Güncelleme Tarihi:
Yazıda, özellikle son yıllarda yazılı ve görsel basında adı sıkça anılan “sözde sanatçılar” arasında “Ankara’nın uluslararası kravatlı oligarşik çetelerine” ajanlık yapmaya zorlananlar bulunduğu öne sürüldü. Bir dönemin ünlü dansözü Yonca Yücel’in Mehmet Ağar’ın “en gözde metresi” olduğu savunularak Yücel’in Abdullah Çatlı’yı ve Mehmet Ali Ağca’yı evinde gizlediği iddia edildi.
Ağar, Mehmet Eymür ve Yavuz Ataç’ın birçok sanatçıyı örtülü operasyonlarda kullandığı belirtildi. Tulya Oltuoğlu adlı kadının Nelda kod adıyla yıllar yılı Banu Alkan, Harika Avcı gibi birçok ismi “oligarşik çetelerin seçkin isimlerine” hiç deşifre olmadan pazarladığı iddia edildi.
Modacı Canan Yaka’nın annesi terzi Mualla Hanım’ın “kadın satıcısı” olduğu öne sürülen yazıda, Yaka ile uzun süre birlikte yaşayan Kadir İnanır’ın bir mankeni taciz ettiğine ilişkin iddialar gündeme geldiğinde “devlet beni sever” diyerek kendini deşifre ettiği kaydedildi. Beş yıldızlı bazı ünlü otellerde yaşananların gizli kameralar ile kaydedildiği, kayıtların daha sonra şantaj amaçlı kullanıldığı öne sürüldü.
CIA güdümlü MİT köstebekleri
Hülya Avşar’ın CIA güdümlü MİT köstebekleri ile olan ilişkilerinin ortaya çıkması istenen yazıda “Sibel Can ile ‘Karagümrük Çetesi’nin kamuoyuna yansıyan özel yaşam içindeki fırtınalarının ötesinde çok daha başka ilişkiler içinde gelişip dal budak salan ve kökleri MİT içindeki köstebeklere ulaşan maceraları mercek altına alınarak incelenmelidir” denildi. General Cemal Madanoğlu ile Sevim Tuna’nın yaşamlarının sonuna kadar gizli bir aşk yaşadığı, çifti tanıştıran kişinin de Fahrettin Aslan olduğu anlatıldı.