Ali DAĞLAR-Aslı SÖZBİLİR/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2007 00:00
Radikal İslamcı militanların canlı bomba eylemleri ve kanlı infazlar öncesi sıkça kullandığı kamera çekimlerinin benzerinin, Malatya’daki misyoner katliamı öncesinde de yapıldığı iddia edildi. Korkunç cinayetin 1 numaralı sanığı Emre Günaydın’ın, olay sabahı topluca kıldıkları şükür namazını gizlice kameraya aldığı ileri sürüldü.
MALATYA katliamının 1 numaralı sanığı Emre Günaydın’ın, olay sabahı babasına ait spor salonunda buluşup ’şükür namazı’ kıldığı 4 sanık arkadaşını gizlice kameraya aldığı öne sürüldü. Sanıklardan Abuzer Yıldırım, "Olay günü sabahı, Emre’nin spor salonundayken bizleri kameraya çektiğini ailemden öğrendim. Biz orada sigara içerken çekmiş bu görüntüleri, niçin almış bilemiyorum" dedi. Bu iddia, radikal İslamcıların intihar saldırıları öncesi yaptıkları kamera çekimlerini hatırlattı. Katliama giderken 5 cevşen takan 5 sanık, aynı spor salonunda ailelerine birer mektup yazıp bırakmıştı. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, biri Alman 3 kişinin boğazları kesilerek öldürülmesi ile ilgili davanın 2 numaralı sanığı Abuzer Yıldırım, basına daha önce yansımayan ek ifadesini, 14 Mayıs 2007’de Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Sarıömeroğlu’na verdi.
BİRDEN PARALANDI
Babası Mahmut Yıldırım’ın ifadesine göre, 18 Nisan’da kız kardeşinin nikáhı yerine katliam için Zirve Yayınevi’ne giden Abuzer Yıldırım, savcıya şu ifadeyi verdi: "2006 yılında Emre ile aynı dersanedeydik. Emre’nin üzerinde fazla para bulunmazdı. 1-2-5 milyon (TL) para bulunurdu, sürekli iddaa oynardı. Bu olaylara ilişkin, mart ayından itibaren ise üzerinde sürekli 60-70-100 milyon kadar para vardı. Kendisine sormadım ama, olay öncesi Cuma günü sorduğumda Salih, ’Ben de bilmiyorum, bana gasp yapıyorum diye söyledi’ dedi. Ayrıca olay günü sabah da Emre’nin spor salonundayken bizleri kameraya çektiğini ailemden öğrendim. Biz orda sigara içerken çekmiş bu görüntüleri, niçin almış bilemiyorum."
İNTERNETTE ’KANLI’ SÖRF
Yıldırım’ın ifadesinde geçen Yeni Hamle Dersanesi’nin sahibi Abdullah Çorlu da, 24 Nisan 2007 tarihli polis ifadesinde, Emre Günaydın ile korkunç cinayetten 15-20 gün önce konuştuğunu belirterek şunları söyledi: "Emre’yi dershane ücretlerini zamanında ödemesi için ikazda bulunmak üzere çağırdım ve odamda konuştum. Bana dersanemize toplam 800 YTL olan borcunu nisan ayının 20’sinde ödeyeceği şeklinde söz verdi. Biz de dershane kaydının silinmemesi için sözlü karar aldık." Davanın 1 numaralı sanığı Emre Günaydın’ın evdeki ve babasına ait spor salonundaki bilgisayarlardan alınan dökümlerdense, Türkiye’nin çeşitli kentlerindeki hristiyan cemaatleri ve kilisesine ait 20 web sitesinde araştırma yaptığı anlaşıldı.