jülide Erdağ: Çocukların dünyasına girmeye başladım. Onlarla iletişim kurunca, bir saatin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Çok daha sabırlı olmayı, soru sorduklarında aklıma ilk geleni değil, onlara uygun cevabı söylemeyi öğrendim.

Eğitimin sorunlarını gördüm

Berkin Ölçer: Teknoloji ve bilgi çağını yaşadığımız günümüzde, kitap sevgisini aşılayabilmek için çocuklarla diyalog kurmam gerektiğini düşündüm. Projeye katılmak, bana eğitimin bugünkü sorunlarını görme şansı verdi.

Hayal güçlerini geliştiriyoruz

Zübeyde Doğan: Öğrencilerin kendilerini ifade yeteneklerini geliştirmek için, kendilerinin de bir şeyler yapmalarını istiyoruz. Yaptığımız şey sadece kitap okumak değil. Hayal güçlerini geliştirmeye çalışıyoruz.

Daha fazla kitap okuyorum

Orhan Demirkesen: Yaptığımız çok anlamlı ve zevkli bir iş. Çocuklarla okumak, bağımsız ve yaratıcı düşünceyi gerektiriyor. Projeye katıldığımdan bu yana daha fazla kitap okumaya başladım. Onlara uygun olanı bulmak için sürekli araştırıyorum. Çocukların dünyasına daha da yakınlaştım.


Kitap okuma projesi, katılan gönüllülerin yeni projeleri hayata geçirmelerini de sağlıyor. Procter & Gamble Müşteri Yöneticisi Hakan Ergen, projeyi Kemal Berktan İlköğretim Okulu'nda yürüttüklerini ve okulda kurdukları okuma odası ve kütüphanenin bir ay içinde açılacağını belirtiyor. Ergen, ‘‘Amacımız onlara sadece okuma alışkanlığı kazandırmak değil, birer model olabilmek. Ufuklarının bir adım daha açılması için fırsat yaratmak’’ diyor.

YAY-SAT’IN PROJESİ

Yay-Sat İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Sorumlusu Hakan Selahi, projeyi Esenyurt'taki Alpaslan İlköğretim Okulu'nda 20 gönüllü ile yürüttüklerini belirterek, oluşturdukları ikinci projeyi şöyle anlatıyor:

‘‘İlk gittiğimde, üç bine yakın öğrencisi olan okulda, 72 öğrencinin aynı sınıfta ders yaptığı, 3'erli sıralarda oturduğu bir manzarayla karşılaştım. Bu manzara karşısında kesinlikle yardım etmemiz gerektiğine karar verdim. Yay-Sat olarak, okula 20 adet bilgisayardan oluşan bir laboratuvar kuruyoruz.’’