Güncelleme Tarihi:
YASİN Börü ve arkadaşlarının öldürülmesine ilişkin davanın ikinci duruşması, “Kanarya” kod adlı gizli tanığın, şüphelileri teşhisi komediye dönüştü. Soruşturma aşamasında 6 şüpheliyi teşhis edebilen gizli tanık, dünkü duruşmada 34 şüphelinin büyük bölümünü teşhis etti. Durumdan şüphelenen mahkeme başkanı Musa Yeşil, duruşmaya ara verdi. Yeniden başlayan duruşmada sanıkların arasına sivil polis ve mahkeme kalem personeli oturtuldu. Gizli tanık, bu kişileri olay yerinde gördüğünü söyledi. Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan sanıkların fotoğrafları da whatsapp ile gizli tanığın yanında bulunan hakime gönderilerek teşhis işlemi yapıldı.
SUÇ TARİHİNDE ASKERDEYDİM
6-7 Ekim 2014 tarihinde Diyarbakır’da yaşanan olaylarda Yasin Börü ve üç arkadaşı öldürülmüştü. Olaylarla ilgili olarak 21’sı tutuklu 34 sanık için “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme”, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçlamasıyla dava açıldı. Güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledilen davanın ikinci duruşması dün yapıldı. Mahkeme heyeti, SEGBİS ile duruşmaya bağlanan sanıkları dinledi. Sanık Ahmet Yusufoğlu, suç tarihinde, “Diyarbakır cezaevinde tutuklu olduğunu ve olaylara katılmadığını” söyledi. Sanık Ahmet Tanrıverdi ise olayların olduğu günlerde askerde olduğunu belirterek, “Zaten komutanlarım bu konuda ifade verdi. Ben o zaman askerdeyim” dedi.
GİZLİ TANIK KANARYA, BÜLBÜL OLDU
Duruşmada Kanarya-1 isimli gizil tanık dinlendi. Sanıklar, duruşma salonundaki kameranın önüne getirilerek gizli tanığa gösterildi. Soruşturma aşamasında kendisine gösterilen görüntülerden sadece 6 şüpheliyi teşhis eden gizli tanık, olaylardan yaklaşık 1 yıl sonra yapılan duruşmada sanıkların büyük bir bölümünü teşhis etmeye başladı. Olayların akşam saatlerinde yaşanmış olması ve şüphelilerin hepsinin yüzünün kapalı olmasına rağmen gizli tanıkların salonda bulunan sanıkların büyük bir bölümünü teşhis etmesi, Kanarya-1’in doğru beyanda bulunup bulunmadığı konusunda şüphelere neden oldu.
BÖYLE SAÇMALIK OLMAZ
Mahkeme Başkanı Yeşil, “emin misin, kesin gördün mü” sorularına gizli tanık, “Gördüğümü söylüyorum. Bu işin bir de öbür tarafı var” diyerek yanıtladı. Sanıkların teşhisi işlemi sırasında gizli tanığın, çelişkili ifadeler vermeye devam etmesi üzerine Mahkeme Başkanı, “böyle saçmalık olmaz” diyerek duruşmaya ara verdi.
POLİSLERİ DE TEHŞİS ETTİ
Verilen aranın ardından gizil tanık ifadesine devam edildi. Bu sırada mahkeme heyeti, davayla alakası olmayan, iki adliye personeli ve iki sivil polisi de sanık sandalyesine oturttu. Başkan Yeşil, bu kişileri tek tek gizli tanığa göstererek, olay yerinde olup olmadıklarını sordu. Gizli tanık da “Bu şahısları da olay yerindeydi, yüzleri kapalıydı ve ellerinde sopa vardı” iddiasında bulundu.
WHATSAAP’LI TEŞHİS
Duruşmada yaşanılan bir diğer ilginç durum ise duruşmaya SEBGİS ile bağlanan kişilere ilişkin oldu. Mahkeme heyetinde yer alan bir üye, duruşma salonunda bulunmayan ve sisteme bağlanan sanıklar Ahmet Yusufoğlu ve Ahmet Tanrıverdi’nin fotoğraflarını dosyadan telefonla fotoğrafı çekerek, gizli tanığın yanında bulunan hakime whatsaap ile gönderdi. Hakim de kendi telefona gelen fotoğrafları gizli tanığa gösterdi. Gizli tanık kendisine gösterilen fotoğrafta yer alan kişilerin olay yerinde olup olmadığını hatırlamadığını söyledi. Avukatlar ve sanıklar, gizli tanığın beyanlarının doğru olmadığı bu nedenle yaptığı teşhisin dikkate alınmamasını istedi.
SAVCI: İTİBAR EDİLEMEZ
Savcı esasa ilişkin mütalaasında gizli tanık Kanaraya-1’in beyanlarını, çelişkili olduğu, sanıklar arasına konulan adli personeli ve sivil polislerin bile olay yerinde bulunduğu yönünde beyanlarda bulunduğunu, bu nedenle anlatımlarına itibar edilemeyeceğini belirtti. Savcı, dosyada itirafçı olan iki sanığın verdiği ifadelerde, olay yerinde bulunduğunu söylediği bazı şüphelilerin de askerde, cezaevinde olduğunun ortaya çıktığını, bu nedenle bu beyanlara da itibar edilmeyeceğini söyledi. Verilen aranın ardından mahkeme dört sanığı adli kontrol kararıyla tahliyelerine karar verdi.