Gökyüzünden mavi tur

KOYLARDAN BAKTIKÇA BAKTIRAN FOTOĞRAFLAR

Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği “Mavi Yolculuk”ta öncelikle, Bodrumlu tekne ustaları tarafından yapılan ahşap guletler özellikle tercih ediliyor. Bölgede farklı rotalarda yapılan “Mavi Yolculuk” 2-3 gün ile 1 hafta sürebiliyor.

Bazı tur şirketleri ise Bodrum, Fethiye, Datça, Köyceğiz, Marmaris, Gökova ve Sedir Adası'nın koylarını kapsayan günübirlik hava turları düzenliyorlar. Helikopter ve deniz uçakları ile düzenlenen turların rezervasyonları İstanbul ve Dalaman'da bulunan turizm şirketleri tarafından yapılıyor.

Havadan mavi tur yolculuğunu organize eden şirketler, “Mavi Yolculuk” dışında, Efes ve Pamukkale'yi turistlere gökyüzünden görme fırsatı sağlıyorlar. Helikopter turlarına katılan turistler kişi başına 150 ila 200 avro, deniz uçağını tercih edenler ise 200 ila 350 avro ödüyorlar.

GÖKYÜZÜNDEN MAVİ YOLCULUĞUN GÖZDE ROTALARI

Turistler tarafından en çok tercih edilen “mavi yolcuğun gözde rotalar” havadan görüntülendi. Bölgede, havadan ve denizden “mavi yolcuk” organize eden turizm şirketlerine gözde mavi yolculuk rotaları şöyle:

“Marmaris-Kadırga-Serçe-Selimiye-Datça ve Hisarönü koyları, Gökova Körfezi, İngiliz Limanı-Ballısu-Çökertme, Göcek-Ağalimanı- Baba Adası- Köyceğiz-Göcek, Marmaris-Turunç-Delikliada-Ekincik-Ağalimanı-Göcek, Fethiye-Ölüdeniz-Kızılada.”

Gökyüzünden helikopter ve deniz uçağı ile mavi yolculuğa Akyaka ve Bodrum'dan başlayan turistler Gökova Körfezi'nde doğal güzelliği ile ünlü aralarında Ören, Sedir Adası ve Akyaka'nın bulunduğu onlarca koyu havdan görme fırsatını yakalıyorlar. Dalaman ve Göcek'ten yolculuğa çıkanlar ise Baba Adası ve Sarıgerme Plajı'nı da görebiliyorlar. Bu güzergahtan Köyceğiz'e ve caretta carettaları ve çamur banyoları ile bilinen Dalyan'a geçiliyor.
Fethiye-Ölüzdeniz'den başlayan mavi yolculuğa gökyüzünden görüntülemek isteyenler, ayrıca, bin 800 metre rakımlı Babadağ'dan yamaç paraşütü ile atlayan paraşütçülerin gökyüzündeki dansına şahit oluyorlar.

“KAÇAK YAPILAŞMAYA İZİN VERMİYORUZ”

Muğla Valisi Ahmet Altıparmak, kentin bin 124 kilometrelik kıyı uzunluğu ile İspanya'dan daha fazla kıyı uzunluğuna sahip bir kent olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Muğla ve ilçelerinde bir birinden güzel 131 koy bulunuyor. Mavi yolculuk güzergahlarının doğal güzelliklerini kaybetmemesi için yoğun çaba harcıyoruz ve koylarda kaçak yapılaşmaya izin vermiyoruz. Belediye sınırları içinde olan koyların kıyılarının korunmasına özen gösteriyoruz. Yat turizmi konusunda, Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Başkanı ile sürekli görüşüyoruz. ÖÇK'ya ait koyların yönetimini devralmaya çalışıyoruz. Yat turizmi yapılırken bölgenin doğal özelliklerinin korunmasını istiyoruz. Bu süreçte sivil toplum kuruluşları ile işbirliği de yapıyoruz. Muğla'yı farklı kılan bu doğal güzellikleri. Bölgede bulunan koyları doğal özelliklerini koruyarak yat turizmine kazandırmalıyız.”

KOYLARDAKİ ÇARPIK YAPILAŞMA

Deniz Ticaret Odası (DTO) Bodrum Şube Başkanı Gündüz Nalbantoğlu ise mavi yolculuk rotasında yer alan koylardaki çarpık yapılaşmanın durdurulması ve yeni yapılaşmaların yaşanmaması için ellerinden geleni yapaklarını söyledi. Nalbantoğlu, “Koylardaki kaçak yapılaşmaları önlemek için gerekirse hukuki yollara baş vuracağız. Koyları korumak için elimizden gelen her şeyi, Deniz Ticaret Odası olarak yapacağız. Bizim isteğimiz bu yapılaşmalar başlamadan önce kıyıların planının yapılmasıdır. Kıyıların ne şekilde kullanılacağı konusunda plan yapılmalı. Yapılaşma olacaksa bu plana göre yapılmalıdır. Böylece sektör kendi içinde birbirine düşmez” şeklinde konuştu.
Çanakkale'den Antalya'ya kadar olan koyların envanterini çıkardıklarına işaret eden Nalbantoğlu, “Bu koyları, kaybedilmiş koylar, risk altındaki koylar ve koruma altındaki koylar olmak üzere 3 kategoriye ayırdık. Mümkün olduğunca risk altında olan koyları bu riskten kurtarmaya çalışıyoruz. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyız” dedi.

Nalbantoğlu, mavi yolculuğun geliştirilmesi için sektörün teşvik edilmesi gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Buraya yatırım yapacak insanın yatırım alanı deniz. Yani kullanacağı sahaların kapanmaması lazım. Koyların bir bir elden gitmemesi lazım. Çünkü yaptığınız ciddi bir yatırımdır. Bu yatırım gezer bir yatırımdır. Gezecek yeriniz kalmazsa bu yatırım atıl kalır. Amacına ulaşamaz, para kazanamaz. Zaten oda arzının fazla olduğu ülkemizde daha fazla otel yapmak yerine, alternatif turizm geliştirmek çok daha önemli. kaldı ki mavi yolculuk Türkiye'nin dünyaya sunduğu yegane turizm ürünüdür. Bunun başlangıç yeri Türkiye'de Bodrum'dur.

Türkiye'nin mavi yolculukta iki rakibi var. Bu ülkelerin dez avantajları var. Bunlardan bir tanesi Hırvatistan ama onların koyları sınırlı ve mevsimleri bizden kısa. Diğer rakibimiz Yunanistan'ın ise bizdeki kadar koyu yok. Bizim mavi yolculukta uğradığımız yerlerde doğal yerler ve arkeolojik yerler var. İkisini de sunabiliyoruz.”