Güncelleme Tarihi:
ECEM Taşın Çavdar’ın hayatı bir gün doktorunun “Görme engelli adayısın” sözleriyle değişti. 18 yaşında babasının vefatıyla tetiklenen gece körlüğü (tavuk karası) hastalığı sebebiyle görme yetisini kaybeden Çavdar, yüzde 70 görememeye başladı. Hem babasının üzüntüsü hem alışmak zorunda olduğu görme engelli hayatına judo sayesinde sarılan Çavdar, üst üste büyük başarılara imza attı. Dünya ve Grand Prix şampiyonalarında birincilik, ikincilik ve üçüncülükleri olan Çavdar, 2016 Rio Olimpiyatları’nda bronz madalyayı ülkemize getirdi. 2020 Olimpiyatları’nda çapraz bağları kopan Çavdar’ın şimdilerde tek bir hedefi var. “Son olimpiyatım” dediği Paris Olimpiyatları’nda altın madalya için kürsüye çıkmak.
KÜLLERİNDEN DOĞDU
33 yaşındaki Çavdar’a küllerinden doğan hayat hikâyesini soruyorum. Başlıyor anlatmaya: “Spora ilgili bir çocuktum. Atletizm yapıyordum. Ailemin durumu olmadığı için lise yıllarında tekstil atölyesinde çalışmaya başladım. Liseyi açıktan okuyordum. O sıralarda bir doktor bende tavuk karası olduğunu ve bir gün görme yeteneğimi kaybedeceğimi söyledi. Ben başta anlayamadım çünkü normal gören, gözlük kullanan birisiydim. Bu durumu tekstilde çalışan bir arkadaşıma anlattığımda o da bana engelli derneklerinin olduğunu anlattı. Aslında o dönemlerde ben engelli değilim diye inkâr ediyordum.
ENGELLİLERLE TANIŞTIM
Engelli dernekleriyle tanıştığımda orada pek çok ücretsiz kurs olduğunu gördüm. Oradan ücretsiz kurslar almaya başladım. Engelli dünyasına girdim, arkadaşlar edindim, koşucu arkadaşlarıma eskortluk yapmaya başladım. Ben o zamana kadar engellileri genel olarak hiçbir şey yapamayan, evde oturan insanlar zannediyordum. Ama aralarına girince engellerin nasıl aşıldığını görmeye başladım. Benim her meslekten engelli arkadaşım oldu. O zamana kadar görme engellileri sadece sokakta dilenen insanlar zannederken bilgisayar kullanan, dışarıda sosyalleşen görme engelliler gördüm. Meğer ben ne kadar cahilmişim diye düşündüm.”
HAYATA JUDOYLA TUTUNDU
Bu sıralarda babasının kaybeden Çavdar, bu üzüntüyle yüzde 70 oranında görme yetisini kaybetmiş. 6-7 ay boyunca büyük bir depresyona girmiş. Çavdar, judo sayesinde hayata tutunmuş: ”Babamı kaybettim. Bu da benim hastalığımın nüksetmesine sebep oldu ve yüzde 70 görme yetimi kaybettim. 6-7 ay büyük bir depresyona girdim; hem babamı kaybedişim hem de gözlerimi kaybedişim beni inanılmaz etkiledi. Bir sene sonra 2013’te toparlamaya başladım. Nasıl baston kullanacağımı öğrenmeye başladım. Görme engellilerin içinde olmama rağmen insan buna kendini hazırlayamıyormuş. Her şeyi elleyerek, koklayarak anlamaya çalışmak çok zorlayıcı oldu. Baston kullanmaktan utanıyordum. İnsanların neden böyle oldun diye benim için üzülmesi beni çok rahatsız ediyordu. Herkes bana bakıyor gibi düşünüyordum. Bu duruma alışana kadar çok zor günler geçirdim.”
MARKETE GİTMEK BİLE BÜYÜK MESELEYDİ
- BU zor dönemlerde judo antrenmanlarına ağırlık veren Çavdar bir antrenörünün de etkisiyle Trakya Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nu kazanmış: “O dönemde yakın çevremden ayrılma ve kendi ayaklarımın üzerinde durmaya ihtiyacım vardı. Bunun için de Edirne harika bir yerdi. Edirne’de yaşamak hem spor olarak hem de kendi kendimi geliştirme açısından güzel bir deneyimdi. Konfor alanımdan çıkmak zordu. Ama başardım. Markete gidip çikolatalı kek bulmak bile büyük meseleydi. Ancak yavaş yavaş alıştım. Mecbur kalınca insan her şey yapmaya başlıyor. Şimdi hatırlayınca o dönemlerdeki zorlukları hatırlıyorum ve kendimle gurur duyuyorum. Bir şeyi başarmanın verdiği hazzı hiçbir şey vermiyor. İlk kez görmeden kuru fasulye yapmak benim için büyük meseleydi. Yaptığımda yaşadığım mutluluğu hatırlıyorum.”
HEDEF PARİS OLİMPİYATI
- EDİRNE’de yaşarken milli takıma seçilen Çavdar, “Kendime hedef koyacağım ve çok güçlü bir kadın olacağım” diyerek kendisine söz vermiş. Kafasındaki olumsuz düşüncelerden antrenman yaparak kurtulan Çavdar, Avrupa şampiyonalarında üçüncü olarak hedeflerine ulaşmaya başlamış. Madalyalar onun judodan daha da keyif almasını sağlarken bir yandan da öz gücünü fark etmesine yardım etmiş. Sistematik antrenmanlar ona çok sayıda derece getirmiş, 2016 Rio Olimpiyatları’nda ise bronz madalya kazanmış. Çavdar, her şey harika giderken 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda yaşadığı sakatlığın hikâyesini şöyle anlatıyor:
KORONAVİRÜS DE ENGELLEYEMEDİ
“Edirne’de kalmaya devam ettim ve çalışmalarım sürdü. Korona bile çalışmamı engellemedi. 2020 Tokyo’da paralimpik olimpiyatlara katıldığım ilk maçta çapraz bağlarım koptu ve büyük bir sakatlık geçirdim. 1.5 sene antrenman yapamadım. Sporu bırakmaya karar vermiştim. Arkadaşlarımın devam etmesi beni de motive etti. Turnuvaları özledim, sporu özledim arkadaşlarımı özledim. Federasyon başkanımızı aradım ve antrenmanlara başladım, kısa bir süre içerisinde dünya şampiyonasına girdim ve ikinci oldum. Kendimden bu kadarını beklemiyordum. Kız takımı olarak Avrupa şampiyonasında ikinci olduk. 48 kiloda şu anda görme engelliler dünya sıralamasında ikinci sporcuyum. Aslında bunlar benim için önemli değil ben tamamen 2024 Paris Olimpiyatlarına konsantre oldum. Hedefim altın madalya.”