Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık 10 yıl öncesine kadar 5 milyar 400 milyon metreküp su hacmine sahip Beyşehir Gölü'nde su miktarı Beyşehir Belediyesinin verdiği rakamlara göre 1 milyar metreküpe kadar indi. Su seviyesinin düşmesinde, yeterli miktarda yağış düşmemesi, tarımsal sulama için yüksek oranda su çekilmesi, aşırı sıcaklar nedeniyle buharlaşmanın fazla olması gibi birçok etken önemli rol oynadı.
Su seviyesinin azalması ve yıllardır süren bilinçsiz kaçak avcılık yüzünden bir süre öncesine kadar yılda 500 tonu sazan, 400 tonu levrek olmak üzere toplam 2 bin tonun üzerinde balık üretimiyle Türkiye'nin tatlı su ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayan Beyşehir Gölü'nden neredeyse balık çıkmaz oldu.
Beyşehir Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Erol Erdoğan, Türkiye'nin hatta dünyanın en önemli sulak alanlarından biri olan Beyşehir Gölü ile ilgili korkulanın olduğunu belirterek, “Beyşehir Gölü bitecek diye endişelenmek yersiz. Çünkü artık Beyşehir Gölü bitmiştir. Su çekildi otlar kabardı, balık çıkmaz oldu. Gölün tam anlamıyla yok olma süreci içindeyiz” dedi.
Erdoğan, önceden binin üzerinde olan balıkçı sayısının son dönemde 100'e kadar düştüğünü vurgularken, geçimini sağlamakta sıkıntı çeken bir çok balıkçının asgari ücretli işler için bölgeden göç ettiğini söyledi.
AKŞEHİR VE ÇAVUŞÇU GÖLÜ
Aşırı tarımsal sulama, su kaynaklarının üzerine kurulan göletler yüzünden yıllar önce yok olma sinyallerini veren Akşehir Gölü'nde 2000 yılından sonra balıkçılık yasaklandı. Bataklığa dönmeye başlayan göldeki durumu fark eden ve bir daha bölgede balıkçılık yapılamayacağını anlayan yüzlerce balıkçı aile, yeni iş umutlarıyla zorunlu olarak göç etti.
Bir dönem yılda 250 ton sazan, 400 ton kerevit ve 150 ton turnanın çıktığı Akşehir Gölü'nün tamamen kuruması sonucu yörede balıkçılık da sona erdi. Konya ve çevresinde tatlı su balığı çıkarılan 3 gölden sonuncusu Çavuşçu Gölü'nde de benzer bir tablo var. Son yıllarda tarımsal sulama ve kuraklığın etkisiyle su miktarı giderek azalan Çavuşçu Gölü'nde su hacmi, yüzde 88 oranında azalarak 22 milyon metreküpe indi. Bu azalmaya paralel olarak sazan üretiminde de ciddi düşüşler oldu. Sadece 2001 yılıyla kıyaslandığında yıllık sazan balığı üretimi 180 tondan 40 tona kadar düştü. Bu gidişle çok kısa sürede Çavuşçu Gölü'nde de balıkçılığın sone ereceği tahmin ediliyor.
“EKOLOJİNİN DE EKONOMİNİN DE SONUNU GETİRDİLER”
Bu üç gölden üretilen tonlarca sazan, kerevit, turna, levrek, kadife balığı Türkiye'nin birçok bölgesi gönderiliyordu. Hatta bazı balıklar özel olarak işlenip yurt dışına bile ihraç ediliyordu. Göllerde yaşanan sorunlar doğanın yanı sıra bölge insanının ekonomik durumuna da olumsuz etkiledi. Balıkçıların göç etmesi, balık işleyen fabrikaların kapanması, binlerce kişinin işsiz kalması ekonomik zararı, mikroklimalarının bozulması da doğadaki zararı oluşturdu.
Bugüne kadar yaşanan sorunların çözümü için ciddi anlamda somut adımların atılmaması da, Konya bölgesinde göl balıkçılığının sonunu getirdi. Beyşehir Belediye Başkanı Nazif Tekinöz, sayısını bile bilmediği bir çok sulama projesi yüzünden gölden inanılmaz boyutta su çekildiğini belirterek, ”Çekecek su da kalmadı. Ekolojinin de, ekonominin de sonunu getirdiler. Artık gölümüze dokunmasınlar” dedi.