Güncelleme Tarihi:
Depremde, facianın boyutunun bu kadar korkunç olmasının bir nedeni de hırsız müteahhitler. Demirden çimentodan çalıp, ölüm evleri yapan, servetlerine servet katan hırsız müteahhitler, şimdi, yakınlarını kaybedenlerin gazabından kaçıyor. Barbekülü yüzme havuzlu villalar, çok katlı apartmanlar, lüks tatil siteleri depremde kağıt evler gibi yıkılırken, acılı vatandaşlar bunları yapanların yine cezasız mı kalacağı soruluyor.
LİNÇ EDECEKLERDİ
Hırsız müteahhitlerin başında her gün gazetelere sütun sütun ilan verip, Yalova ve Çınarcık'ta yaptığı evlerine müşteri arayan Veli Göçer geliyor. 'Yalova'yı parsel parsel satan adam' olarak tanınan Veli Göçer'in yaptığı konut ve villaların tamamı bu depremde onlarca kişiye mezar oldu. 1992-1996 yılları arasında yaptığı 572 konutluk 16 bloktan 13'ü depremde çöktü. Diğerleri de oturulamaz hale geldi. Enkazların altında çoğu emekli, yazlerce kişi kaldı. Aynı müteahhitin Kocadere ve Karpuzdere'de yaptığı lüks villalar da yerle bir oldu. Depremden sonra yaptığı evlere ne olduğunu merak eden yüzsüz müteahhit, geldiği sitede linçten zor kurtuldu. Yakınlarını kaybedenler, depremde yaralananlar, sorumludan hesap sormak istediler. Göçer izini kaybettirirken, Göçerzedeler, hınçlarını otomobilini yakarak aldılar. Göçer'in yapımı süren binalarında da büyük zarar olduğu görüldü.
Yalova'da müteahhitler Metin Koçak ve Sefa Tüzünateş'in yaptığı 96 haneli 4 blok halindeki Mesa Evleri de yerle bir oldu. Her iki müteahhit de kayıplara karıştı. Yalova'da yine göz kamaştıran lüks tatil sitelerinden Aydın, Erdoğan, Yüksel ve Ceylan, yerle bir oldu. Şimdi bu sitelerin müteahhitleri belirlenmeye çalışılıyor.
HESAP VEREMEDEN ÖLDÜ
Eskişehir'de çöken Tahran Apartmanı'nın müteahhiti Tevfik Tarhan ise, hesap veremeden, depremden önce öldü. 1981 yılında Tahran İnşaat Firması tarafından yaptırılan 7 katlı apartman, dehşet gecesinde onlarca kişiye mezar oldu. Eksik malzemeyle yapılan ve deprem öncesi adeta her yeri dökülen apartmanı yapan müteahhit öldüğü için firma hakkında soruşturma başlatılacak. Projeye fenni mesul olarak imza atan mimar Haşim Güngörsün'ün söyledikleri ise tüm yapılanları özetliyordu; ‘‘Paramı almak için attım...’’.
Ev değil mezar yapıyorlar
SELÇUK Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yüksel Aydın, ‘‘Bazı müteahhitler ev değil, mezar yapıyorlar’’ dedi. Prof. Aydın, mühendislik kurallarına harfiyen uyulduğu takdirde, her yerde depreme ve diğer doğal afetlere dayanıklı yapılar inşa edilebileceğini söyledi. Bataklıklarda, ırmak yataklarında, hatta denizlerde dahi ev yapılabileceğini kaydeden Aydın, ‘‘Yapılması gereken, kurallara uymaktır’’ diye konuştu. Deprem bölgesinde dev gökdelenlerin ayakta kaldığını, ancak daha ufaklarının yerle bir olduğunu hatırlatan Aydın, eksik malzeme kullanılan yapıların, en ufak bir yer sarsıntısında toprağa akmasının kaçınılmaz olduğunu aktardı. Prof. Dr. Aydın, ‘‘Müteahhit namuslu ama usta, kalfa ve çırak, bu işin ehli değilse yine sorun var demektir. İnşaat sektöründe istihdam edilecekler, kesinlikle bu işi bilenler arasından seçilmeli’’ dedi. Bu amaçla, inşaatları başından itibaren bütün yönleriyle denetleyen yeminli müşavir firmalar oluşturulması gerektiğine işaret eden Aydın, bu konuda somut adım atıldığı takdirde, ortaya çıkacak bir sorunda hesap sorulacak muhatap olacağını kaydetti.
İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nail Kara da, siyasi iradenin, oy ve rant kaygısını bir tarafa bırakarak, kaçak yapılaşmaya izin vermemesi gerektiğini anlattı.