Güncelleme Tarihi:
ESKİŞEHİR'DE DEPREM AKTİVİTELERİ İZLENİYOR | ||
Osmangazi Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (OGÜDAM) Başkanı Prof. Dr. Hasan Tosun, deprem öncesi ve sonrası oluşabilecek hidrojeolojik koşullardaki değişimle ilgili hazırlanan projenin son aşamaya geldiğini söyledi. |
Kasapoğlu, deprem fırtınasının, aynı bir fay zonunda birbirini tetikleyen bir çok büyük depremin kilometrelerle ifade edilen uzun mesafe aralıklarında ve yıllarla ifade edilen uzun bir zaman periyodu içerisinde birbirini izlemesi olduğunu belirtti. Kasapoğlu, şöyle devam etti:
“Örneğin Kuzey Anadolu Fayı Zonu'nda 1939-1967 yılları arasında birbirini tetikleyen ve doğudan batıya-batıdan doğuya sıçrayarak birbirini izleyen bir dizi büyük deprem (1939 Erzincan; 1942 Niksar-Erbaa; 1943 Adapazarı-Hendek; 1943 Tosya-Ladik; 1944 Mudurnu; 1945 Ilgaz; 1949 Karlıova; 1951-53 Kurşunlu; 1957 Bolu-Abant; 1960 Refahiye; 1963 Çınarcık-Yalova; 1964 Manyas ve 1967 Adapazarı depremleri) tipik bir deprem fırtınasıdır.
Gökova'daki depremler, 4 Ağustos 2004 günü saat 6.01 de oluşan ve büyüklüğü 5.4 olan ana şokun artçıları da olamaz. Çünkü, 5.4 gibi orta büyüklükte bir deprem bu kadar çok artçı şok üretemez. Bunların hepsi, aynı bir hat üzerinde, birbirine çok yakın noktalarda ve saatler hatta dakikalarla ifade edilebilen çok kısa zaman aralıkları ile oluşmuşlardır.”
“MAGMA YÜKSELMEKTE OLABİLİR”
Gökova'daki depremlerin, bir deprem fırtınası ya da artçı depremler olarak değil; ancak bir “Deprem Kümelenmesi” olarak nitelendirilebileceğine işaret eden Kasapoğlu, ancak, diğer tüm depremlerin çok küçük ve birbirine çok yakın büyüklükte olmalarına karşın; iki tanesinin, 5.5 ve 5.1 gibi orta büyüklükte olması, bunun sıra dışı bir “Deprem Kümelenmesi” olabileceğini gösterdiğini ifade etti.
Kasapoğlu, şunları kaydetti:
“Gökova'da olanlar gerçekten bir 'Deprem Kümelenmesi' ise; bazılarının derinlikleri 25 kilometreye kadar inen bu depremler, o bölgede magmanın yükselmekte olduğuna ve yer kabuğunda ciddi bir deformasyona yani yeni bir gerilim dağılımına işaret eder ki, bu da, o bölgede gelecekte oluşabilecek olası bir volkanik aktivitenin öncüsü olarak değerlendirilebilir.
Öte yandan, Ege Bölgesi'nin volkanik etkinlikler açısından oldukça aktif ve Datça Yarımadası'nın batısındaki Nysiros Adası'nın da volkanik bir ada olduğu dikkate alınırsa, Gökova'daki bu yoğun deprem aktivitesinin yerbilimciler, özellikle volkanologlar, tarafından yakından ve dikkatle izlenmesinde ve değerlendirilmesinde büyük yarar vardır.”