Göçmen kuşlar Çernobil'den radyasyon taşıyor
Güncelleme Tarihi:
Mustafa BAĞDİKEN / ÇERNOBİL UKRAYNA, DHA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2001 01:52
250 bin kişinin yaşamını yitirdiği feci kazadan 15 yıl sonra radyoaktif tehlike devam ediyor. Göçmen kuşlar, çevre ülkelere hala radyoaktif tozlar taşıyor.
Ukrayna'nın başkenti Kiev'e 130 kilometre uzaklıktaki Çernobil Nükleer Santralı'nın 26 Nisan 1986'da infilak etmesi sonucu 250 bin kişinin yaşamını yitirdiği, yüzbinlerce kişinin sakat kaldığı feci kazadan 15 yıl sonra radyoaktif tehlike devam ediyor. Rüzgár ve göçmen kuşlar, Çernobil'den çevre ülkelere hálá radyoaktif tozlar taşıyor.
Çernobil Nükleer Santralı Haberleşme, Uluslararası İşbirliği Bürosu Müdür Yardımcısı Nikolay Dimitruk, Çernobil Nükleer santralına özel izinle giden Doğan Haber Ajansı muhabirine, bölgedeki radyoaktif tehlikenin devam ettiğini söyledi. Radyoaktif tozların, yağmur ve kar sularıyla geniş bir alana yayıldığını, genişliği yer yer İstanbul Boğazı'nın 4 katına kadar çıkan Dinyeper Nehri'nin de bu suları, bir başka deyişle radyasyonu, Karadeniz'e akıttığını belirten Dimitruk, bundan da daha çok çocukların etkilendiğini açıkladı. Faciadan sonra birçok çocuğun tedavi görmelerine rağmen kurtarılamadığını anlatan Dimitruk, özellikle çocuklarda lenf bezi, mide ve kan kanseri hastalıklarının yaygın olduğunu söyledi. DHA muhabiri Çernobil'e 40 kilometre mesafedeki Obuhiv İlçesi'nde de bunun tanığı oldu. İlçe sakinleri, birçok sakat çocuk bulunduğunu, bu nedenle çiftlerin çocuk yapmaya korktuklarını söyledi.
Santralın 4 numaralı reaktöründeki patlamayla dünya en büyük felaketlerinden birini yaşamıştı. Ukrayna başta olmak üzere tüm bölge, bu kazanın faturasını çok ağır ödemişti. Karadeniz'deki nükleer serpinti, Avrupa ülkelerine ve Türkiye'ye de ulaşmış, Karadeniz sahillerinde çay ve fındık, Trakya'da hububat etkilenmişti. Türkiye'de uzun süre radyasyonlu olabileceği düşüncesiyle çay, süt ve fındık kuşku içinde tüketilmişti.
Çernobil Nükleer Santralı Haberleşme, Uluslararası İşbirliği Bürosu Müdür Yardımcısı Nikolay Dimitruk, Çernobil Nükleer santralına özel izinle giden Doğan Haber Ajansı muhabirine, bölgedeki radyoaktif tehlikenin devam ettiğini söyledi. Radyoaktif tozların, yağmur ve kar sularıyla geniş bir alana yayıldığını, genişliği yer yer İstanbul Boğazı'nın 4 katına kadar çıkan Dinyeper Nehri'nin de bu suları, bir başka deyişle radyasyonu, Karadeniz'e akıttığını belirten Dimitruk, bundan da daha çok çocukların etkilendiğini açıkladı. Faciadan sonra birçok çocuğun tedavi görmelerine rağmen kurtarılamadığını anlatan Dimitruk, özellikle çocuklarda lenf bezi, mide ve kan kanseri hastalıklarının yaygın olduğunu söyledi. DHA muhabiri Çernobil'e 40 kilometre mesafedeki Obuhiv İlçesi'nde de bunun tanığı oldu. İlçe sakinleri, birçok sakat çocuk bulunduğunu, bu nedenle çiftlerin çocuk yapmaya korktuklarını söyledi.
Santralın 4 numaralı reaktöründeki patlamayla dünya en büyük felaketlerinden birini yaşamıştı. Ukrayna başta olmak üzere tüm bölge, bu kazanın faturasını çok ağır ödemişti. Karadeniz'deki nükleer serpinti, Avrupa ülkelerine ve Türkiye'ye de ulaşmış, Karadeniz sahillerinde çay ve fındık, Trakya'da hububat etkilenmişti. Türkiye'de uzun süre radyasyonlu olabileceği düşüncesiyle çay, süt ve fındık kuşku içinde tüketilmişti.