'Gökkuşağının karası'na kıydılar

Kobani’nin yeniden inşası çalışmalarına destek vermek için İstanbul ’dan yola çıkmıştı. Kobanili çocukları oyuncak ve kitaplarla sevindireceklerdi. Her koşulda her türlü otoriteyi reddediyordu. Ve 19 yaşındaydı…
Kobani’ye gitmeden önce Şanlıurfa Suruç'taki Amara Kültür Merkezi önündeki basın açıklamasını dinliyordu. Bomba patladı…
Evrim Deniz Erol, Facebook’taki ismiyle ‘Cosmosun delisi’ orada can verdi. Facebook’taki profil bilgilerine göre ‘ütopya’da yaşıyordu, ilişki durumu ‘karmaşıktı’, memleketi Cosmos, Ohio’ydu. Sevdiği söz ‘imkansızı sevme’ydi.

Toplumsal olaylara kayıtsız değildi. Kimi zaman katledilen Özgecan Aslan için bir paylaşımda bulundu, kimi zaman Çin’deki Yulin Köpek Yeme Festivali’ni durdurun imza kampanyasına destek verdi.

ABD Anayasa Mahkemesi’nin eşcinsellere evlilik yolunu açan kararı ve LGBT’nin Onur Haftası yürüyüşünden önce 28 Haziran’da profil resmini değiştirdi. Ve altında şu notu paylaştı: “Gökkuşağının karasıyız. Homofobiye karşı el ele!”

1 Mart’ta Stalingrad filmini laptop’tan izleyecek kadar hayatın içindeydi. Hayat doluydu. 18 Şubat’ta paylaştığı gülümseyen fotoğrafının altına yapılan, “Bizde her şey komün yaşam, nefes, yemek, sigara, gülmek, elbise” yorumuna “Herkes gülsün” yanıtını vermiş gülümseme simgesini kullanmıştı.

Evine bağlıydı. 18 Şubat’ta Muş’un haritasını paylaşmış “Evim evim güzel evim” diyor peşine gülücük simgeleri konduruyordu.

Her zaman gülmüyordu. İçindeki öfkeyi 12 Mart’ta şu satırlara yansıtmıştı: “Yine içimden yakmak geliyor. Kavganın ateşiyle mısraları ‘Dehak’lara (Şehname'de yazdığına göre iran'da egemen olmuş ve tüm iran halkına zulmetmiş zalim bir hükümdar) karsı yine bağırmak istiyorum. Gabar’ın, Dersim’in, Botan’ın, Cudi’nin, Arin’in, Zilan’ın, Berita’nın sesini sağır kulaklarınıza yine yakmak istiyorum namuslu bedenlerinizin fahişeleşmiş ruhunu özgür ateşimle. Yanan zerdest bedenler misali, yine denizlerden yelken aldım güneşe doğru. Burası sakladığınız gerçeklerinizin namussuz bilinçaltıdır. Şimdi yine namuslu yaşamınıza geri dönebilirsiniz.. Sie go!”

‘AŞK KUYTU KÖŞELERDE YAŞANMAZ’

Aşk konusunda farklı düşünceleri vardı. 14 Şubat Sevgililer Günü’de şu satırları paylaşmıştı: “Sevgililer günü mü? Ne anlam taşıdığını bana söyleyebilir misiniz? Sistemin sadece bir güne sığdırdığı sevginin sizin için ne gibi bir değeri var? Ask ve sevgi dediğimiz derin anlam taşıyan kutsal kelimeler sistemin insanlara dayattığı bir günde yaşanması kadar saçma bir döngü olabilir mi? Sevgi ve ask bir güne sığdırılamaz. Kapitalist zihniyetlerin gücüyle hediye paketlerine sığdırılamaz! Sevgi vardır ama sevgililer gününün olması emperyalist sömürgeci güçlerin aşkı pasifize etmesinden başka bir anlamı ve niteliği olamaz sevgi ve aşk her zaman vardır. O her zaman kalbin en derinlerindedir. Onu hediye paketlerine ve bir güne sığdırmaya gerek yok. Bu aşkı yüceltmez aksine kadını cinsel obje olarak kullanmaktan ötesine gidemez !! Eğer yasayacaksanız sevgiyi her zaman en derinlerde yaşayın. Onu alçaltıp aşkın adını kirletmeye hakkınız yok. Çünkü aşk kuytu köşelerde yaşanacak kadar dar bir perspektifte alçak bir anlam taşımaz. Taşıtanlara da karşı insanlık onur mücadelemiz hep devam edecektir !!!”

‘Aşkı kuytu köşelerde yaşanacak kadar dar perspektifle yaşayanlarla’ mücadele edeceğini söyleyen Evrim Deniz Erol Suruç’ta çocukları sevindirmeye giderken katledildi. Geriye ise Youtube’a yüklediği Haluk Levent’ten ‘Can Dostum’ şarkısıyla fotoğraflarını yüklediği klip kaldı.